Duran Kalkan'dan Erbil'e: Biz özgür değilsek, sizin için de özgürlük olmayacak
PKK Yürütme Komitesi Üyesi Duran Kalkan, “Güney Kürdistan, ‘biz kurtulduk, diğer parçalar bizden uzak dursun, bize kimse gelmesin, burada rahat yaşayalım’ demesin, öyle bir yaşam yok” dedi.
PKK’ye yakın bir televizyon kanalına konuşan Duran Kalkan, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) Kürdistan Bölgesi sınırları üzerinde örgüte karşı operasyonları ve gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Kürdistan Bölgesi Hükümeti'nin PKK’ye, “Savaşı Kürdistan Bölgesi sınırlarından uzak tutun” şeklindeki çağrısını da değerlendiren Duran Kalkan, “Güney Kürdistan, ‘biz kurtulduk, diğer parçalar bizden uzak dursun, bize kimse gelmesin, burada rahat yaşayalım’ demesin, öyle bir yaşam yok” diye konuştu.
Kalkan, aba altından sopa gösterdiği konuşmasında Kürdistan Bölgesini aleni bir şekilde tehdit etti ve “Kuzey, Rojava, Rojhilat’ta Kürtlük soykırıma uğratılırken Başur özgür yaşayamaz. Mümkün değil, bu eşyanın tabiatına aykırı. Ya hep birlikte özgür olunacak ya da özgürlük hiç kimse için olmayacak. Bunu herkes bilmeli” ifadesini kullandı.
Güney Kürdistan, ‘biz kurtulduk, diğer parçalar bizden uzak dursun, bize kimse gelmesin, burada rahat yaşayalım’ demesin, öyle bir yaşam yok. Kuzey, Rojava, Rojhilat’ta Kürtlük soykırıma uğratılırken Başûr özgür yaşayamaz. Mümkün değil, bu eşyanın tabiatına aykırı. Ya hep birlikte özgür olunacak ya da özgürlük hiç kimse için olmayacak. Bunu herkes bilmeli. Anlamalılar, tehlikeyi görmeliler, yanlış siyasetlere karşı çıkmalılar, siyasi yönetimlerini doğruya çekmeliler. Aralarında Türk istihbaratına, ajanlarına, muhbirlerine yer vermemeliler, nerede görürlerse yakalarından tutup üzerine gitmeliler. Onlar Kürt düşmanıdırlar, kendi içlerinde yaşatmamalılar. TC’ye ajanlık yapan herkesi Saddam ajanı olarak görüp kesinlikle üzerine gitmeliler.”
“Bize Operasyon Bilgisi Geldi”
PKK’nin üst düzey yöneticilerine yönelik hava operasyonlarını da değerlendiren PKK’nin kurucularından Kalkan, KCK Yürütme Konseyi Üyesi Diyar Garib’in öldürülmesinden önce kendilerine yönelik operasyon olacağından haberdar olduklarını söyledi.
Kalkan, “Zaten birkaç ay öncesinde yönetime saldırı olacağı, bazı güçlerin operasyon hazırlığında olduğu bilgisini aldık ama nereye olacağını bilemiyorduk” dedi.
Öcalan’la Görüşme
İstanbul seçimlerinden önce PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın avukatları ile görüştüğüne ancak seçimlerden sonra görüşmelerin tekrar kesildiğine dikkat çeken Kalkan şöyle dedi:
“Bir ay geçti, İmralı’da görüşme yok. Hani görüşme oluyordu, söz verilmişti. Açıklama yapıp söz verdiler. Binlerce açlık grevcisi eylemini bıraktı. Aile ve avukat görüşü olacaktı. Mevcut TC yasaları İmralı’da da işleyecekti. Hepsinin yalan olduğu, özel savaş oyunu olduğu açığa çıktı.”
Kürdistan Bölgesi Hükümeti'nin Çağrısı
Kürdistan Bölgesi Hükümeti tarafından geçtiğimiz günlerde yapılan açıklamada, Türkiye ile PKK arasında yaşanan çatışmalardan dolayı sınır bölgelerindeki sivil halkın zarar gördüğüne dikkat çekmişti.
"Sınırlarımızın komşu ülkelerin güvenliğine yönelik tehdit unsuru olmaya ve saldırılar için kullanılmasına müsaade etmeyeceğiz" denilen açıklamada, "PKK mensuplarının pervasızca köylere ve yerleşik alanlara bilerek girmesi, bölgede yaşayan vatandaşlarımızın hayatını riske atığı gibi insanların kendi yurtlarına dönmesinin de önüne geçiyor" ifadelerine yer verilmişti.
