Demirtaş, Kürt siyasetinde değil, Türkiye siyasetinde büyük bir sayfa açtı

Ahval News'de Konuşa Konuşa'da Gülten Sarı'nın konuğu Forum Transregionale Studien'da Öğretim Görevlisi ve Friedrich Meinecke Enstitüsü araştırmacısı Yektan Türkyılmaz oldu.

Demirtaş, Kürt siyasetinde değil, Türkiye siyasetinde büyük bir sayfa açtı

Ahval News'de Konuşa Konuşa'da Gülten Sarı'nın konuğu Forum Transregionale Studien'da Öğretim Görevlisi ve Friedrich Meinecke Enstitüsü araştırmacısı Yektan Türkyılmaz oldu.

Türkyılmaz, Abdullah Öcalan'ın mesajını, Suriye Demokratik Güçleri'nin 'Türkiye ile görüşmeye hazırız' açıklamasını, HDP'nin 23 Haziran'da 'kendi adayı sahadaymış gibi' çalışma açıklamasını ve Kürt meselesinde AKP'nin de içinde olduğu aktörlerin karşılıklı hamlelerini değerlendirdi.

Türkyılmaz'ın açıklamalarının satırbaşları şöyle:

"Özal dönemi Kürt meselesi yok karşımızda. Bölgesel ve küresel bir mesele olarak Kürt meselesi var. Çok aktörlü, karmaşık bir sorundan bahsediyoruz.

Herkes Öcalan'ın ne dediği üzerine konuşuyor. Öcalan bir şey dememeye çalışıyor ısrarla.  Kürt hareketine esas çağrısının ayakta kalma çağrısı olduğunu düşünüyorum. Herkesin istediği gibi yorumlayabileceği, kasten muğlak bir açıklama bu. Aktörleri yok, hükümet yok içinde, kime söylendiği ancak Suriye örneğinde çok belli.

Kürt hareketinin barışçıl çözüm arama çabası, 2012'de başlayan süreçten çok daha kötü bir noktaya gelindi. Çözüm görüşmelerine başlandığı andan çok daha kötü bir noktadayız. Bir yandan sütten ağzı yanma durumu söz konusu Kürt tarafında. Yoğurdu üfleyerek yiyorlar. Bu muğlaklığın sebebi, Öcalan'ın ortaya bıraktığı topa aktörlerin nasıl tepki vereceğini görmek istemesi. 

Kürt hareketi çok karmaşık bir yapı. En önemli aktör Öcalan olabilir ancak bir aktör. Kürt hareketinin farklı kesimlerinin de nasıl tepki vereceğini görmek istiyor. 

Öcalan da risk alıyor tüm bu girişimlerinde. O da sorumluluğu dağıtmaya çalışıyor. Öcalan Türkiye'nin geleceğinin belirsizliğini çok iyi görüyor. '30-40 gün geçsin' ifadesi çok önemli.

(Öcalan'a yönelik görüş kısıtlamasının kaldırılmasıyla ilgili) Seçim öncesinde bir Kürt krizi ile karşı karşıya kalmayı göze alamazdı iktidar. 

HDP tabanından olmasa bile muhafazakar Kürtlerin yumuşaması için bir hamle gibi düşündü hükümet. 

Öcalan'ın hükümete güvenmediğini düşünüyorum. Türkiye siyasetinin nereye yöneleceğini İstanbul seçimleri belirleyecek. İktidar bloguna derin bir güvensizlik var Öcalan'da. Kürt meselesinde büyük bir kırılma yaşandı. 7 Haziran ve Kobani sürecinde.

Devlet yönetimi doğrudan bir kolonyal ilişkiye geçti Kürtlerle. AKP içerisinde Kürt hareketinden olmamakla beraber Kürt hareketiyle bağlantı sağlayabilecek isimler hızla siyaset sahnesinden silindi.

CHP'de farklı bir durum gelişiyor. HDP ile yakın ilişki kurabilecek kadrolar ortaya çıkıyor. İki hareketin birbiriyle diyalog kurmasını kolaylaştıracak kadrolar var ve bu artık AKP'de yok.

Demirtaş, Kürt siyasetinde değil Türkiye siyasetinde büyük bir sayfa açtı esas itibariyle. Kürt hareketinde Türkiye siyasetini belirleme girişimi hep oldu.

Demirtaş'ı ayırt eden şu: Demirtaş, Türkiye ve Kürt siyasetinin bir arada yürüyebileceğinin ve başarı kazanacağının iskeletini kurdu, ete bürünmesi 24 Haziran seçimlerinde oldu.

Suriye'de Esad dışında hiçbir aktörün geleceğinin ne olacağı belirgin görünmüyor.

İktidarın ne Suriye'de ne de Türkiye'de Kürt meselesi ile ilgili çözüm üretebilecek bir irade ve kapasitesi kaldı.

Yıkım enerjisiyle yürüyen bir rejim var, kurumları, usulleri yıkıp buradan çıkan enerjiyle günü kurtarmaya çalışmaya bir rejim bu." 

Söz konusu söyleşiyi dinlemek için buraya tıklayabilirsiniz