Haber Analiz / IŞİD, 'Son Büyük Savaş'ına hazırlanıyor
Ahmed Faik-Krd News
2014 yılı baharı ile birlikte Suriye ve Irak’ta ardı ardına büyük kentleri ele geçiren ve toprak kazanan IŞİD, 2016 yılının ortalarından bu yana aynı hızla toprak kaybetmesi üzerine son büyük savaşını vermeye hazırlanıyor.
Musul’un tamamen kaybedilmesi ve Halifelik Başkenti Rakka’nın tamamen Kürt güçler tarafından kuşatılmasının ardından Esad Ordusunun da Suriye’nin çöl bölgelerinde etkinliği arttırdı. Aleyhlerine gelişen son hareketlilikler ardından IŞİD, birçok militanını Suriye’nin çöl bölgelerine göndererek son büyük savaşına hazırlıyor.
Askeri ve dini bir yapılanma olduğu kadar ideolojik bir kimliğe de sahip olan IŞİD, ideolojik bir miras bırakmak amacıyla birçok militanını ve savaşçı gücünü Suriye’nin Deyrezzor olarak anılan çöl bölgelerindeki El-Kaim ve El-Meyadin kentlerine çekiyor.
Stratejik olarak birçok önemli noktayı kaybeden ve kaynak bulmakta zorlanan IŞİD, son büyük savaşını vererek askeri yenilgi sonrası bir ideolojik bir miras bırakmayı amaçlıyor.
Musul ve Rakka başta olmak üzere birçok cephede gerilemeyi durduramayan IŞİD askeri liderleri, gerilemeyi yavaşlatmak için savaş taktiklerini de değiştirmiş durumda. Fetih stratejisinden; bomba yüklü araçlar, intihar komandoları ve özellikle keskin nişancıları etkin bir şekilde kullanarak ‘yıpratma savaşı’ veren IŞİD’in bu taktik değişiklikle Savaştıkları güçlerin ilerlemesini yavaşlatarak Deyrezzor bölgesinde militan toplanmasını sağlamayı amaçlıyor.
Esad Rejimi ordusu ve İran destekli fanatik Şii Haşdi Şabi kuvvetlerinin ilerlemeleri sırasında Sunni Müslümanlara yönelik intikam ve rövanş düşüncesiyle giriştikleri kanlı eylemler de IŞİD’in stratejisini belirleyen önemli etkenlerden birisi.
Şii askeri güçler ilerlemeleri sırasında bölgede Sunni Müslüman kitlelere yönelik adam kaçırma, işkence, infaz, tecavüz, tehdit, adam kaçırma gibi birçok yanlış davranış; IŞİD için kaçınılmaz mağlubiyet sonrası kendilerine bir enerji yaratacaktır. Bu düşünce doğrultusunda IŞİD, coğrafi ve askeri olarak savaşı kaybetmesine karşın kendisinden sonra gelecek bir Sunni İslam zihniyetine ideolojik olarak bir zafer kazandırmak peşinde.
Ortadoğu jeopolitiği de buna müsait ve Şii-Sunni çekişmesinin olduğu bir bataklığı andıran bölgede, bu bataklığın bir başka canavarı doğurmasını beklemek gün gibi aşikar.