Rojava Özerk Yönetimi'nden Türkiye açıklaması
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi, Türkiye'nin bölgeye yönelik müdahale ve askeri operasyon girişimi ve sınır hattına yaptığı askeri yığınağa ilişkin yazılı açıklama yaptı.
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi, Türkiye'nin bölgeye yönelik müdahale ve askeri operasyon girişimi ve sınır hattına yaptığı askeri yığınağa ilişkin yazılı açıklama yaptı.
Türkiye'nin içeride yaşadığı krizi saldırı tehditleri ile komşu ülkelere taşımaya çalıştığını vurgulayan Özerk Yönetim, Türk devletinin Suriye, Irak ve Libya’daki fiili saldırılarını hatırlattı.
Yapılan yazılı açıklama şöyle:
“Türkiye, işgal siyaseti ile bölgedeki huzur ve güvenliği yok etmek istiyor. Türk devletinin Girê Spî sınır hattına yaptığı askeri sığınak, yüz binlerce Efrînlinin bulunduğu Şehba ve Til Rifet’e yönelik tehditleri işgal siyasetinin bir devamı olduğu gibi Suriye krizini çözüm çalışmalarını darbeleme amaçlıdır. AKP hükümeti, içeride yaşadığı derin krizi bu tehditleri ile dışarıya taşımak istemektedir. Erdoğan, yaşadığı kriz ve yenilgiler nedeniyle girilen krizi kamuoyundan gizlemek ve dikkatleri başka bir noktaya çekme amacıyla Suriye’deki çete gruplarına destek veriyor ve işgal saldırılarında bulunuyor.
Türk devletinin Irak ve Libya’daki fiili saldırıları da Türkiye’nin bölgeyi parçalamak ve bu şekilde menfaatlerine ulaşmak istediğini ortaya koyuyor.
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi olarak barışçıl çözümün tek yolunun diyaloglardan geçtiğini vurguluyor ve asla hiçbir işgal saldırı ve tehditlerini kabul etmediğimizi belirtiyoruz. Bölgedeki halk ve inançlar adına uluslararası güçler ve hukuk örgütlenmelerine Türk devletinin bölge halkına yönelik sürekli tehdit ve saldırılarına karşı tavırlarını netleştirme çağrısı yapıyoruz. Halkımız, tüm imkanları ile Suriye’nin tamamı için demokratik çözüm çalışmalarını sürdürecektir.
Tüm demokratik güçler, Türkiye’nin bölgede yarattığı karışıklıklar karşısında ortak tavır sergilemeli ve Erdoğan’a diyalog kanallarına dönmesi için baskı uygulanmalıdır. Son olarak Kuzey ve Doğu Suriye’deki halkın tüm kazanımlarını koruyacağımızı bir kez daha vurguluyoruz.”