Kılıçdaroğlu: 'Yargıya ve YSK'ya güvenmiyoruz
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) güvenmediğini belirterek, "YSK'ya güvenseydik özel olarak sandık güvenliği için çalışmazdık" dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.
"İsveç'te iğrenç bir olay oldu. Büyükelçiliğimizin önüne çok özür dilerim ama bir soytarıyı getirdiler, karanlık bir provokatör ve ona bir provokasyon eylemi yaptırdılar” diyen Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kutsal kitabımızı bizim elçilik önünde yakılması söylenmiş. O sefil kişinin amacının ne olduğu o kadar aşikar ki; resmi görmek için özel bir zeka düzeyine sahip olmak gerekmiyor. Git provoke et demişler. İsveç Türkiye ilişkilerini bozmak için gelmiş bu sefil kişi her türlü provokasyonu yapmış durumda. Ama üzülerek ifade edeyim; İsveç yönetimi devlet zekasından yoksun, seyretti durdu bu provokasyonu. Hiçbir şey yapmadı, bu oyunun oynanmasına açıkça izin verdiler. O pislik o kadar alçalmış bir adam ki, iğrenme duygusundan başka bir şey hissetmiyor insan. İnançlara saygı göstermek, insan olmanın da bir gereğidir.”
YSK’yı eleştiren Kılıçdaroğlu, şunları ifade etti:
“Yüksek Seçim Kurulu'yla ilgili söylediğim bir şey tartışılıyor. Ya Allah aşkına ya; Yüksek Seçim Kurulu'na güvenmediğimi Mısır'daki sağır sultan duydu. Yüksek Seçim Kurulu'nun hangi olaylarda nasıl karar vereceğini hepimiz biliyoruz. Sanki biz başvuracaksak Yüksek Seçim Kurulu gelecek, hukuka uygun, anayasaya uygun karar verecek. Ya Allah aşkına ya; akıl var, mantık var. İradesini saraya ipotek eden adama hakim mi denir? Hâlâ bunu öğrenemediniz mi ya, hâlâ bilmiyor musunuz? İstanbul seçimlerinde aynı zarfın içinde 4 tane oy pusulası konuyor, bu beyler oturuyorlar karar veriyorlar. Talimat gelmiş, nasıl İstanbul seçimlerini iptal ederiz diye. Üçü geçerli biri geçersiz. Ben de bu kararı alanlara dedim ki; bunlar Yüksek Seçim Kurulu'ndaki çeteler. Neden çete dedim? Yasadışı bir işlemi yapmak için bir araya gelen kişilere çete denir, bu kadar basit. Şimdi diyorlar ki bu Yüksek Seçim Kurulu değişti, evet değişti, eskiden 34 kişi vardı en azından kalemini iradesini satmayan kişiler vardı, vicdanının sesini dinleyen kişiler vardı, şimdi onları da büyük ölçüde temizlediler. Yenileri gelecek biliyorum, hangi kararları alacaklar biliyorum. Biz her sandığın güvenliğini almak zorundayız. Yüksek Seçim Kurulu’na güvenmiyoruz arkadaşlar. Bu kadar açık bu kadar net söylüyoruz.”
“Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde de ciddi bir bozulmanın olduğunu görüyoruz. Ya Allah aşkına siz ayakkabı yalayıcılığına soyunan milletvekili gördünüz mü ya?” diye soran Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
“Bu vekil Ordu'da nasıl geziyor? Alsın eline Erdoğan'ın ayakkabısını yalayarak gezsin. Ahlak bozulursa Türkiye bu noktaya geliyor. O vekil, Orduluların vekili değildir. Sarayın oraya gitsin ya da AK Parti'nin genel merkezine gitsin, önüne onun bir heykelini yapsınlar. Erdoğan'ın heykelini yalamaktan söz eden ve onur duyan milletvekili diye yazsınlar. Bir insan aklını kiraya verirse sonuç bu noktaya gelir.”
“KAÇAK ÇAYI BİTİRECEĞİM”
Ayrıca, “Çaykur işçileri diyor ki geçen bizden söz ettiniz, 9300 kişiyiz, bize kadro verilsin. Yasa geldiği zaman bunun mücadelesini vereceğiz” diyen CHP lideri, şunları belirtti:
“Rizelilere unutmadığımı söylüyorum. Kaçak çayı bitireceğim, Rize meydanında yakacağım. Rizeli unutur Bey Kemal unutmaz. Bağ-Kur'un tescil mağdurları var. Stajyerlerin ve çırakların sorunu var. Sizin sorunlarınızı biliyorum. TBMM'de gerekli girişimlerde bulunacaksınız. AK Parti iktidarı ve onun başında olan Erdoğan hep esnafları ve Bağ-Kurluları 3. sınıf vatandaş olarak gördü. Bütün esnafın sorununu çözeceğiz. Onları 1. sınıf vatandaş kabul edecek, çözüm üreteceğiz. Az kaldı, geliyor, gelmekte olan! Cezaevlerinin dolu olduğunu biliyorum. İnsan hakkı ihlallerini biliyorum. Hepsini biliyorum. Hiçbir endişe duymayın. Bu ülkeye huzuru mutlaka getireceğiz.”
“ERDOĞAN İLK KEZ DOĞRU BİR ŞEY SÖYLÜYOR”
Öte yandan Erdoğan’ın 14 Mayıs’la ilgili açıklamasına değinen Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
“Erdoğan sonunda çıktı konuştu: yeter söz milletindir diyor. Eyvallah. Kazanmak için bütün ama bütün tuşlara basmış durumda. Nasıl kazanacağım diyor. Ne geliyorsa aklına onu yapıyor. Atıyor tutuyor, her şeyi söylüyor. Acizliğinden. Şehit Menderes'i bile malzeme yapmaktan çekinmiyor. Bozuk saat bile günde iki kere doğruyu gösterir, bu konuda haklısın: Yeter söz milletindir. İlk kez doğru bir şey söylüyor. Ey Erdoğan; yeterse senin saraylarına yeter, yeterse senin çocuklarının milyar dolarlık vakıflarına yeter, yeterse senin beşli çetelerine yeter, yeterse senin mafya babalarına yeter, yeterse senin uyuşturucu baronlarına da yeter.”
CHP lideri, “Yeterse Sinan Ateş'i öldürttüğünüz torbacılara yeter, Yeterse her türlü pisliği ülkemize sokan fotoromanına yeter, yeterse ülkeye soktuğun milyonlarca kaçağa yeter, yeterse senin o kadınlara küfreden diline yeter, yeterse gençlere kan ağlatan torpillere yeter, hırsızlıklara yeter, çakallara yeter, SADAT'a yeter, paramiliterlere yeter. Evet yeter söz milletindir, söz Millet İttifakı'nındır” dedi.