İçişleri Bakanlığı'nın "Terörist" diye duyurduğu gazeteci Oruç yaşadıklarını anlattı
Gözaltındaki Aziz Oruç, avukatı aracılığı ile yaşadıklarını anlattı. Oruç, İran istihbaratının kendisini sınır kapısından yaklaşık 1 kilometre uzaklıktaki noktadan Türkiye’ye giriş yapmaya zorladığını belirterek, “Ben tüm zorlamalarına karşı itirazlarıma rağmen beni zorla tellerden Türkiye sınırına attılar. Burada ölüme terk edildim” dedi.
Gözaltındaki Aziz Oruç, avukatı aracılığı ile yaşadıklarını anlattı. Oruç, İran istihbaratının kendisini sınır kapısından yaklaşık 1 kilometre uzaklıktaki noktadan Türkiye’ye giriş yapmaya zorladığını belirterek, “Ben tüm zorlamalarına karşı itirazlarıma rağmen beni zorla tellerden Türkiye sınırına attılar. Burada ölüme terk edildim” dedi.
Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesinde 5 gündür gözaltında bulunan, İçişleri Bakanlığı’nın “terörist” olarak lanse ettiği gazeteci Aziz Oruç, avukatları aracılığıyla yaşadıklarını anlattı.
Irak’ın Süleymaniye kentinden 8 Aralık’ta İran’a geçtiğini, oradan da geçtiği Ermenistan-İran sınır kapısında gözaltına alındığını ifade eden Oruç, sonrasında yaşadıklarını şu sözlerle dile getirdi:
“Ermenistan polisi, sınır kapısında pasaportumun sahte olduğun ileri sürerek beni orada gözaltına aldı. Ben birkaç saat bir odaya kapattılar. Çokça tehdit edilip, fiziki şiddet uyguladılar. Ben gazeteci olduğumu, Türkiye’de hapis cezam olduğu için Avrupa’ya geçiş yapmak istediğimi söyledim. Orada, beni bir odada tutanlardan Ermenistan’a sığınma talebimi ilettim. Ancak tüm taleplerim tehditle birlikte geri çevrildi. Beni kelepçeleyip ‘Seni İran’a teslim edeceğiz, orada seni idam etsinler’ diye tehdit ettiler. Ardından beni İran’a göndererek, oradaki istihbarata teslim ettiler. İran istihbaratı beni teslim alıp gözaltına aldı. 2 gün gözaltı süresinden sonra beni mahkemeye çıkardılar. Bir milyon 800 bin İran tümeni para cezası vererek sınır dışı etme kararı aldılar.”
Ölüme terk edildim
Oruç, hakkında verilen ‘sınır dışı’ kararından sonra İran istihbaratının kendisini Türkiye’ye gitmesi için sınır kapısından değil, sınır kapısına yaklaşık bir kilometre mesafedeki bir noktadan Türkiye’ye giriş yapmaya zorladığını ifade etti.
Oruç, “Beni bir gece tel örgülerle çevrili Türkiye-İran sınırına bıraktılar. Benim tel örgüleri aşıp Türkiye’ye kaçak bir şekilde girmemi istediler. Tüm itirazlarıma rağmen beni zorla tellerden Türkiye sınırına attılar. Defalarca beni attıkları Türkiye topraklarından tekrar İran’a geçip, resmi yollardan tekrar Türkiye’ye giriş yapmak istesem de buna izin vermediler. Orada sınır tellerinden geçerken yaralandım. Burada ölüme terk edildim. Ardından Doğubayazıt’a geldim. İran ve Ermenistan benim uluslar arası sığınma hakkımı kabul etmeyerek suç işlediler. Bu iki ülkenin uyguladığı bütün politikalar uluslararası hukuka aykırıdır. Bunun için uluslararası mahkemelere başvuracağız” diye belirtti.
Dayanışma mesajı verdi
Gazeteci Oruç, dün kamuoyuna seslendiği mesajında şunları belirtmişti: “Bir gazeteci olarak yıllarca halkların sesi olmaya çalıştım. Günlerdir Ermenistan İran ve Türkiye’de ağır tecrit koşullarında tutuldum. Şimdi en çok sizin dayanışmanıza ihtiyacım var. Özgür yarınlarda görüşmek dileği ile…”