HDP'li Başaran: Provokasyonu İçişleri Bakanı planladı

Ankara’da HDP Genel Merkezi önünde dün polis tarafından tehdit edilen Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, “Dün gerçekleştirilen provokasyon İçişleri Bakanlığı tarafından planlandı” dedi.

HDP'li Başaran: Provokasyonu İçişleri Bakanı planladı

Parti genel merkezinde gündeme dair basın toplantısı düzenleyen Başaran, dün polisin "Seni çivilerim" tehdidine ilişkin "Dün burada aile adı altına 3 kişiyi partimizin önüne getirerek bir provokasyon çıkarmaya çalıştılar" ifadesini kullandı.

“İktidar Kürt düşmanlığı üzerinden faşizmi kurumsallaştırıyor”

Başaran’ın konuya ilişkin açıklaması özetle şöyle: “Dün Genel Merkezimizde bir provokasyon ile yüz yüze kaldık. 2015 Nisan’da Sayın Öcalan ile görüşmelerin kesilmesinde bugüne, Kürt sorununda demokratik ve müzakere yöntemleriyle çözüm iradesinden vazgeçildiği günden bugüne AKP-MHP ittifakı her gün partimize ve Kürtlere saldırı politikaları gerçekleştiriyor. İktidar kendini Kürt düşmanlığı üzerinden konumlandırarak Kürt düşmanlığı üzerinden önümüzdeki dönemi kurgulamaya, kurmaya ve faşizmi kurumsallaştırmaya çalışıyor. 2015 yılından bu yana gözaltı ve tutuklamalarla, şehirlerin yakılıp yıkılmasıyla ve kayyımlarla partimizi yıldırabileceğini sanan bir iktidar var. Aslında Diyarbakır’da, Van’da, Hakkari’de, İzmir’de partimizin önüne konulan çadırlar da bu saldırı politikalarının bir parçasıdır. Bu provokasyon, HDP’ye geri adım attırma siyasetinin bir parçasıdır. Bunların tümü Kürt düşmanlığının bir parçasıdır.

“Dün gerçekleştirilen provokasyon İçişleri Bakanlığı tarafından planlandı”

Dün burada aile adı altına 3 kişiyi partimizin önüne getirerek bir provokasyon çıkarmaya çalıştılar. Ancak bir algıyı düzeltmekte fayda var. Dünden beri yandaş basın, farklı biçimde bütün gerçekliği ters yüz ederek yayın yaptı. Dün partimizin önünde aliler yoktu, Ankara Emniyeti vardı, İçişleri Bakanı vardı, AKP-MHP ittifakı vardı ve eylemci onlardı. Partimizin önünde eylem yapan, siyah çelenk bırakan polislerdi. Siyah çelengi aileler bırakmadı, polisler bıraktı. Dün gerçekleştirilen provokasyon İçişleri Bakanlığı tarafından planlandı. İçişleri Bakanlığı değil suç işleri, propaganda bakanı! Bu organizasyonu onların yaptığını biliyoruz, ortaya çıkan tablo bunun en net göstergesiydi.

“Benim şahsımda Kürtler, kadınlar, HDP’liler tehdit edildi”

Gelenler de polis, güvenlik gücü değildi, güvenlikten sorumlu kişiler bir milletvekilini bu kadar pervasızca, bu kadar pespaye bir şekilde tehdit etme cüretini gösteremezler. Bu kişilere polis denmez, denemez, güvenlik gücü denemez! HDP Genel Merkezinde benim şahsımda bütün Kürtler, bütün kadınlar, bütün HDP’liler tehdit edildi. “Seni çivilerim” sözü Türkiye'nin demokrasisine söylenmiş bir söylemdir. Hiç eğip bükmeye gerek yok. Bu söylem ve tehditlerle HDP’ye geri adım attırakcaklarını zannedecek kadar akılsız bir iktidarla karşı karşıyayız. Bu saldırılarla başarılı olacağını düşünen trajik durumda bir iktidar var. 7 yıldır yapmadığınız kalmadı. 7 yıldır parti binamıza konulan bombalardan mitinglerimizin bombalanmasına kadar, eğitip, donatıp planını eline verdiği katili İzmir İl binamıza gönderip genç bir arkadaşımızı katledene kadar tüm yöntemleri denediniz ama başarılı olamadınız. Dokunulmazlıkları kaldırdınız, belediyelerimize kayyım atadınız, diz çöken ve geri adım atan bir HDP’li gördünüz mü?

“Bize kim olduğumuzu soranlara söyleyelim: Biz Türkiye halklarının tümüyüz”

Bize kim olduğumuzu soruyor polis, biz Kürdüz. On yıllardır kimliğini yok saydığınız, dilini yasakladığınız, hala sömürge olarak yaklaştığınız Kürtleriz. Kadınız biz. Sadece kendi sınırlarınız içinde yaşam hakkı tanıdığınız, evde erkeğe, dışarıda devlete köle olarak gördüğünüz kadınlarız. Kapılarına çarpı koyduğunuz Alevileriz, sokak ortasında katlettiğiniz Ermenileriz, Lazlarız. Yani Türkiye halklarının tümüyüz. Seçilmişler, işçiler, emekçileriz, biz HDP’yiz. Hiçbir saldırınız HDP’ye geri adım attıramayacak. Kürtlere, kadınlara, işçilere, ezilmişlere geri adım attıramayacak. Suç İşleri Bakanına, propaganda bakanına bir kez daha hatırlatalım: Benzerleriniz tarihin çöp sepetinde, siz de kendinizi orada bulmaktan kurtulamayacaksınız.”