Narin Güran’ın ailesinden yeni açıklama
Diyarbakır’da katledilen 8 yaşındaki Narin Güran’ın aile evinde öldürüldüğünün kesinleştiği iddia edilmişti. Ancak ailesi basında çıkan bu haberleri yalanlayarak suç duyurusunda bulunulduğunu açıkladı.
Diyarbakır’da 8 yaşındaki Narin Güran’ın katledilmesi ile ilgili yürütülen soruşturma kapsamında ortaya çıkan DNA sonuçlarına göre küçük küçük kızın 21 ağustos günü saat 15.15'te eve gittikten kısa bir süre sonra boğularak öldürüldüğü öne sürüldü.
Ancak Güran ailesi, yaptığı yazılı açıklama ile bu iddiayı reddetti. Aile adına yapılan açıklamada,
bazı yayın organlarında ve sosyal medya ortamında “Narin Güran’ ın baba evinde öldürüldüğü kesinleşti. DNA incelemesi ve daraltılmış HTS kayıtlarına ilişkin raporun soruşturma dosyasına geldiği’’ şeklinde asılsız haberlerin yer alması üzerine kamuoyunu bilgilendirme gereği doğduğu kaydedildi.
“Ailemizin onuruna yönelik acımasız saldırılar devam etmektedir”
Narin’in katil veya katillerinin bulunarak en yüksek ceza ile cezalandırılması ve adaletin tecellisinin ailenin öncelikli amacı olduğuna vurgu yapılan açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Narin kızımızı menfur bir hadise sonucu kaybetmenin derin üzüntüsü ve yası içerisindeyken sosyal medya ve basın aracılığıyla hiçbir temele dayanmayan , tamamen gerçek dışı yayınların yapıldığı, başta kadınlarımız olmak üzere ailemizin onuruna yönelik acımasız saldırılar devam etmektedir.
Ailemizin yaşadığı derin ve tarif edilmez acı görmezden gelinerek bazı sosyal medya fenomenlerinin takipçi ve izlenme sayısını arttırma , bir gazetecinin ise bu acı olay üzerinden popüler olma hevesi ile insafsızca gerçek dışı haberler üretmeye ve yaymaya devam ettiği tespit edilmiş olup bu kişiler hakkında gerekli suç duyurularında bulunulmuştur. Bu bağlamda ; Narin kızımızın kaybolması ve öldürülmesi olayı ile ilgili aile fertlerinden alınan bir kısım ifadelerin ve yapılan röportajların gerçek bağlamından koparılarak kamuoyu yanlış yönlendirilmiştir. Narin kızımızın öldürülmesi üzerine diğer aile bireylerimize yönelik benzer saldırıların olmaması ve önleyici olması açısından; Narin kızımızın kaybolmasından sonra aile bireylerimizden bir kısmı evlerine 02.09.2024 tarihinde önlem amaçlı güvenlik kamerası taktırdığı bilinmesine rağmen, kamuoyunda yanlış algı oluşturma kastıyla kamera kayıtlarının geçmişse dönük silindiği şeklinde asılsız haberlerin yapıldığı, keza sabah çamaşırları yıkamak için Hediye Güran’a çamaşır teslim edildiğini belirten anne Yüksel Güran’ın ifadesi çarpıtılarak tüm halı ve nevresimlerin yıkandığı şeklinde asılsız haberler yapıldığı, Enes Güran’ın yanındaki iki kişinin sigara içtiğini söyleyen annesinin RTÜK kuralları gereği bu ifadesinin sansürlenmesi sonucunda, ifadesi yine çarpıtılarak Enes’in uyuşturucu bağımlısı olduğu yönünde asılsız haberler yapıldığı’ şeklinde ilgisiz ve maksatlı yayınlar yapıldığı tespit edilmiştir.
Narin kızımızın olay günü en son görüldüğü yeri gören çevre köylere ait kamera kayıtlarının incelenmesi ve buna ilişkin raporların tamamlanması halinde cinayetin şüpheye yer verilmeyecek şekilde görüntüleri ile birlikte tespit edileceği veya olayın aydınlatılacağına ilişkin inancımız tamdır. Bu aşamada soruşturma makamlarının çalışmalarının sonucunu beklemek, hukuka olan güven ve inancımızı kaybetmememiz gerektiğini düşünüyoruz.
