Koç: 'Demirtaş, Kavala, Altan'ın ortak özelliği haklı tahmini bilmeleri

HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu ve avukat Çiğdem Koç, Konuşa Konuşa'da Gülten Sarı'ya konuk olarak 2020 yılı hak ve hukuk ihlallerini değerlendirdi.

Koç: 'Demirtaş, Kavala, Altan'ın ortak özelliği haklı tahmini bilmeleri

Tutuklanan gazeteci-yazar Ahmet Altan, iş insanı ve hak savunucusu Osman Kavala ile HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın durumunu değerlendiren Koç, "Demirtaş, Kavala, Altan'ın ortak özelliği, haklı olduklarını bilmeleri. Altan kaya gibi sağlam" ifadelerini kullandı.

Gergerlioğlu, 2020 yılında insanların gözyaşı dökerken beton duvar gibi duran bir devletin varlığı ile karşılaşıldığını söyledi ve, "İktidar zulümde seviye atladı: 'Yaptım kardeşim var mı diyeceğin' noktasına geldi" dedi.

Cezaevlerinde ölümleri, açlık grevlerini, korona salgınını, çıplak arama iddialarını ve helikopterden atılan Kürt vatandaşları hatırlatan Gergerlioğlu, tüm bunlara rağmen, "Eninde sonunda insan haklarına dönülecek. Çok haklıyız, kazanacağız" yorumunu yaptı.

Gergerlioğlu, AKP iktidarının mağduriyetlerden zulüm ve hak ihlalleri ile anılan bir iktidara dönüşmesiyle ilgili ise şu yorumu yaptı:

"Güç endeksli olmak ve vicdan ekseninden çıkmakla ilgili mesele. 15 yıl önceye gidin. Güçsüzlerdi, güçlü bir devlet vardı karşılarında. 367 tuzakları kuruluyor, parti kapatma tuzakları kuruluyordu. Sonunda güç sahibi oldular tek başlarına ve vicdanlarını toprağa gömdüler. Ama dün de öyleydi. Ben o başörtüsü mücadelesini verirken de bu insanların sadece kendi özgürlüklerine odaklandıklarını görüyordum. O zaman de ben hep eleştirirdim bunu. İzmit'te kiliseye bomba atıldığında açıklama yapar, kınardım. Bana, 'misyoner mi oldun Ömer bey' diye sorarlardı bana. 

Ben de onlara, 'bir taraftan başörtüsüne özgürlük diyorsunuz, öbür taraftan Hıristiyan ve kilise büyük düşman. Din özgürlüğü diyorsanız adil, dengeli olun. Ateistin de özgürlüğü vardır, iki kere iki dörttür' diyordum. Kendisine Müslüman bir bakış açısı hakimdi. Çifte standartlı bir bakış açısı, kendisine demokratik bir anlayış vardı. Mazlumken de haksızlık yapıyorlardı, zalimken zaten zalimlik yapıyorlar. Vicdan eksenini kaybettiler. Vicdan ekseninden o zaman da bakmıyorlardı şimdi de bakmıyorlar."

Koç ise, cezaevinde bulunan Demirtaş, Kavala ve Altan ile ilgili önemli bilgiler verdi:

"Cezaevine gittiğimde utanarak dönüyorum. Çünkü inanılmaz bir dirençleri var. Her ne olursa olsun asla umutlarını kaybetmiyorlar. Ahmet Bey (Altan) cezaevinde dört yıldan fazla bir zamanda üç kitap yazdı. Şimdi yeni romanını yazıyor. Onun hep söylediği şey, yazma eyleminin bir insanı nasıl dokunulmaz kıldığını, nasıl ona hiçbir zarar verilemeyeceği. Bir kaya gibi o. Gözaltına alındığı andan itibarenki tavrı, duruşu o kadar yiğitçe ve kahramanca ki... Bu şaşırtıcı değil. Şaşırtıcı olan bunu ona söylediğimizde müthiş derecede şaşırması.. Bu kadar olağanüstü bir duruşu bu kadar olağanlaştırabilen bir adam gerçekten hayret verici. Bunu ancak onu deneyimleyenlerin anlayabileceğini düşünüyorum.

Selçuk Kozağaçlı bu ülkenin yetiştirdiği en iyi avukatlardan biri. Selçuk inanılmaz bir üretim süreci geçiriyor. Çok okuyor. Müthiş bir okur. Her şeye rağmen çok dirençli. Ben onu sadece Ebru Timtik'i kaybettiğimiz zamanda öfkeli gördüm. Yakın dostunu kaybetme acısını gördüm gözlerinde. 

Osman Bey... Ben hayatım boyunca birçok insanla bir araya geldim. Ben Osman Bey kadar zarafetini tüm bu koşullara rağmen korumayı başarmış bir adamla karşılaşmadım. İnanın hayret ediyorum bazen. Onunla sohbet etmek çok zor. Çünkü başkalarının utanması gereken yerde biz utanıyoruz. Yarın gideceğim cezaevine ve Anayasa Mahkemesi'nin kararı hakkında vs. ne söyleyeceğimi bilmiyorum. Bir bakıyorsunuz o sizi teselli etmeye başlıyor. Osman Bey öfkeyi, birisine karşı kindar bir cümleyi kabul etmeyen bir adam. Ben onun tavsiyelerini çok dinlerim. 

Selahattin Demirtaş'ın saydığım isimlerden çok farklı bir durum var. Kürt siyasetinin lideri bir insandan bahsediyorum. Onunla ilgili içtenlikle söylemek istediğim bir şey var: Dışarıya bambaşka bir Selahattin Demirtaş'ın çıkacağını düşünüyorum. O kadar çok okudu ki o da... Yazdıklarıyla da görüyoruz. İçeriden bir partinin eski genel başkanı değil aynı zamanda bir edebiyatçı çıkacak. Bu insanların hepsinin ortak bir özelliği var. Haksızlığa uğradıklarını biliyorlar, haklı olduklarını da biliyorlar."

Ahval