PAK Genel Başkanı Mustafa Özçelik, İndependent Türkçe'den Abdülhakim Güneydın'ın sorularını yanıtladı.
Soru1-Bir Kürt siyasetçi olarak Bahçeli’nin bu sözlerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Cevap1: MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli söyledikleri ne Bahçel’inin , ne de Türkiye Devleti’nin gerçekliğini yansıtmıyor. Bahçeli bu söylemleriyle, aslında bilmeden Türkiye Cumhuriyeti Anayasasını çiğniyor. Anayasa’ya göre ‘Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı olan herkes Türk’tür; Anayasa’ya göre, ‘Kürt’üm demek , ‘Kürtçe ana dille eğitimden bahsetmek’, yasaktır, ırkçılık, ayrılıkçılık, bölücülüktür. Kürt oldukları için , Kürtçe konuştukları için para ve hapis cezalarına çarptırılan, bu devlet yöneticileri tarafından katledilen yüzbinlerce Kürdün gerçekliği ortadaiken Devlet Bahçeli’nin bu söylemleri deve kuşu misali olmaktan öte bir anlam taşımamaktadır.
Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan bugüne kadar bütün Anayasa ve yasalarda Kürtler yok sayılmış, Kürtlerden bahsedenler ‘ırkçılık yapmakla’ suçlanmışlardır. Bir halkın varlığını yok saymaktan, o halktan bahsetmeyi ırkçılık olarak tanımlamaktan daha incitici, daha kırıcı bir şey olabilir mi? Bugün bile, her türlü teröre ve şiddete karşı ikircimsiz tutum alan ben ve PAK’ın bir çok yönetici ve üyesi dahil onbinlerce insan, salt Kürtlerden, Kürtlerin hak özgürlüklerinden bahsettikleri için ‘terör propagandası yapmakla’, ‘terör örgütüne destek sunmakla’’ suçlandık, yargılandık ve binlerce insan bu yüzden ceza yedi.
Soru 2-“Kürt güzellemesi” olarak değerlendirilen Bahçeli’nin açıklamalarını yeni bir çözüm süreci olarak yorumlanabilir mi?
Cevap 2: Doğrusu , şu anda uygulanan siyaset ve sarf edilen söylemler, yeni bir ‘Çözüm Süreci’ için hiçbir umut vermemektedir.
Aslında, geçmişte de Kürt sorunun ‘Çözüm Süreci’nden bahsetmek mümkün değildir. Silahların susturulduğu, devletin askeri operasyonlarının durdurulduğu , kanın dökülmediği bir süreçten bahsedebiliriz. Bu anlamda bu süreci destekledik. Ama o dönem PKK ile devlet arasında gerçekleşen görüşmelere Kürt meselesinin ‘Çözüm Süreci’ diyemeyiz. Bugün de silahları susturacak, savaşa ve şiddete son verecek her adımı destekleriz. Ama ne PKK’de, ne de Türkiye Devleti’nde böylesi bir eğilim göremiyoruz.
Devlet Bahçeli’ye, Türkiye Devleti’nin tüm yöneticilerine ve tüm muhalefet partilerine çağrıda bulunuyoruz: Buyurun Kürtlerin varlığını, Kürtçe ana dille eğitim hakkını, Kürtçenin resmi dil olmasını tanıyın, bunu Anayasal ve yasal güvencelere kavuşturun. İşte bunu yaparsanız, o zaman Kürtleri incitmeyecek, kırmayacak bir sürecin kapısını açmış olursunuz. Eğer bir ‘Çözüm Süreci’ olacaksa da , bu konudaki samimiyetin ilk adımı Kürtlerin varlığını, Kürtçe ana dille eğitim hakkını, Kürtçenin resmi dil olmasını kabul etmekten, düşünce ve örgütlenme özgürlüğü önündeki tüm engelleri ortadan kaldırmaktan ve bunları Anayasal ve yasal güvencelere kavuşturmaktan geçer.
07.07.2021
Mustafa Özçelik
PAK Genel Başkanı