“Delilsiz soyut senaryoların üretiliyor”
Ailemiz dahil toplum vicdanın tatmini ve adaletin tecellisi için 'Narin kızımızın kim veya kimler tarafından öldürüldüğü, neden öldürüldüğü' sorularının şüpheye yer bırakılmayacak şekilde somut delillerle açıklığa kavuşturulması ve olayın fail ve/veya faillerin en ağır şekilde cezalandırılması gerektiği kuşkusuzdur. Narin kızımızın katledilmesi nedeniyle ailemizin yaşadığı acıya ortak olan, Narin’ i tıpkı kendi kızları gibi benimseyip, acısını yüreğinde yaşayan ve soruşturmayı takip eden iyi niyetle olayın aydınlatılması için fikir beyan eden, herkese şükranlarımızı sunarız. İnfiale neden olan, bu insanlık dışı cinayetin aydınlatılması beklentisi ile toplumun her ferdi; öfkesini hukuki ve ahlaki sınırlar dahilinde dile getirme , kendi vicdanını tatmin etme, düşüncelerini ifade etme ve cinayetin neden işlenmiş olabileceğine ilişkin olası senaryolar hakkında fikir ileri sürme hakkını haiz olmakla birlikte yazılı ve görsel medyada bu maksadı aşan, soruşturmanın selametine ve gizliliğine gölge düşüren, yargı otoritesini ve bağımsızlığını zayıflatmaya dönük, lekelenmeme hakkını hiçe sayan , somut delile dayanmayan ön yargılarla birilerini peşinen suçlu ilan etme ve hakaret içerikli ölçüsüz ifadelerin sürekli kullanıldığını, sosyal medya ve basın aracılığıyla soruşturma dosyasının yönlendirilmeye çalışıldığı, delilsiz soyut senaryoların üretildiği gözlemlenmiştir. Bu kapsamda ailemizin kadınlarının iffetine yönelik kabul edilemez ithamlarda bulunulmuştur. Çocuğunu kaybeden bir ailenin acısına ilaveten acımasız bir şekilde kirli bilgilerle yazılı görsel basın ve sosyal medya aracılığıyla kişilerin şeref ve haysiyetine yönelik yapılan saldırılar telafisi mümkün olmayan mağduriyet oluşturmuş, haksız üretilen senaryoların toplum nezdinde gerçekmiş gibi algılanmasına neden olunmuştur.
'Masumiyet Karinesi' gereğince suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz. Bağımsız yargının kuracağı kesin hükme kadar kişilerin; lekelenmeme hakkına saygı duyulması, ön yargılarla suçlu ilan edilmemesi, şeref ve haysiyetine yönelik saldırılardan kaçınılması gerekmektedir.
Ceza soruşturma dosyasındaki işlemler gizli olmasına karşın soruşturma konusu suçun işlenme nedenine ilişkin ortaya atılan muhtemel senaryoların gerçekmiş gibi sosyal medya ve basın yoluyla kamuoyuna aktarılarak kamuoyunda yanlış algıların oluşmasına sebebiyet verildiğini, masumiyet karinesinin hiçe sayıldığını , işlenen bu vahim suçun asıl mağduru ve suçtan doğrudan zarar göreni , en derin acıyı yaşayan kişinin de yine Narin' in ailesi olduğu gerçeğinin görmezden gelindiğini üzülerek gözlemlemekteyiz.
“Adil yargılamayı etkilemeyi hedefleyen kişiler hakkında suç duyurusunda bulunulmuştur”
Bu nedenle kamuoyunu tamamen yanlış yönlendirme ve gerçek dışı algı oluşturma maksatlı Narin Gran cinayeti ile ilgili ailemizin şeref ve saygınlığına saldırı mahiyetinde asılsız haber ve paylaşım yapan, soruşturmanın gizliliğini ihlal eden ve adil yargılamayı etkilemeyi hedefleyen kişiler hakkında suç duyurusunda bulunulmuştur.
Hukuka olan güvenimiz ve inancımız çerçevesinde maddi gerçeğin tüm boyutlarıyla aydınlatılmasını, sorumlu/sorumluların cezalandırılmasını, masumların aklanmasını, toplum vicdanının tatmin edilmesini bekliyoruz.”
Açıklamada, "Narin Güran’ ın baba evinde öldürüldüğü kesinleşti. DNA incelemesi ve daraltılmış HTS kayıtlarına ilişkin raporun soruşturma dosyasına geldiği” şeklindeki haberlerin gerçek dışı olduğu ve bunun Cumhuriyet Başsavcılığı ile avukatlar arasında gerçekleşen görüşmede de yetkililer tarafından ifade edildiği kaydedilerek, “Dezenformasyonun önlenmesi için Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına avukatlarımız aracılığıyla yaptığımız başvuruda kamuoyunun yetkili makamlar tarafından bilgilendirilmesi hususunda ki talebimize olumlu yanıt verilmesi beklentimiz ile doğrudan yetkili makamlar tarafından yapılmamış dayanaksız haber ve paylaşımlara itibar edilmemesini, kamuoyuna saygıyla duyurulur” denildi.