İnönü'nün 1935 tarihli raporu: Kürt şehirlerinin şifreleri

1935 yılında Atatürk’ün emriyle Kürt illerini ve ilçelerini adım adım dolaşan dönemin Başbakanı İsmet İnönü'nün hazırladığı “çok gizli” rapor, 72 yıl sonra gün ışığına çıkmıştı. İnönü'nün raporu Kürtlere karşı nasıl bir asimilasyon politikası yürütüldüğünün de en önemli kanıtıdır.

İnönü'nün 1935 tarihli raporu: Kürt şehirlerinin şifreleri

1935 yılında Atatürk’ün emriyle Kürt illerini ve ilçelerini adım adım dolaşan dönemin Başbakanı İsmet İnönü'nün hazırladığı “çok gizli” rapor, 72 yıl sonra gün ışığına çıkmıştı. İnönü'nün raporu Kürtlere karşı nasıl bir asimilasyon politikası yürütüldüğünün de en önemli kanıtıdır.

Raporun bazı Kürt şehirleriyle ilgili tespitleri:

- Ağrı'da Kürtlerin medenileşip, sükunet bulmaları bile kardır. Karaköse, hükümete bağlı bir Kürt şehridir. Erzincan Kürt merkezi olursa Kürdistan'ın kurulmasından korkarım.

- Iğdır'da Kürtlerin yerinden oynatılmasına ne lüzum, ne imkan vardır.

- Türklüğe hevesli bir Arap şehri olan Siirt'in doğuya naklini tercih ederim

- Van ve Erzincan'da acele olarak, Muş Ovası'nda tedricen ve Elazığ Ovası'nda kuvvetli Türk kitleleri vücuda getirmek zorundayız.

- Türklerle Kürtler aynı okulda okumalıdır. Bu Kürtleri Türkleştirmek için etkili olacaktır.

- "Diyarbakır, kuvvetli Türklük merkezi olmak için tedbirlerimizi kolaylıkla işletebileceğimiz bir olgunluktadır.

- "Düşman unsurlar içinde saldırgan olan teşkilat Kürt reisleri ve adamlarıdır. Fransız istihbarat zabitleri her istedikleri anda Kürt reislerini çeteler halinde memleketimize saldırtmağa muktedirdirler."

- "Mardin vilayetinden çıkarılacak Hıristiyan ve Arapların yerlerini Kürtler derhal dolduracaklardır. Bu hal bizim için pek zararlıdır.”

-"Siirt Türklüğe hevesli bir Arap şehridir. Hükümete yakın itaatkar halkı vardır. Havası gayet iyi olan Siirt susuz, pis bir trahom merkezidir. Siirt vilayetinde başlıca kuvvetimiz; idare merkezlerimiz, memurlarımız ve zabitlerimizdir. İdare merkezlerimiz çok kuvvetli olmalı. İcabında konulup kaldırılmak üzere özel adliye rejimi kurulmalıdır."

- "Bitlis, Hizan ve Mutki arasında suni olarak daima devlet kuvveti ile vücuda getirilmiş bir Türk merkezidir. Bitlis olmasaydı bizim onu yaratmamız gerekecekti."

Raporda yer alan asimilasyon politikasının temelini oluşturan öneriler:

  • Kürtlerin şehirlere yerleşmesi engellenmelidir.
  • Kürtlerin etkisini azaltmak için Karadenizden buraya muhacirler getirilmelidir. Örneğin Van’a yerleştirilen Karadenizli Türklerden söz ederek onların memnun edilmelerinin sağlanmasını ister. Böylece diğer muhacirlerin Kürt bölgelerine gelmeleri kolaylaştırılmalıdır.
  • Türk ve Kürt şehirleri olarak ayırdığı mıntıkalar ayrı şekillerde hizmet almalıdır.
  • Kürtlerin bulunduğu yerlerde henüz okul açılmamalı, açılacaksa Türkler için okul açılmalıdır, ikinci planda Kürtleşmiş fakat Türkçe’yi çok daha çabuk öğrenebilecek yerlerde açılmalıdır.
  • Fransız ve diğer ülkelere karşı Mardin, Urfa ve Hakkari gibi sınır bölgelerinde iyi bir idare kurulmalıdır.
  • Boşaltılmış olan Ermeni köylerine Kürtlerin yerleşmesi engellenmelidir.
  • Kürt bölgesi, nüfusu bakımından kalabalık olmasına rağmen, ülkeye kalabalığı oranında katkı sunmamaktadır. Bundan dolayı yeraltı zenginliklerinin (petrol, linyit) daha çok nasıl kullanılabileceği araştırılmalıdır.
  • Bölgede trahom ve cüzzam (sadece Kars’ta bin dolayında cüzzamlı var) hastalıkları çok yaygındır.
  • Kürtler asimile edilmelidir. Kürt çekim kuvvetine karşılık Türk merkezleri oluşturulmalıdır.
  • Kürdistan coğrafyası şimendifer (tren) hattı ile kontrol altında tutulmalı.
  • Dersim’e müdahale edilmeli.
  • Kaçakçılığın önüne geçilmeli. Kürtlerin ekonomik güç elde etmeleri engellenmeli. Gerekirse bunun için vergiler indirilmeli.