Açıklamada ayrıca, “Yerleşik alanlar bombardıman ve çatışma ortamı haline getirilmemeli, aynı zamanda PKK mensupları da köylülerden uzak durarak sivillerin hayatını tehlikeye atmamalıdır” denilmişti.
PKK ile TSK arasında Kürdistan Bölgesi sınırlarında yaşanan çatışmalar nedeniyle şu ana kadar 600’e yakın köy boşaldı. Yine son 2 yılda yaklaşık 20 sivil hayatını kaybetti.
Duran Kalkan'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar
Erdoğan liderliğindeki AKP’nin, 7 Haziran seçimleri sonrası DAİŞ’i daha aktif kullandığını, MHP ile ittifak yaptığını ve ABD’den destek aldığını hatırlatan Kalkan, ABD’nin rolünün gözardı edilmemesi gerektiğini vurguladı. AKP-MHP faşizminin 4 yıldır ABD desteğini kullanarak Sur’dan Şengal’e, Efrîn’den Bradost’a kadar saldırdığını söyleyen Kalkan, şunları ifade etti: “Şimdi artık bütün maskeleri düştü. ‘Kürt’e düşmanız’ deyip açıktan saldırıyorlar. Şu anda eceli gelen her tarafa saldırır misali Saddamvari saldırıyor. Önder Apo, seçim sonrasında durum belli olur, dedi. Her şey netleşti, belli oldu. Erdoğan-Bahçeli diktatörlüğü katliam, işgal ve soykırımla ayakta kalmaya çalışacak. Mücadeleyle yıkılmadığı müddetçe karşıtlarını faşist terörle, baskıyla, zulümle yıkarak, darbeleyerek, ezerek ayakta kalmaya çalışacak.
İmralı'da görüşme yok
Bir ay geçti, İmralı’da görüşme yok. Hani görüşme oluyordu, söz verilmişti. Açıklama yapıp söz verdiler. Binlerce açlık grevcisi eylemini bıraktı. Aile ve avukat görüşü olacaktı. Mevcut TC yasaları İmralı’da da işleyecekti. Hepsinin yalan olduğu, özel savaş oyunu olduğu açığa çıktı. Oysa ki Önder Apo çözüm önerileri ortaya koymuştu, herkes de benimsedi. Elinin tersiyle iten AKP/MHP faşizminin oyun peşinde olduğu, esas amaçlarının zaman kazanmak, güç toplamak, karşı tarafı zayıflatarak, ezmeye çalışmak olduğu anlaşıldı. İmralı’da görüşme yaptırmıyor. Kuzey Kürdistan’ın her tarafında operasyon var. Her gün onlarca yer yasak bölge yasak bölge ilan ediliyor. Sivilleri, çocukları katlediyor. Rojava’yı tehdit ediyor, Kobanê ve Girê Spî sınırına yığınak yapıp top atıyor. Efrîn’de soykırımı derinleştirmeye çalışıyor. Şengal ve Mexmûr’a saldırıyor. Bradost ve Xakurkê işgalini derinleştiriyor. Tam vahşi bir savaşla ayakta kalmak istiyor.”
Osmanlı yayılmacılığı yürütülüyor
Erdoğan-Bahçeli diktatörlüğünün ideolojik, stratejik saldırganlık içerisinde olmasının ‘Osmanlı toprakları’ hayaliyle bağlantısına işaret eden Kalkan, Libya savaşının içerisinde en temel gücün AKP-MHP iktidarı olmasının bundan kaynaklandığını söyledi. Dolayısıyla Güney Kürdistan’a saldırısına şaşırmamak gerektiğini belirten Kalkan, “Türkiye’yi bir Ortadoğu, dünya savaşı içerisine soktu. Bu, ideolojik ve stratejik yayılmacılık, işgalcilik, sömürgeciliktir” dedi.
Kürtler açısından bu stratejik yayılmanın ideolojik boyutuna dikkat çeken Kalkan, şunları ile getirdi: “Kürt düşmanlığı var, soykırım uyguluyor. ‘PKK’ye karşıyım’ diyerek diğer Kürtleri kandırmaya çalışıyor. PKK’yi yok ettikten sonra onları da yok edecek. Zaten 83’ten bu yana Güney Kürdistan’a dönük saldırılarının temel amacı buydu. 92, 95, 97’de yaptıkları o büyük saldırıları yapan generaller, açıkça ‘PKK’yi ezmek, KDP’yi denetim altına almak istiyoruz’ dedi. Bunu, bütün Kürtler görmeli, bilmeli.
