HDP'den sine-i millet yorumu

HDP'den sine-i millet yorumu

HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, belediyelere kayyum ataması ve belediye başkanlarının tutuklanmasının ardından parti içinde ve parti dışında tartışılan sine-i millet kararına ilişkin “Bulunduğumuz bütün platformlarda, Meclis ve yerel yönetimlerde aynı zamanda il ve ilçe örgütlerimizin yani parti örgütlerimizin bulunduğu her yerde kayyımlar karşısındaki demokratik mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz” dedi.

20’sinde Ankara’da yapılacak toplantı sonrasında deklarasyon yayınlayacaklarını belirten Oluç şöyle konuştu:

“Buna dair çarşamba günü bir toplantımız var Ankara’da. Tüm seçilmişlerimizle birlikte bu toplantıyı yapıyoruz. Belediye eş başkanlarımız, belediye meclis üyelerimiz, PM üyelerimiz geçmiş dönem milletvekillerimiz ve seçilmişlerimizin de katılacağı bir toplantı yapacağız. O toplantıda o konuya ilişkin 31 Mart sonrası yaşanmış olanlara ilişkin bir kayyım raporu yayınlayacağız. 31 Mart sonrası yaşananlara ilişkin hem de o toplantıda bu sorduğunuz sorunun da cevabını içeren bir deklarasyon yayımlayacağız. Eş genel başkanlarımız bu deklarasyonu açıklayacaklar. Dolayısıyla 20’sinde bu konu hakkındaki son tutumumuzu açıklamış olacağız. Bulunduğumuz bütün platformlarda, Meclis ve yerel yönetimlerde aynı zamanda il ve ilçe örgütlerimizin yani parti örgütlerimizin bulunduğu her yerde kayyımlar karşısındaki demokratik mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz.”

“24 Belediyeye Kayyum Atandı, 36 Belediye Eş Başkanı Tutuklandı”

HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, Meclis’te gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. Oluç, yönetimlerindeki belediyelere atanan kayyumlara ilişkin konuştu. Toplamda 24 belediye eş başkanının İçişleri Bakanı’nın talimatıyla görevden uzaklaştırıldığını hatırlattı. Bugüne kadar 36 belediye eş başkanının gözaltına alındığını belirten Oluç, bunlardan 14’ünün tutuklandığını aktardı.

Kayyum atama politikasının planlı ve adım adım gerçekleştirilen bir süreç olduğuna dikkat çeken Oluç, “Aslında bir atanmışlar rejimi oluşturmanın adımlarıdır kayyım atanması ve bu nedenle de kesinlikle sadece HDP’lilerin, HDP seçmenlerinin, sadece bizlerin sorunu değildir. Halkın siyasi iradesinin yok sayılmasıdır, çiğnenmesidir. Seçme ve seçilme hakkının gasp edilmesidir. Anayasanın, yasaların Türkiye’nin imzaladığı uluslararası sözleşmelerin, Avrupa yerel yönetimler özerklik şartının tanınmamasıdır, yok sayılmasıdır. 65 belediye kazandık 24’üne kayyım atanmış oldu” dedi.

 “Kürt Düşmanlığını Sürdürüyorlar”

Kayyum atamalarının tesadüfi ve soruşturmalarla alakalı olmadığını belirten Oluç sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir kez daha bu iktidar ve İçişleri Bakanlığı Kürt halkına diyor ki ‘sen ancak ve ancak benim istediklerimi seçersen yönetebilirsin.’ Kürt düşmanlığını sürdürüyor. Bu iktidar bir düşman hukukunu dayatıyor. İçişleri Bakanlığı müfettişleri çok övgüyle bahsetmişler ya kayyımlardan, Sayıştay Başkanı bütçe görüşmelerinde dedi ki: 2017 yılında 31 müzekkere hazırladı ve tamamına yakını kayyım atanan belediyelere ilişkin suç duyurularıdır. Sayıştay tarafından suç duyuruları yapılmış, bu suç duyurularını savcılar sümen altı etmiş. Neden? Çünkü İçişleri Bakanlığının atadığı kayyımlar hakkında suç duyuruları. Bu nedenle de sümen altı edilmiş vaziyette. Yani sadece seçme seçilme hakkını çiğnemekle kalmıyorlar aynı zamanda yolsuzluk usulsüzlük yapanların yargılanmalarını engelleyerek daha büyük bir suç işliyorlar.”