Mazlum Abdi, Türkiye’nin hava saldırılarına ilişkin basına açıklamalarda bulundu
Demokratik Suriye Güçleri (DSG) Genel Komutanı Mazlum Abdi, İstanbul’da gerçekleştirilen bombalı saldırının terörist bir saldırı olduğunu söyledi ve saldırı ile hiçbir ilgileri olmadığını bir kez daha yineledi. Abdi, 2 gün önce Antep’in Karkamış ilçesinde roket atışları ile gerçekleştirilen saldırının da kendileri tarafından yapılmadığını söyledi. Abdi, “Türkiye topraklarına saldırma gibi bir siyasetimiz yoktur. Yapmayız. Yaptığımız zaman zaten söylüyoruz. Bu saldırı ile hiçbir alakamız yoktur” dedi.
Mazlum Abdi, Türkiye’nin hava saldırılarına ilişkin basına açıklamalarda bulundu.
Türkiye’nin Rojava’ya hava saldırısının İstanbul'daki bombalı saldırının ardından yapıldığını ifade eden Abdi, “İstanbul'daki saldırıyla güçlerimizin hiçbir şekilde ilişkisi yoktur. Hatta şunu da söyleyelim. Bu terörist bir saldırıdır ve kınanması gereken bir saldırıdır ki bu saldırıyı kınadık. Güçlerimiz hiçbir zaman sivilleri hedef almıyor. Bu saldırı, bölgenize saldırıların gerçekleştirilmesini isteyenler tarafından yapılmıştır. Bizim araştırmalarımıza göre bu saldırıda göz altına alınanlar ve birlikte oldukları çevreler ya IŞİD ile bağlantılıdır ya da Türkiye'ye bağlı güçlerle ortak hareket ediyorlar. Özgür Suriye Ordusunun içerisinde yer alıyorlar ve ilişkileri bunlarladır. Bu planın kurgulandığı kanaatindeyiz” diye konuştu.
“Özellikle bölgenin altyapısı hedef alınıyor”
Haseke’de kameraların karşısına geçen Abdi, çok güçlü bir konumda olduklarını söyledi. ANHA’nın aktardığına göre; 19 Kasım gecesi başlayan saldırıların Rojava’nın geneline yayıldığına ve devam ettiğine dikkat çeken Abdi, “Özellikle bölgenin hizmet ve altyapısı hedef alınıyor. Okul, hastane, petrol bölgeleri gibi stratejik yerler hedef alındı. Bu yönüyle bu saldırıları yeni bir eşik olarak görüyoruz. Uzun zamandır bölgemize yönelik hava ve kara saldırıları yapılıyor. Ancak son 4 gündür yapılan saldırılar yeni bir aşamaya geçildiğini ve tehlikenin boyutunu gösteriyor” şeklinde konuştu.
“4 DSG savaşçısı şehit düştü”
Saldırıların bilançosuna ilişkin bilgi veren Mazlum Abdi, “Uzun zamandır bu saldırılara karşı hazırlık yapıyorduk. Şimdiye kadar 4 QSD (DSG) savaşçısı şehit düştü. Maalesef siviller yine hedef oldu. Resmi açıklamalara göre şu ana kadar 15 sivil saldırılarda şehit düştü. Aynı şekilde kurumlar da bu saldırılarda hedef oldu. Şu ana kadar 4 binden fazla saldırı gerçekleşti. Bunların 67’si hava saldırısı şeklinde gerçekleşirken diğerleri, obüs ve top atışları gibi kara silahlarıyla yapıldı. Saldırılar halen devam ediyor” dedi.
“Halkın Dêrik’te şehitlerine nasıl sahip çıktığını gördük”
Rojava halkının saldırılar karşısındaki duruşuna işaret eden Abdi, “Şehitlerimiz oldu. Her şeye rağmen halkımızın dik duruşu bizim için onur vericidir. Bu duruşu kutlamak gerekiyor. Saldırıların başladığı ilk günden bu yana halkımız bir adım dahi geri atmadı. Bu saldırıların amacı halkı korkutmak ve sindirmekti. Böylece halkı yerinden edip yerine bölgenin asıl sakini olmayan kendi yandaşlarını getirip yerleştireceklerdi. Halkımız bu planları boşa çıkardı. Yerini terk etmedi. Şehidine sahip çıktı. Dêrik’te şehitlerine nasıl sahip çıktığını gördük. Bu sahiplenme bile tek başına önemli bir duruştu” diye konuştu.
