Pênciwêni: Erdoğan mevcut siyasetini devam ettirdiği sürece Türkiye’de Kürt sorunu çözüme kavuşmaz

Pênciwêni: Erdoğan mevcut siyasetini devam ettirdiği sürece Türkiye’de Kürt sorunu çözüme kavuşmaz

Öcalan’ın avukatlarının aracılığıyla verdiği mesajın Türkiye ve Ortadoğu’daki siyasete büyük bir etki yaptığını belirten Siyasetçi Mihemed Emin Pênciwêni, “Sayın Öcalan, bütün dünyaya ve özellikle Türkiye’ye 2013’teki barış sürecine geri dönmeleri gerektiğini söyledi” ifadelerini kullandı.

Siyasetçi Mihemed Emin Pênciwêni, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın avukatları aracılığıyla paylaştığı mesajını Rojnews’e değerlendirdi.

Tecride karşı başlatılan direnişler sayesinde avukatların Öcalan ile görüşebildiğini kaydeden Pênciwêni, “Sayın Öcalan 8 yıldır ağır tecrit koşullarında avukatları görüştürülmüyor. Ailesiyle de aynı şekilde uzun süredir görüştürülmüyor. Şuan bütün dünyanın açlık grevi eylemleri ve direnişlerden haberi var. Türkiye cezaevlerinde, Başur’da Rojhilat’ta, Rojava’da ve Avrupa’da binlerce kişi açlık grevi eyleminde. Bazı eylemciler açlık grevi eylemlerini ölüm orucuna dönüştürdü. Eylemler dünya kamuoyunda da ses getirdi. Oluşturulan baskı sonucunda avukatları Öcalan ile görüşebildi” şeklinde konuştu.

Öcalan’ın 6 Mayıs’ta avukatları aracılığıyla paylaştığı mesaja dikkat çeken Pênciwêni, “Sayın Öcalan’ın mesajı diplomatikti. Sayın Öcalan, bütün dünyaya ve özellikle Türkiye’ye 2013’teki barış sürecine geri dönmeleri gerektiğini söyledi. 2013 sürecinde Kürt sorununun barışçıl ve demokratik yollarla çözülmesinden bahsediyordu. Bana göre Sayın Öcalan’ın mesajı diplomatik ve siyasiydi ve Türkiye siyasetine, Ortadoğu siyasetine ve uluslararası siyasete etki edecektir” dedi.

Öcalan’ın Kürt sorununun barışçıl ve demokratik yollarla çözülmesine ilişkin taleplerine vurgu yapan Pênciwêni, “Bütün Kürt halkı ABD, Avrupa, barışı istemeyen tarafın Türkiye olduğuna ikna oldu. Erdoğan ilk günden itibaren barış projesini bozmak istedi. HDP başta olmak üzere bütün Kürtlere saldırmaya başladı. Türk devleti kendi ağzıyla nerede bir Kürt statüsü varsa bozacaklarını söylüyor. Rojava’ya yönelik saldırıları, DSG’ye karşı tavırları zihniyetlerini ortaya koyuyor. Erdoğan’ın kendisi Türkiye’de Kürdistan’ın olmadığını Kürdistan’ın Kuzey Irak’ta olduğunu söyledi. Erdoğan mevcut siyasetini devam ettirdiği sürece Türkiye’de Kürt sorunu çözüme kavuşmaz” ifadelerini kullandı.

Tecride karşı 187 gündür süresiz ve dönüşümsüz açlık grevi eyleminde olan Leyla Güven’in öncülüğünde başlatılan direnişlere dikkat çeken Pênciwêni, “Açlık grevi eylemleri silahlı eylemlerden, gerilla ve savaşçıların fedakarlıklarından aşağı kalır değildir. Kürt varlığını kabul etmeyen diktatör bir devlet ve diktatör bir sisteme karşı verilen bir mücadeledir. Eylemler Kürdistan’ın bütün parçalarına, Türkiye ve Avrupa’ya yayıldı. Şayet şehadetler olursa Türkiye’ye ağır yük altında kalır. Açlık grevi eylemleri ile Türkiye tecridi kırmak ve barış sürecine geri dönmek zorunda kalacak. Bize düşen görev bize yakın olanlarla ve aydınlarla açlık grevi eylemlerinin siyasetteki rolünü değerlendirmektir. Çalışmalarımız her zaman devam edecek. Açlık grevi eylemleri bir mücadele şeklidir. Mücadelecilerin başlattığı direniş sonuç alacaktır” dedi.