Gergerlioğlu: ‘Kürt sorununda çözümün lokomotifi HDP’dir, Meclis’tir, ancak…’

Siyasette Kürt sorununun çözümünde mutahaplık tartışması yaşanıyor. Bu anlamda CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Kürt sorununu HDP ille çözebiliriz, HDP meşru organdır” sözleri tartışmanın fitilini ateşledi. Hemen akabinde HDP milletvekili Sezai Temelli, “Çözümün adresi İmralıdır” dedi. HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar ise “Çözümün adresi Meclis’tir, hiçbir aktör göz ardı edilemez” diye açıklama yaptı, HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş da çözümün muhatabı olarak HDP’yi işaret etti.

Gergerlioğlu: ‘Kürt sorununda çözümün lokomotifi HDP’dir, Meclis’tir, ancak…’

Bu tartışmalar sürerken MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli “Kürt sorunu yoktur” çıkışında bulundu. Daha önce de “HDP kapatılsın” çağrıları yapan Bahçeli, “HDP’yi meşru bir organ olarak görmediklerini” de söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan da benzer bir açıklama geldi ve “Kürt sorunu yoktur” dedi.

Peki, ne oluyor? Kürt sorununun çözümü ve muhataplık tartışması ne yöne doğru gidiyor? CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun “HDP” çıkışı ne anlama geliyor, Kürt sorununun çözülmesi konusunda yeni bir irade, yeni bir süreç mi doğuyor? Hepsini HDP Kocaeli milletvekili ve insan hakları savunucusu Ömer Faruk Gergerlioğlu ile konuştuk.

Gergerlioğlu'nun anlatımları özetle şöyle:

“Türkiye’nin en büyük insan hakları sorunu Kürt meselesidir. Milyonlarca kişinin kimliği inkar ediliyor. Bir normalleşme yok. Yıllardır Türkleştirme politikasının yürütülmesinden Kürtler rahatsız. Bu konuda çatışmalar yaşandı, 42 yıla yakın bir sürede 50-60 bin kişi hayatını kaybetti, milyarlarca dolar para gitti, hiçbir şey kazanılmadı, sorun ortada duruyor ve çözecek olan aktörü bekliyor. 

Sorun yoksa, hastalığın giderilmesi nasıl olacak? Türkiye bir an önce Kürt sorununu çözmeli, her geçen zaman vakit kaybı. Ülkeye, bu topraklara yazık oluyor. Gelinen noktada çözüm süreci bitti, aradan altı yıl geçti. Başa döndük, çözümsüzlük noktasındayız.

AKP ve MHP ortaklığındaki Cumhur İttifakı, inkar ve asimilasyon politikasını devam ettirdi, çözüm sürecini ellerinin tersiyle ittiler. Böyle bir noktada CHP bir adım attı. CHP’nin adımları önemli, bu sorunu CHP’nin kabul etmesi önemli bir adım attırabilir çözüm konusunda. 

CHP, Irak Kürdistan yetkilileri ile görüştü, bir temas sağlamış oldu. Bu bir adımdır, önemlidir. Kılıçdaroğlu’nun çözüm için HDP’yi adres göstermesi önemli. Çözüm sürecinde çatışan taraflar arası görüşmeler yapılmıştır, bu görüşmelerde Kürt siyaseti önemli bir rol oynamıştır. Mutlak surette çözümün lokomotifi HDP’dir, Meclis’tir. Ama bir çatışma varsa devlet ve PKK arasında görüşmeler olmadıkça bu sorunun çözülemeyeceği ortada. Bunun için siyasetin devreye girmesi lazım. Meclis’in bir takım taahhütlerde bulunması lazım, yasaların çıkması ve anayasal değişiklikler gerekli. HDP’nin burada çok önemli bir rolü var. Evet Öcalan önemli bir aktördür ama bu sorunu demokratik anlamda, siyaset anlamında çözecek yer de Meclis’tir. 

Bu anlamda CHP lideri Kılıçdaroğlu önemli bir adım atmıştır. CHP bu noktada birtakım kabulleri yapmalı, sorunları gidermeli, el uzatmalı. MHP gibi ırkçı bir partiye ülkeyi terk etmemeyi başarmalı ve radikal adımları atabilmeli. Kılıçdaroğlu’nun ve CHP’nin bu adımları desteklenmelidir. 

Kılıçdaroğlu’nun HDP’ye el uzattığı bellidir, bu el de karşılıksız kalmaz. Yeter ki olumlu bir siyaset yönünde el uzatılsın. CHP olsun, Ali Babacan olsun, kim olursa olsun bu meseleyi çözeceğiz diyen herkesle görüşürüz.”

(Ahval)