Mardin’de katledilen Duhokluların yakınları Erdoğan’a çağrı yaptı: İstisna istiyoruz
Mardin'de Duhoklu 5 kişinin öldürüldüğü saldırıya ilişkin davada sanıklar hakim karşısına çıktı. Duruşmanın ardından maktullerin yakınları, Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan suçlular hakkında Türk Ceza Kanunu’nda istisna yaparak idam cezasını onaylamasını istedi.
Mardin'de 6 ay önce Duhok plakalı cipe düzenlenen ve Kürdistan Bölgesi vatandaşı 5 kişinin katledildiği silahlı saldırıyla ilgili 2'si tutuklu 4 sanığın yargılanmasına başlandı.
Mardin 4. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuklu sanıklar Abdullah K, Faris A, tutuksuz sanıklar Murat Y. ve İbrahim D. ile saldırıda hayatını kaybedenlerin yakınları, tarafların avukatları katıldı.
Duruşmada savunma yapan tutuklu sanık Faris A, saldırıyı “soygun” amacıyla yaptıklarını iddia etti.
Tutuklu sanık Abdullah K. ise isnat edilen suçlamaları kabul etmediğini belirterek cinayetin Faris A, tarafından işlendiğini öne sürdü.
Tutuksuz sanık Murat Y, sanık Abdullah K'ye daha önce de araç kiraladığını ileri sürdü ve beraatini talep etti. Diğer tutuksuz sanık İbrahim D. ise Abdullah K'ye silah ve mermi vermediğini iddia ederek beraat talebinde bulundu.
Duruşmada söz alan hayatını kaybedenlerin yakınları sanıkların en üst seviyeden cezalandırılmalarını talep etti.
Cumhuriyet savcısı, mütalaasında sanık Faris A. ile Abdullah K'nin tutukluluk halinin devamı yönünde görüş bildirdi.
Mahkeme verdiği kısa aranın ardından tutuklu sanıklar Faris A. ile Abdullah K'nin, mevcut delil durumu, suçun vasıf ve mahiyeti ile kaçma şüphesini gerekçe göstererek bu hallerinin devamına karar verdi, duruşmayı 20 Ekim'e erteledi.
“Arkasında siyasi saik olabilir”
Duruşmanın ardından hayatını kaybedenlerin yakınları ve ailelerin avukatları adliye binası önünde basın mensuplarına konuştu.
Bugünkü duruşmada sanıkların iddianamede yer alan ifadelerini tekrar ettiğini ve bazı tanıkların dinlendiğini aktaran avukat Mehmet Okatan, “Normalde olayın normal bir cinayet ve gasp gibi olduğu anlatıldı. Biz ise tahkikatın genişletilmesi talebinde bulunduk. Olayın arkasında siyasi saiklerle işlenip işlenmediği noktasında mahkemenin araştırması gereken hususlara dikkat çektik. Taleplerimizin tamamına yakını kabul edildi. Tevsii tahkikat taleplerimiz neticesinde evrakların dosyaya girmesi halinde dosyanın yeni bir şekil alacağını umut ediyoruz” dedi.
Mehmet Okatan, Rûdaw muhabiri Abdulselam Akıncı’nın “Siz olayın normal bir soyguın olmadığını mı düşünüyorsunuz?” şeklindeki sorusuna ise şu yanıtı verdi:
“Olay basit bir soygun olamayacak kadar farklı bir şekilde işlenmiş. Bir soygunda en fazla havaya ateş edilir veya birinin ayağına sıkılır ve gasp edilir. Ama burada 5 kişinin kafalarına sıkılmış ve bazılarına bir kaç kez ateş edilmiş. Ayrıca olaydaki kişiler önemli. Özellikle müvekkillerden birisi Kuzey Irak’ın önde gelen alimlerinden bir tanesi, STK temsilcisi. Onun da öldürülmüş olması nedeniyle biz arkasında siyasi saik olabileceğini düşünüyoruz ve bununla birlikte tevsii tahkikat talebinde bulunduk.”
Avukat Mehmet Okatan, sanıklardan Farıs A.’nın ifadesindeki “derin devlet” şeklindeki beyanlarının “hayal ürünü” şeklinde nitelendirildiğini, evraklar gelmeden bir şey söylemenin erken olacağını belirtti.
Okatan, tüm sanıkların kimlerle veya herhangi bir örgütle ilişki kurup kurmadıklarını öğrenmek amacıyla geriye dönük 5 yıllık HTS kayıtlarını istediklerini, banka kayıtlarını ve tüm şahıslar hakkındaki soruşturma ve kavuşturma dosyalarını istediklerini söyledi.
