Meclis’te ‘Kobani’ tartışması: 'Peşmergenin gidişinden sonra Kobani kurtuldu'
TBMM Genel Kurulu’nda DEM Parti grup önerisi görüşmeleri sırasında 6-8 Ekim Kobani olayları tartışması yaşandı. DEM Parti, grup önerisinin reddedilmesini sıralara vurarak protesto etti.
DEM Parti Grup Başkanvekilleri Gülistan Kılıç Koçyiğit ve Sezai Temelli, 6-8 Ekim olaylarının tüm hakikatleriyle ortaya çıkarılması amacıyla Meclis Araştırması açılması için önerge verdi.
Önergenin TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmesi sırasında milletvekilleri arasında tartışmalar yaşandı.
DEM’li Beştaş: Kobani’de ne oldu?
DEM Parti adına konuşan Erzurum Milletvekili Meral Danış Beştaş, “Kobani’de ne oldu? 15 Eylül’de IŞİD, Kobani’yi kuşattı ve Salih Müslim acil yardım talebinde bulundu, yüz binlerce insanın, 400 bin Kobanilinin ölüm tehdidi altında olduğunu ifade etti. Birleşmiş Milletler Suriye Özel Temsilcisi Stefan de Mistura 7 Ekim’de açıklama yaptı ve katliam riskine dikkat çekti, ’Kobani halkını koruyalım’ çağrısında bulundu. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-mun da Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri de aynı çağrıyı yaptı. Bütün dünyada bu çağrılar çığ gibi büyüdü ve 25 Eylülden sonra bütün dünyada, bütün kıtalarda Kobani halkıyla dayanışma eylemleri yapıldı ve IŞİD protesto edildi” dedi.
Beştaş, "Kobani protestolarında yaşanan ölümlerin suçlularının, olayın bütün ayrıntılarının ortaya çıkarılması için talepte bulunuyoruz ama iktidar grubu ve ortağı tarafından bu önergelerimiz reddediliyor. Geziden bir yıl sonraydı, çözüm süreci devam ediyordu çöktürme planı da Eylül 2014'te Genel Kurmay'a sunulmuştu. AKP çöktürme planına uygun olarak HDP'yi tasfiyeleri aslında Allah'ın bir lütfu olarak gördü. Kobani kumpas davasından eğer arkadaşlarımız bir tweetle sorumlu tutuluyorsa 15 Temmuz'da yaşanan ölümlerin sorumlusu kimdir?" diye konuştu.
SP'lİ Kaya: Psikolojik destek bulmak için Kobani davası dediniz
Saadet Partisi Grup Başkanvekili Bülent Kaya, çözüm sürecinin yaşanılmamış gibi davranıldığını belirterek, "İmralı'dan gelen 10 maddelik çözüm sürecine dair paketi kamuoyu ile paylaştınız. Erdoğan 'son derece olumlu bir adımdır biz de son derece destekliyoruz' dedi. Hukuki gerekçeleri zayıf olan bir davaya psikolojik destek bulmak için Kobani davası dediniz. 36 vefatın ailelerini sömürmek için Kobani davası dediniz. 2 bin 700 müşteki suçlardan dolayı beraat alıyor siz hala çıkmışsınız Kobani yüreğimize su serpildi, Kobani'deki katiller cezalandırıldı diyorsunuz" dedi.
CHP’li Emre: Abdullah Öcalan niye bu dosyada sanık değil?
CHP İstanbul Milletvekili Zeynel Emre de "Bu dosyadaki ana kurgu şunun üzerine kurulmuş, iddianamede Abdullah Öcalan’dan aldıkları talimat üzerine sosyal medya paylaşımlarıyla, demeçlerle halk sokağa çağırıldı ve onlarca insanın ölümü, yaralanması, maddi, manevi zararlar ortaya çıktı, bundan ötürü bu insanlar cezalandırılmalıdır’ deniliyor değil mi? Burası net. Peki, değerli arkadaşlar, öyleyse Abdullah Öcalan niye bu dosyada sanık değil?" siye sordu.
