Türkiye, Esad rejimine karşı askeri güç kullanmayı göze alabilir mi?
Bölgenin olduğu kadar dünyanın gözü de İdlib'e çevrilmiş durumda. Suriye'de Beşar Esad rejiminin kendisine karşı savaşanların son kalesi İdlib'i geri almak için büyük bir taarruz başlatması, Türkiye'nin ise rejimin hızlı ilerleyişinin önünü kesmek için askeri hamlelere girişmesiyle bölgede tansiyon yükseldi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Suriye rejimi Soçi'deki sınırlarına çekilene kadar İdlib'deki sorun çözülmeyecektir. İdlib'deki çözüm rejimin saldırganlığının bir an önce durdurulması, daha önceki anlaşmalardaki sınırlara çekilmesidir. Aksi takdirde şubat ayı bitmeden biz bu işi yapacağız" sözleriyle askeri müdahale sinyali verdi.
Peki Türkiye, Esad rejimine karşı askeri güç kullanmayı göze alabilir mi?
DW Türkçe'den Değer Akal'ın haberine göre, Heinrich Böll Vakfı Ortadoğu Bölümü Direktörü Bente Scheller, Türkiye'nin Rusya destekli Esad ile bir savaşa girmeyi göze alabileceğine ihtimal vermediğini söyledi.
Scheller, "Esad rejimi tek başına güçlü değil. Ancak Rusya destekli bir Esad ordusu, Türkiye'nin meydan okuyamayacağı bir güç oluşturuyor. Ayrıca Türkiye Rusya ile karşı karşıya gelmek istemeyecektir" diye konuştu.
Esad'ın Suriye topraklarının büyük bir bölümünde kontrolü yeniden sağladığına, galibiyetini ilan etmek için de İdlib'e odaklandığına dikkat çeken Scheller, Rusya'nın bu hedefe tam destek verdiğini, Türkiye için manevra alanının daraldığını söyledi.
ABD'nin önde gelen düşünce kuruluşlarından Dış Politika Araştırma Enstitüsü Ortadoğu Programı Direktörü Aaron Stein, rejimin Rusya destekli İdlib harekatını durdurmak için Türkiye'nin çabaladığını, ancak Esad'ın sınır bölgesinde kontrolü yeniden sağlamasının artık an meselesi olduğuna dikkat çekti.
Stein, Ankara'nın Esad rejiminin geri aldığı topraklardan çekilmesini sağlama hedefinin gerçekçi olmadığını vurguladı.
Türkiye'nin son çare olarak muhalefetin taarruzuna destek vermeye yönelebileceğini ancak bunun da sonuç verme ihtimalinin zayıf olduğunu aktaran ABD'li uzman, şu değerlendirmede bulundu:
"En muhtemel senaryo, silahlı muhalefet ile Esad güçleri arasında çatışmalar yaşanırken, Türk silahlı güçlerinin M4, M5 kara yollarının iç kısmındaki bir 'ateşkes bölgesinde' mevzi alması. Bu Ankara'ya, bölgede kontrolü elinde bulundurma, aynı zamanda Rusya ile ilişkilerini yönetebilme imkanı sağlar. Bu ayrıca Türkiye'ye sınır bölgesine daha büyük bir göç akını olmasını frenleme fırsatını da yaratabilir. Ama bunlar kısa vadeli politikalar. Gerçek şu ki Esad sınır bölgesinde kontrolü yeniden ele almak istiyor, bunun gerçekleşmesi de zaten an meselesi."
Peki Türkiye, Şubat ayı sonuna kadar geri çekilmediği takdirde Esad askerlerini güç kullanarak mı bölgeden çıkartacak? Suriye'deki Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı harekatlarını "terörle mücadele" iddiasıyla gerekçelendiren Türkiye'nin İdlib için hukuki dayanağı var mı?
Bu soruları yanıtlayan Ortadoğu uzmanı Scheller, Türkiye'nin öne sürdüğü meşru müdafaa hakkına işaret ederek, şöyle dedi:
"Kendini savunmak için bir başka ülke topraklarına girdiğinde, o ülkeden saldırıya hedef olunduğuna dair kayıtların olmaması, bunun hukuki dayanağı ile ilgili değerlendirme yapılmasını zorlaştırıyor."
Sınırdaş bir ülkeyle yaşanan sorunlara çözüm arayışında başvurulacak adresin uluslararası hukuk zemininde destek verebilecek olan Birleşmiş Milletler (BM) olduğuna dikkat çeken Alman uzman, "bunun yapıldığı söylenemez" dedi.
Bu arada Esad'ın Suriye iç savaşını kazandığı ve artık Türkiye'nin bunun sonuçlarıyla başa çıkmak zorunda olduğu yorumları güç kazanıyor.
Erdoğan'ın son açıklamaları ise bunun Ankara tarafından kabul edilmeyeceğine, Esad rejiminin bir "tehdit" olarak algılandığına ve bir "beka" meselesi olarak değerlendirildiğine işaret ediyor.
Alman uzman Scheller'e göre Erdoğan bir noktada geri adam atarak, İdlib'de Astana ve Soçi mutabakatlarıyla öngörülenden daha küçük bir bölgeye razı olacak. "Çünkü Esad galibiyet ilanına gölge düşerecek bir tampon bölge istemiyor. Esad İdlib'i geri istiyor ama İdlib halkını istemiyor" diyen Scheller sözlerini şöyle tamamladı:
"Esad komşu ülkeler üzerinde baskı oluşturmayı seviyor. Askeri harekata devam ederek, daha çok insanın Türkiye sınırına kaçmasına yol açıyor. Bu yolla da Türkiye üzerindeki baskıyı artırıyor. Bir aşamada masaya oturup İdlib'de daha küçük bir bölge konusunda uzlaşacaklar. Ama bunun da ne kadar sürdürebilir olacağı da meçhul."