Kalın: Mısır'ın Libya'ya asker göndermesi tehlikeli bir askeri macera olur

Kalın: Mısır'ın Libya'ya asker göndermesi tehlikeli bir askeri macera olur

Türkiye Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, "Doğu Akdeniz'deki tüm doğal kaynakların adil biçimde paylaşılmasını istiyoruz. Biz sadece haklarımızı korumak için oradayız. Tehdit veya yaptırım söylemlerini asla kabul etmeyiz" ifadelerini kullandı.

İbrahim Kalın, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) ve Brüksel merkezli düşünce kuruluşu Avrupa Politika Merkezi (EPC) tarafından çevrim içi düzenlenen "Belirsizlik Çağında Türk Dış Politikası" başlıklı etkinlikte konuşma yaptı.

Türkiye’nin Libya için aktif biçimde diplomasi yürütüldüğünü belirten Kalın, dün Rusya ile "güvenilir ve sürdürülebilir" bir ateşkes üzerine odaklanacak bir çalışma grubu kurulmasında uzlaşıldığını hatırlattı.

Libya'da Halife Hafter'in daha önceki anlaşmalarda olduğu gibi son anlaşmayı da "ihlal" ettiğini savunan Kalın, Türkiye'nin Birleşmiş Milletler tarafından kanbul edilen Ulusal Mutabakat Hükümeti'nin (UMH) davetiyle Libya'da bulunduğunu söyledi.

Siyasi süreci desteklediklerini anımsatan Kalın, "Libya'da herhangi bir grup veya ülke arasında bir askeri gerilim veya çatışma yaşamak istemiyoruz" diye konuştu.

"Fransa'nın Hafter'e desteği NATO'nun güvenliğini tehdit ediyor"

Kalın, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un “agresif” Libya politikası ile “Avrupa'da gerçekleştiremediği liderliğini” Kuzey Afrika'da göstermek istediğini savunarak, Fransa'nın Hafter'e sağladığı desteğin, NATO'nun güney güvenliğini de tehdit ettiğini ileri sürdü.

Mısır Meclisi'nin Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi'ye "Libya'ya müdahale" yetkisi veren tasarıyı onaylamasını zararlı bulduğunu belirten Kalın, “Mısır'ın Libya'ya asker göndermesi tehlikeli bir askeri macera olur” dedi.

"Yunanistan'ın maksimalist pozisyonunu kabul etmiyoruz"

Kalın, Yunanistan tarafının Ege ve Doğu Akdeniz'de “maksimalist iddialarda bulunduğunu” vurgulayarak, "Türkiye'ye 2 kilometre uzaklıkta, Yunan ana karasına ise 580 kilometre uzaklıkta olan Meis adasının Antalya Körfezi'nin neredeyse yarısı kadar olan 40 bin kilometrekare genişliğinde kıta sahanlığı iddiası kesinlikle kabul edilemez. Bu mantığa, coğrafyaya ve uluslararası anlaşmalara aykırıdır. Yunanistan'ın maksimalist pozisyonunu kabul etmiyoruz" değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye’nin, Doğu Akdeniz'deki araştırma faaliyetine ilişkin Kalın, "Yunanistan'ın aşırı tepki gösterdiğini düşünüyoruz. Doğu Akdeniz'de herhangi bir askeri veya siyasi gerginlik istemiyoruz" diye konuştu.

Kalın, Türkiye'nin Yunanistan ile münhasır ekonomik bölge de dahil olmak üzere deniz sınırları konularını görüşmeye hazır olduğunu, Yunan tarafının ise aşırı maksimalist pozisyonundan vazgeçmesi gerektiğini vurguladı.

Kıbrıs Rum Yönetimi'nin de Yunanistan gibi davrandığını ve Avrupa Birliği (AB) üyeliğini Türkiye'ye baskı amacıyla "pazarlık kozu" olarak kullandıklarını belirten Kalın, "Doğu Akdeniz'deki tüm doğal kaynakların adil biçimde paylaşılmasını istiyoruz. Biz sadece haklarımızı korumak için oradayız. Tehdit veya yaptırım söylemlerini asla kabul etmeyiz" diye konuştu.

"FETÖ ve PKK, Avrupa'da Türkiye ile ilişkileri zehirliyor"

AB'nin Türkiye'nin “meşru güvenlik kaygılarını dikkate almadığını” ifade eden Kalın, PKK ve Fetullah Gülen Cemaatinin Avrupa’da serbestçe hareket edebilmesinin “güvensizliğe” neden olduğunu söyledi.

Kalın, “FETÖ ve PKK'nın Avrupa'da Türkiye ile ilişkileri zehirliyor” dedi.

Mülteciler konusuna da değinen İbrahim Kalın, AB ve Türkiye arasında mülteci mutabakatında AB tarafının yükümlülüklerini yerine getirmediğini belirtti.

Kalın, "Sığınmacı sorununun çözümü için birlikte çalışmak istiyoruz. Herkes itiraf etmeli ki Türkiye burada daha büyük bir yük taşıyor. Bir taraf hiçbir şey yapmazken, Türkiye'nin sırtını sıvazlamak ve çok iyi iş çıkarıyorsun buna devam et demek yeterli değil" dedi.