Erdoğan'dan Kerkük ve Deyrezor açıklaması
Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan Soçi’de görüştüğü Putin’in Tahıl Koridoru için 2 şartını açıkladı. Erdoğan ayrıca Kerkük ve Deyrezor’daki gelişmeler ile Esad’ın Türkiye-Suriye normalleşmesine yönelik sözlerini değerlendirdi.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, günübirlik Soçi ziyareti sonrasında uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’le yaptığı görüşmede, Rus liderin Tahıl Koridoru Anlaşması’nın yeniden hayata geçmesi için iki özel isteği olduğunu aktaran Erdoğan, bunlardan birinin Rusların tarım bankasının, Ziraat Bankası’nın SWIFT sistemine bağlanması, diğerinin de tahılları taşımada kullanılan gemilerin sigortalanması olduğunu söyledi.
Erdoğan, Birleşmiş Milletler’in konuyla ilgili olarak SWIFT benzeri bir mekanizma ve ve sigorta konusunda çalıştığı bilgisini verdi. Erdoğan ayrıca, Putin’in şimdilik 1 milyon ton tahılı, 6 ülkeye göndermeyi kabul ettiğini belirtti.
“İnşallah kısa sürede beklentileri karşılayacak güzel bir neticeye varacağız”
Karadeniz Girişimi’nin yeniden canlandırılmasının tüm dünya bakımından öncelikli bir konu olduğunu belirten Erdoğan, “Birleşmiş Milletler, katkılarımız neticesinde girişimin yeniden canlandırılmasının önünü açacak yeni bir paket hazırladı. Bu yeni öneriler paketinin teknik boyutunu Dışişleri Bakanım Moskova ziyareti sırasında Rus mevkidaşı Lavrov ile görüştü. Ben de konuyu bugün Sayın Putin ile ayrıntılı şekilde değerlendirdim. İnşallah kısa sürede beklentileri karşılayacak güzel bir neticeye varacağımızı da inanıyorum.” dedi.
Rusya’nın iki özel isteği
Rusya’nın Tahıl Koridoru konusunda iki özel isteği olduğunu anlatan Erdoğan, bunlardan birinin Rusların tarım bankasının, Ziraat Bankası’nın SWIFT sistemine bağlanması, diğerinin de tahılları taşımada kullanılan gemilerin sigortalanması olduğunu aktardı.
Rusya’nın ambargo nedeniyle SWIFT sisteminden çıkarıldığını anımsatan Erdoğan, “Satışın devamı için iki şeyin hayata geçmesi lazım. Birincisi satış sonucu parayı alması gerekiyor, ikincisi de taşımada kullanılan gemilerin sigortalanması gerekiyor. Gemilerin Avrupa veya başka limanlara mal taşıyabilmesi için sigorta edilmesi şart. Yaptırımlardan dolayı İngiliz merkezli sigorta şirketi, gemilerin sigortasını yapmıyor” dedi.
Birleşmiş Milletler ne önerdi?
Erdoğan, 28 Ağustos’ta Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres’in gönderdiği mektupla, SWIFT işlemlerinden kaynaklanacak bir aracılık mekanizması teklif ettiğini, sigorta konusunda da çalışmaları olduğunu söylediğini aktardı.
Putin 6 ülkeye tahıl göndermeyi düşünüyor
Putin’in “Avrupa zaten bana düşman. Avrupa verdiği sözleri yerine getirmeden bende bu konu da adım atmayacağım.” dediğini söyleyen Erdoğan, şöyle devam etti:
“Ama şimdilik 1 milyon ton tahılı 6 ülkeye göndermeyi düşündüğünü söyledi. ‘Katar ile beraber bunu bir görüşelim’ dedi.”
Suriye ile normalleşme
Erdoğan, açıklamalarında Suriye ile normalleşme sürecine de değindi. “Esed bizim normalleşme ile ilgili Türkiye-Rusya-İran-Suriye formatında atılan adımları maalesef uzaktan, tribünden seyrediyor” diyen Erdoğan, Suriye yönetiminden olumlu bir tavır göremediklerini ifade etti.