Şimdi mevcut durumda saldırılar, çok daha organize, çok daha şiddetli hale gelmiş durumda. Ağustos 2018’de Şengal’e dönük saldırı, Irak ve KDP ile anlaşma temelinde oldu. Irak Başbakanı, Türkiye’deyken saldırı yapıldı ve oldukça organizeydi. Benzer saldırıları, bugün bütün Medya Savunma Alanları’nda yürütüyorlar. Kandil’de, Behdinan’da yürütmeye çalışıyorlar. En son Helmet yoldaşın katledilmesi böyle oldu. Newroz’da Dışilişki Komite üyelerimizin katledilmesi, böyle son derece bilinçli, planlı bir saldırıyla oldu. TC devleti, ordu ve MİT’in ortak çalıştığını söylüyor.
Destek bulmazsa saldıramaz
Kandil’de, Behdinan’da MİT ne gezer? PKK’nin de bir örgütlülüğü, denetimi var. Öyle kolay giremez yani. Demek ki, yerelden birileri destek veriyor, bu çok nettir. MİT, KDP ve YNK ortamından destek bulmazsa Kandil’de saldırı yapamaz. Bu çok açıktır. Örneğin Helmet yoldaşın katledilmesi tamamen bu biçimde. Zaten birkaç ay öncesinde yönetime saldırı olacağı, bazı güçlerin operasyon hazırlığında olduğu bilgisini aldık ama nereye olacağını bilemiyorduk. Şimdi bunun sorumluları var, cevap bekliyoruz ama sus pus olunmuş, cevap vermiyorlar. Bütün bunları KDP, YNK merkezden örgütlüyor, demiyoruz ama onların içinde de şeyler olabilir. Neyse açığa çıksın.
Şunu soruyoruz; Kürt soykırımı uygulayan güçlerden mi, Kürtlerden mi yanasınız? Varlık ve özgürlük için direnenlerden biri olan Helmet yoldaştan mı, Tayyip Erdoğan’dan mı yanasınız? Açıkça ortaya koymalılar. Eğer içlerinde TC’ye hizmet edenler varsa ve denetleyemiyorlarsa tutum geliştirirler, birlikte mücadele ederiz. Böyle olmazsa sorumluluğu üstlenmiş oluyorlar. Böylesi çok kötüdür. Tarihe çok kötü geçecekler. Biz açıklama bekliyoruz.
PKK aynı çizgide
Örneğin Kobanê’de Anti DAİŞ ittifak oluştu. Şengal, Mexmûr, Kobanê’de bir duruş ortaya çıktı. DAİŞ öyle yenildi. Şimdi biz o çizgideyiz. Bundan sapanlar var. Bağdat’taki yönetim PKK’lilerin insanlığı kurtardığını söylüyordu. Barzani, Mexmûr’a gidip teşekkür etti. Şengal’e gerilla, Kobanê’ye pêşmerge gitti. DAİŞ karşısında bir Kürt direnişi çıktı. Şimdi DAİŞ ile AKP-MHP arasında hiçbir fark yok. DAİŞ’i saldırtan AKP/MHP idi. Şimdi AKP/MHP kendisi yapıyor. DAİŞ’e karşı PKK direniyor, AKP- MHP’ye karşı da direniyor. O halde bu direnişe en azından destek vermeliler, direnişten yana olmalılar. DAİŞ’ten yana olmamalılar, DAİŞ çizgisini destekler olmamalılar. PKK, 2014 çizgisinde duruyor, aynı çizgiden direniyor. Bu çizgiden sapanlar ortada. O halde herkes gerçeği görmeli.
Yanlış yapıyorlar. Bugün PKK’nin varlığı üzerinden çıkar sağlıyorlar biraz ama PKK ezilirse hepsi yok olacak, en kötü duruma düşecekler. Hem Bağdat hem Hewlêr yönetimini, KDP ve YNK yönetimini gerçekçi olmaya, doğru bir tutum içerisine girmeye; Kobanê. Mexmûr, Şengal direniş ruhunu, temsil etmeye davet ediyoruz.