Emre, “Niye biliyor musunuz? Cezaevinde olması engel değil yani bunu da mı biz söyleyelim. Çünkü yargının bir siyasi operasyon olarak kullanıldığının onlarca delilinden biri. Bakın, size bir şey daha söyleyeceğim; bunun cevabını veremeyeceksiniz, biliyorum, bir şey daha söyleyeceğim: Değerli arkadaşlar, bu dosyaya ilişkin kamuoyunca çok tartışma oldu ve bütün tartışmalarda ’Yasin Börü’nün katilleri, katilleri’ dendi. Bakıyorsunuz, o, 40’a yakın ilde o kadar vatandaşımız hayatını kaybetti, yaralandı, postaneler yakıldı, okullar yakıldı; bunlara ilişkin kurulan bir hüküm yok. Demokratik bir ülkede ne olması lazım? Bütün bunları yapanların faillerinin cezalandırılması lazım. nerede? Suçun işlendiği yerde. Öyle değil mi? Yani demokratik bir ülkede olması gereken bu değil midir? Peki, değerli arkadaşlar, bunu da geçtik” değerlendirmesinde bulundu.
Bu konuşmanın ardından söz alan DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, IŞİD’in bir kenti yok etme tehdidi olduğu için demokratik çağrı yapıldığını söyledi.
Tekrar söz alan Beştaş da, 6-8 Ekim olaylarında “Kürt düşmanlığı yapıldığını ve IŞİD tarafından Kürt kökenli insanların yok edilmek istendiğini” belirtti.
AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin de, Kobani’de yapılan konusunda herkesin destek vereceğini belirterek, "Ama siz kendi içinde yaşadığınız şehirleri altüst etmeye davet ediyorsunuz. PKK’nın yaptığı davete icabet ediyorsunuz, üstelik el yükseltiyorsunuz. Sizin birinci meseleniz asla ve asla bu ülke değil, sizin meseleniz bu ülke değil. Siz Meclisi bir araç olarak kullanıyorsunuz, bir daha söylüyorum” dedi.
AK Partili Ensarioğlu: Kobani Tayyip Erdoğan olmasaydı kurtulmayacaktı”
Galip Ensarioğlu ise sataşmadan söz alarak, çözüm sürecinde sarf ettiği sözlerinin arkasında durdu.
Ensarioğlu, şu ifadeleri kullandı:
“Çözüm sürecinde aslında benim söylediğim sözleri o gün akıl insanlar ve farklı bir takım araçların devreye girerek toplumu ikna için hükümetin devletin yürüttüğü bir süreç vardı. O süreçte de biz de bunun niçin gerekli olduğunu anlatmaya çalışıyorduk. Ordaki ifadem demokratik siyasetin önemine vurgu yapmaktı. Yani Türkiye'de biri hak arama yöntemi olarak eline silah almışsa şiddet varsa bu şiddet son bulsun kimse şiddet araçlarını kullanmasın buyursun siyaset yapsın hangi örgüt olursa olsun eğer silahı bırakacaksa demokratik siyaseti yöntem olarak kabul edecekse siyaset yapacaksa bu kıymetli bir şeydir söylemek istediğimiz oydu.
O günkü beyanatımın da arkasındayım bu suçlanacak bir şey değil her söylenen sözü kendi döneminde değerlendirmek lazım. Kobani meselesini de tabii ki Kobani meselesinde verilen cezaları değerlendirmek ayrıdır. Ama kobani meselesi üzerinden özellikle o dönem hükümeti ve bizim AK Parti'yi yaptıklarımızı görmezden gelerek testere ederek anlatmak da apayrı bir şeydir. Kobani Tayyip Erdoğan olmasaydı kurtulmayacaktı hiç kimse kusura bakmasın. Asker göndermeyi teklif etti asker göndermeye siz karşı çıktınız asker girmesin dediniz Kobani'ye Tayyip Erdoğan dedi ki ben gerekirse asker göndereyim Kobani'ye siz burda dediniz ki hayır gitmesin dediniz. Daha sonra Peşmergeleri ağır silahlarla oraya gönderen de o irade de Tayyip Erdoğan'ın iradesidir. Peşmergenin gidişinden sonra Kobani kurtuldu.”
Konuşmaların ardından TBMM Başkanvekili Celal Adan, diğer partilerin grup önerilerine geçmek istedi.
Bu sırada DEM Partililer sıralara vurarak, önergenin oy kullanılmadan reddilmesini protesto etti.