Sırrı Sakık Muş'taki tartışmalara nokta koydu

T24'e konuşan HDP Muş Belediye Başkan adayı Sırrı Sakık, Muş'ta seçime şaibenin karıştığını, abluka altında bir seçim gerçekleştiğini dile getirdi ve "Biz burada hak ettik. Ve şunu diyoruz; burada seçime hile karıştırıldı ve yenilenmesi gerekir. Bu saatten sonra belediyeyi bana verseler de bu şaibenin altında gidip belediyeyi yönetmem. Ben yeniden halkın iradesine başvurulmasını isterim."

HDP,  31 Mart Mahalli İdareler Seçimleri’nde 2 bin 500 oyun geçersiz sayıldığı Muş’ta, İl Yüksek Seçim Kurulu’na başvurdu. 103 sandıkta maddi hata tespit ettiklerini ifade eden HDP'nin  Muş Belediye Eş başkan adayı Sırrı Sakık, “Burada abluka altındayız. Seçim Kurulu’nda 4 gündür neler yaşanıyor bilemiyoruz. Seçim torbalarının başında uzun namlulu silahlarla özel timler var. Hukuk açıkça çiğneniyor, anayasal suç işleniyor. Muş’ta seçimlere hile karıştırılmıştır. Ağrı’da aldığım bir seçimi kentin selameti için seçime götürmüştüm. Bu saatten sonra belediyeyi bana verseler de bu şaibenin altında gidip belediyeyi yönetmem. Yeniden halkın iradesine başvurulmasını istiyorum” dedi.

Muş’taki yerel seçimlerde kesin olmayan resmi sonuçlara göre, AKP adayı Feyat Asya 15 bin 919 (%34.76), HDP adayı Sırrı Sakık 15 bin 581 (%33.59) oy aldı.

Ağrı Belediye Başkanlığı yaparken yerine kayyım atanan HDP’li Sırrı Sakık, T24’e yaptığı açıklamada, Muş’taki seçimlere hile karıştırıldığını söyledi. Sakık’ın açıklamaları şöyle:

“Somut olarak 103 sandıkta maddi hata tespit ettik. 2 bin 500 oy geçersiz sayıldı. Örneğin bir sandıkta 63 oy bir partiye yazılmış, bize 1 oy yazılmış. 1081 nolu sandıkta 119 oy Vatan Partisi’ne yazılmış, bize 10 oy yazılmış. Burada bu parti yok, adayı yok. Varsayalım Vatan Partisi’nin burada adayı da olsa bir sandıktan o adaya 119 oy çıkma ihtimali trilyonda birdir. Belediye meclis üyeliğinde 16 bin oy almışız. Belediye başkanlığı için 15 bin 513 oy. Arada bu farklarda var.

 Sandıklar açılmadan kutlama yaptılar

Bir abluka altında seçime gittik. Daha seçim günü sandıklar açılmadan saat 5’te davul zurnalarla kutlama yaptılar. İtirazlarımız devam ederken ve mazbata henüz verilmemişken ilin valisi bir algı operasyonuyla gidip AKP adayını ziyaret ediyor. Ardından 15 gün süreyle toplantı ve gösteri yasağı kararı alınıyor. Seçim günü Seçim Kurulu’nun önü bir kışla gibi olmuştu zaten. Sandık başlarına uzun namlulu özel timler yerleştirildi. Burada farklı bir hukuk uygulandı.

 Anayasal suç işlendi

Bizim aldığımız oy diğer partilere, özellikle AK Parti’ye aktarılarak seçim sonuçları değiştirildi. Şu an Muş’ta halkın vicdanında biz belediyeyi aldık. Geldiğimiz günden beri kamunun bütün yöneticileri anayasal bir suç işlediler. Biz AKP ile yarışmadık. Hakkımız olan hiçbir şeyi burada yaşayamadık. Ama sandıklara müdahale edildi. İtirazlarımız İlçe Seçim Kurulu tarafından reddedildi. İl Seçim Kurulu’na müracaat ettik. Şu an sandıklarda ne oluyor ne bitiyor bilemiyoruz.

Muş’ta seçimler yenilenmeli

Ağrı’da aldığım bir seçimi kentin selameti için yeni bir seçime götürmüştüm. Burada da seçimi aldığımızı iddia ediyorum. Hak etmediğim bir şeyi altın olsa dönüp tenezzül edip almam. Ama biz burada hak ettik. Ve şunu diyoruz; burada seçime hile karıştırıldı ve yenilenmesi gerekir. Bu saatten sonra belediyeyi bana verseler de bu şaibenin altında gidip belediyeyi yönetmem. Ben yeniden halkın iradesine başvurulmasını isterim. Çünkü Muş’ta çok büyük şaibeler ve haksızlıklar oldu. Seçim gecesi oy kullanmak için Muş’a uçaklar indi. Aramızda 530 oy farkı var. Seçim gecesi dijital verileri iki gün boyunca YSK’ya göndermediler. Türkiye’de sadece iki kentte doğru veri akışı yapılmadı. Biri İstanbul, diğeri de Muş’tu. İl Seçim Kurulu’ndan gelen yanıtı bekliyoruz.”

HDP, “AİHM’e götüreceğiz” demişti

 Dün Muş'u ziyaret eden HDP Eş Başkanı Pervin Buldan, yaşanan süreci ilişkin olarak, “Buradaki vesayet sonucu mülki amirler özelinde her türlü hukuksuzluk ve haksızlık yapılarak Muş, bizden alınıp başka bir partiye verilmiştir. Biz bu işin hukuki çerçevede peşini bırakmayacağız. Muş halkına söz veriyoruz: Sizin gasp edilen hakkınızı her türlü hukuk çerçevesinde AYM’ye, AİHM’e götürmek bizim boynumuzun borcudur. Bu anlamda hiç kimsenin bir kuşkusu olmasın” açıklaması yapmıştı.