“İstanbul’daki patlama bugünkü saldırıların ilk adımıydı”
Türkiye’nin Rojava’ya saldırmak için bahaneler ürettiğini belirten Abdi, “İstanbul’daki patlama bugünkü saldırıların ilk adımıydı. Daha önce de söylemiştik, bir kez daha kamuoyuna deklare etmek istiyoruz, İstanbul’daki patlama Rojava’ya yönelik saldırılar için planlanmış bir senaryodur. Hiçbir şekilde bu patlama ile bir ilişkimiz yoktur. Biz İstanbul’daki saldırının terörist bir saldırı olduğunu ve saldırıyı kınadığımızı belirtiyoruz. Güçlerimiz asla sivilleri hedef almaz. İstanbul’daki patlama bize saldırmak isteyenlerin bir oyunudur. İlk anda işaret ettiğimiz gibi patlamayı yapan kişinin IŞİD ve sözde Suriye Milli Ordusu çeteleri ile olan bağlantıları ortaya çıktı” şeklinde konuştu.
“Türk topraklarını hedef alma politikamız yok”
Abdi, Karkamış’taki saldırıya dikkat çekerek, “Bu ve benzeri saldırılarla güçlerimizin hiçbir ilgisi yoktur. Türk topraklarını hedef alma gibi bir politikamız yoktur. Böyle bir niyetimiz varsa söyleriz. Eğer öyle bir şeyi yaparsak açıkça yaparız. Ama öyle bir niyetimiz yoktur. Bu saldırıyla uzaktan ve yakından bir ilgimiz yoktur. Bu saldırı, bu tür saldırıları gerçekleştirmek ve büyütmek bahanesiyle yapılmıştır” dedi.
Savaş yanlısı olmadıklarını belirten Abdî, ancak çatışmaların diyalog yoluyla çözülmesini istediklerini belirterek, “Topraklarımıza yönelik saldırılar durdurulmalıdır. İlgili tüm taraflar sorumluluklarını yerine getirerek bu acımasız saldırılara karşı durmalı. Bu tüm halkımızın talebidir. Bu savaş ne halkımızın ne de güçlerimizin çıkarınadır” ifadelerini kullandı.
“Erdoğan’ın ilk tehdidi değil”
Türk devletinin açıklamalarına yanıt veren Abdi şöyle devam etti: “Türk devletinin bu saldırıların kara saldırısına dönüşeceğine dair açıklamalarıyla ilgili bir şeyler söylemek istiyorum, bu yeni bir şey değil. Bu Erdoğan’ın ilk tehdidi değil. Birkaç ay önce de tehditte bulunarak uygun zamanda saldıracaklarını söylediler. Ancak bu saldırının kolay olmayacağını söyleyebiliriz. Yanıt verecek gücümüz var ve halkımız da saldırılara karşılık vermeye hazır. Öte yandan bölgenin durumu eskisi gibi değil. Ancak Türk devleti bölgeye saldırmakta ısrar ediyor. Bu tehditleri ciddiye alıyoruz."
Mazlum Abdi şöyle devam etti:
“Bizimle birlikte DAİŞ’le mücadele eden dostlarımızla birlikte olacağız. Saldırıların önünü almak için çabalarımız var. Türk devletinin işgal saldırılarını durdurmak tabii ki bu güçlerin de sorumluluğundadır. Halkımıza karşı her zaman şeffaf olmayı sürdüreceğiz. Her türlü gelişmeyi halkımızla paylaşacağız. Halkımız ve güçlerimizle birlikte bu süreci tartışıp yürüteceğiz. Halkımızdan beklentimiz direnişi sürdürmesi ve güçlerinin yanında durmasıdır. Zorlu bir süreçte olduğumuzu çok iyi biliyoruz. Savaş uçaklarına karşı direniş kolay bir şey değildir. Biz inanıyoruz ki halkımız bu ruhla direnişini sürdürecektir. Bu süreç başarıyla sonuçlanana kadar bu böyle olacaktır.”