Sur'da inşa edilen yeni yapılara 'Sincan Cezaevi' benzetmesi

Sur'da inşa edilen yeni yapılara 'Sincan Cezaevi' benzetmesi

Sur’da, yıkılan evlerin yerine inşa edilen yapıları Sincan Cezaevi’ne benzeten Mimarlar Odası Diyarbakır Şubesi Başkanı Şerefhan Aydın, “Sur’un sokaklarını görmemiş yabancı mimarlarla inşa edilme macerası, tarihi bir yıkım ve hatta insanlık suçu” dedi.

Diyarbakır’ın Sur ilçesinde ilan edilen sokağa çıkma yasağının üzerinden dört yıl geçti. Sokağa çıkma yasakları sırasında yıkılan evlerin yerlerine yeni yapılar inşa ediliyor. Mimarlar Odası Diyarbakır Şubesi, tarihi Sur ilçesinde 4'üncü yılını geride bırakan yasak ve yıkımla birlikte yeni inşa edilen yapılara ilişkin basın toplantısı düzenlendi.

Aydın yaptığı açıklamada Sur’da yeni inşa edilen yapıların Sincan Cezaevi’ne benzediğine dikkat çekti. Aydın, “Sur’un sokaklarını görmemiş yabancı mimarlarla inşa edilme macerası, tarihi bir yıkım ve hatta insanlık suçu” diye konuştu.

Sur’daki yıkımdan sonra inşa edilen imitasyon yapılarda usulsüzlük yapıldığını ve bu yapıları Sincan Cezaevi’ne benzeten Aydın, proje müellifinin suç işlediğini söyledi.

Aydın “Bu durumla ilgili kurumlarla gerekli yazışmalar yapılmış ve mimarla ilgili hukuki süreç başlatılmıştır. Şimdi daha iyi anlaşılıyor ki; Ankara merkezli hazırlanan, cezaevine benzeyen, sur mimari dokusuna aykırı şekilde yapılan bazalt makyajlı yapıların içinde bulunduğu enkaz durumu” ifadelerini kullandı.

Aydın, şöyle devam etti:

 “Tanklarla toplarla, tarihi surların dövülmesi, Sur’un tamamının acele kamulaştırılması, çatışmaların bitmesiyle DSİ ve Karayollarının ağır iş makinelerinin kentsel sit alanına girmesi, hasarlı ve hasarsız yüze yakın tescilli, 250 adet tescile değer tarihi yapının yetkililer eliyle yıkılması, binlerce evin yıkılması sonucu, on binlerce insanın kendi yurdunda göçertilmesi, kentsel sit alanı Sur’da ağır tonajlı güvenlik kulübelerinin inşa edilmesi, ağır tonajlı beton bloklarla Surun etrafının örülmesi, tarihi rezalet olarak kaydettiğimiz keçi burcuna tuvalet yapılması, özensiz kazı yapılması, yasaklı bölgeye girme yetkisine sahip kişilerin kentsel sit alanında define araması, tarihi yapı kalıntıları olan değerli yapı elemanlarının yağmalanması, koruma amaçlı imar planının oyun hamuru gibi istenilen şekilde değiştirilmesi, bazalt makyajlı villaların yapılması, ilgisiz alakasız belki de Diyarbakır’ın suyunu içmemiş, Sur’un sokaklarını görmemiş yabancı mimarlarla Sur’un inşa edilme macerası… Sonuç tarihi bir yıkım ve hatta insanlık suçu.”

181 adet Sur evinin proje müellifini yapan ve proje çizme ehliyetinin olmadığı belirtilen mimarın, eski AKP Diyarbakır Milletvekili Mine Lök Beyaz olduğu öğrenildi.