“Olay yerinde idam edilmelerini istiyoruz”
Saldırıda annesi ve kız kardeşini kaybeden Harbi Celaleddin İbrahim, sanıkların iddianamedekinden farklı bir itirafta bulunmadıklarını belirterek, “Mahkemenin devamı ve avukatlarımızın da taleplerinin yerine gelmesi ile bazı konular aydınlığa kavuşmuş olacak” dedi.
Önümüzdeki duruşmada 5 yıllık HTS kayıtlarının toplanması, olayda dahli olduğu belirtilen Çiğdem B.’nin mahkemede hazır bulunması ve olayla ilgili Duhok’ta gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılan 3 kişinin de soruşturmaya dahil edilmesini talep ettiklerini belirten İbrahim, “Doğrusu bu mahkeme bizim için çok ağırdı. Bu kıymetsiz insanların asla hakikati itiraf etmeyeceklerini biliyoruz. Saldırının planlı olduğunu kesin olarak biliyoruz. Bu şahısların kimlerin elinde araç olduğu hakikatini arayacağız. Birileri bu planın arkasındadır ve desteklemiştir” diye konuştu.
Harbi Celaleddin İbrahim, sanıkların en ağır cezayı almalarını istediklerini vurgulayarak, “Aynı yerde idam edilmelerini istiyoruz. Türkiye kanunlarında bu istisnanın yer almasını istiyoruz. Kürdistan Bölgesi Hükümeti de bu konuda bize destek olursa suçlular hak ettikleri cezayı alacaklardır” ifadelerini kullandı.
Rûdaw’a konuşan Muhammed Reşid Celaleddin de, “Bu vahşi saldırının sadece soygun amacıyla yapıldığı iddiası hiç kimseyi tatmin etmiyor. Arkasında başka neddenler var” dedi.
Yargının sanıklara en ağır cezayı vereceğini umduğunu kaydeden Celaleddin, “Bu sıradan bir cinayet değil. Buradan Türkiye Cumhurbaşkanı’na talepte bulunuyorum. Bazı suçlar hakkında istisnai cezalar alınmalıdır. Bu tür insanlar toplumu çürüten kurtçuklar gibidir. Biz suçluların toplumun gözü önünde idam edilmesini istiyoruz” sözlerini sarf etti.
Celaleddin, “Biz hakikatın ortaya çıkarılmasını, olayın arkasındaki isimleri ortaya çıkarmasını istiyoruz. Türkiye’nin bunu yapabilecek kabiliyeti var” diye konuştu.
“Mahkeme büyük bir imtihanla karşı karşıya”
Saldırıda kız kardeşi, annesi ve babasını kaybeden Necim Abdullah da, “Mahkeme büyük bir imtihanla karşı karşıya. Biz herşeyin aydınlatılmasını istiyoruz. Hiç kimse ile bi husumetimiz yoktur. Hiç bir şekilde suçlularla bir ilişkimiz, bir bağlantımız yoktur. Mahkemeye bunu da aktardık” dedi.
Saldırının soygun amacı ile yapılmadığını vurgulayan Abdullah, “Annemin üzerindeki paralara dokunulmamış. Bunlar soygun için gelmemiş, görüntülerde de görülüyor ki bu amaçla cinayeti işlemediler. Biz olayın arkasındaki karanlık ellerin ortaya çıkarılmasını istiyoruz” çağrısında bulundu.
İstenilen ceza
İddianamede, tutuklu sanıklar Abdullah K. ile Faris A. ve tutuksuz sanık Murat Y. hakkında "kasten öldürme", "nitelikli yağma" ve "ateşli silahlarla bunlara ait mermileri satın alma, taşıma veya bulundurma" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve 11 yıldan 18'er yıla kadar hapis cezası, tutuksuz sanık İbrahim D. hakkında ise "izinsiz olarak ateşli silah ve mermileri ülkeye sokma imal etme, nakletme ve satma" suçundan 5 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
Mardin'de Artuklu-Nusaybin kara yolunun Yeniköy mevkisinde 19 Ocak'ta, Duhok plakalı cip durdurulmuş, düzenlenen silahlı saldırıda araçta bulunan Hindirin Abdullah Salih (39), Wahide Haydar Casim (63), Abdullah Salih Mustafa (69) olay yerinde hayatını kaybetmiş, yaralanan Çiman Şahin Halid (75) ve Ahmed Celaleddin İbrahim (45) kaldırıldığı hastanede müdahaleye rağmen kurtarılamamıştı. /Rudaw