Erdoğan, “Terörle mücadele, siyasi süreç, sığınmacıların güvenli, gönüllü ve onurlu dönüşleri kapsamlı şekilde dörtlü dışişleri bakanları toplantısında ele alınıyor. Bu başlıklarda ilerleme kaydedilirse Suriye rejimiyle de ilişkilerin normalleşmesi mümkündür” diye konuştu.
Kerkük meselesi
Erdoğan, Kerkük’te yaşanan son gelişmelerin Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve istihbarat birimleri tarafından yakından takip edildiğini söyledi.
Hakan Fidan'ın Erbil ve Bağdat'ta görüşmeler yaptığını ve dün de İran’da temaslarda bulunduğunu, neticede bugün itibariyle havanın sakin olduğunu belirten Erdoğan, Ankara’nın konuyu yakından takip ettiğini söyledi.
Erdoğan, “Bölgenin barış ve huzuru için Kerkük’ün yapısını bozacak faaliyetlerden uzak durulmalı” uyarısında da bulundu.
"Kerkük’ün yapısını bozacak her eylem, Irak’ın bütünlüğünün bozulması demektir"
Erdoğan bu konuda şunları söyledi:
"Kerkük konusuyla ilgili olarak da gerek Dışişleri Bakanım Hakan Fidan gerekse istihbarat birimlerimiz konuyu sıkı takip ediyorlar. İşin sıkı sıkıya takibi neticesinde gerek Irak Başbakanı Sayın Sudani ile yapılan görüşmeler gerekse oradaki muhataplarıyla yapılan görüşmeler neticesinde şu anda Kerkük’te nispeten sakin bir hava var. Dışişleri Bakanım Hakan Fidan’a ve MİT Başkanı İbrahim Kalın’a durumu yakından takip etmeleri gerektiğini de söyledim.. Barzani ailesiyle görüşmeler yapıldı, Sudani ile görüşmeler yapıldı. Dün de Dışişleri Bakanım Hakan Fidan’ın İran’da yaptığı açıklamalar neticesinde bugün itibariyle hava sakin gözüküyor. Konuyu takip ediyoruz. Bölgenin barış ve huzuru için Kerkük’ün yapısını bozacak faaliyetlerden uzak durulmalı. Kerkük’ün yapısını bozacak her eylem, Irak’ın bütünlüğünün bozulması demektir. Türkmen yurdu Kerkük, yüzlerce yıldır farklı kültürlerin bir arada barış içinde yaşadığı coğrafya olmuştur. Bu coğrafyanın huzurunun, bütünlüğünün bozulmasına izin vermeyeceğiz."
Deyrezor'daki çatışmalar
Suriye’nin Deyrezor kentindeki çatışmalara ilişkin ise Erdoğan özetle şunları dile getirdi:
“Ben şöyle kısa bir özet açtım ve Suriye’deki bu gelişmelerde PKK'ya YPG'ye karşı artık Arap aşiretlerin bir bütün haline geldiğini, hatta şu anda katılımın artmasıyla Arap aşiretlerin güçlendiğini görüyoruz. Sayın Putin de bölgenin sahipleri olarak Arap aşiretlerinin bir araya gelerek, terör örgütüne karşı mücadele vermesinin önemli olduğunu söyledi.
Şu anda yaşanan, Arap aşiretlerinin birlik, beraberlik içerisinde kendi topraklarına sahip çıkma hamlesidir, adımıdır. Bu bakımdan yaşananları önemli buluyorum. Arap aşiretler oraların gerçek sahipleridir. Oraların gerçek sahipleri bu terör örgütleri değildir. Ne PKK ne YPG buraların sahibi değil, bunlar sadece terörist. Aşiretlerin bir araya gelmek suretiyle PKK’ya, YPG’ye karşı koydukları tavır, haysiyetli bir onur mücadelesidir. Hem millidir hem yerlidir."