Ayhan Bilgen’den ‘Demirtaş-PKK’ yorumu: Şaşırtıcı gelişmeler yaşanabilir
Ayhan Bilgen, Mersin saldırısı sonrası Demirtaş ile PKK arasında yaşanan polemiğe ilişkin, “Bu konuyu sadece HDP’nin üzerine bırakmak sadece Demirtaş ya da HDP yöneticileri üzerinden kurgulamak da bizce sağlıklı değil” dedi.
Türkiye'nin Sesi Altınçağ Partisi Genel Başkanı Ayhan Bilgen, Mersin Mezitli’de polisevine düzenlenen saldırının eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve HDP tarafından kınanmasının ardından PKK’den gelen eleştirilerle ilgili K24’e değerlendirmelerde bulundu.
Ayhan Bilgen, “Silahla bugüne kadar sorun çözme eğiliminin de ciddi biçimde masaya yatırılacağı kanaatindeyim. Bu konuda herkesi şaşırtacak başka gelişmeler yaşanabilir” dedi.
Bilgen, “HDP ve Demirtaş’ın Mersin saldırısını kınamasını ve PKK’nin buna sert bir cevap vermesini nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna şu yanıtı verdi:
“Biz sorunu HDP içi bir tartışma olarak görmüyoruz. Böyle görürsek zaten bu tartışmanın hiçbir yerinde olmamalıyız. Ama bu sorun Türkiye’nin her kesimini bütün siyasi partileri ilgilendiriyor. Dolayısıyla da Türkiye’de şiddetin kalıcı olarak son bulmasını elbette ki bütün siyasetçiler kendileri için öncelikli gündem görmeliler. Bu konuyu sadece HDP’nin üzerine bırakmak sadece Demirtaş ya da HDP yöneticileri üzerinden kurgulamak da bizce sağlıklı değil. Sonuçta bir ülkede kanın durması, ölümlerin son bulması siyasetin kalıcı biçimde barış üzerinden kurumsallaşması hepimizin ihtiyacıdır. Bu bir rüşt ispatıdır. Bu aslında demokrasinin kendisine kalıcı biçimde inşa etmesidir, kurulmasıdır. Sancılı bir süreç olacak ama öncülük etmek de siyasi sorumluluk üstlenmek de tam bunu gerektirir. Bu konuda toplumun karşısındaki muhatap siyasi özneler olmalıdır. Siyasi özneler de kararlılıkla tutarlı biçimde sözlerinin gereğini hakkı ile yerine getirmelidir.”
“KANDİL SÜRECİ DOĞRU OKUMALI”
“Ben kişilerden çok aslında Kürtler başta olmak üzere halkın artık çatışmadan, şiddetten, ölümlerden yorgun düştüğünü düşünüyorum” diyen Bilgen, şu değerlendirmede bulundu:
“Kürtlerin de gayet tabi en temel hakkıdır. Çok yüksek bir düzeyde bir bedel ödenmiştir. Bu ödenene bedelin bir siyasi kazanca dönüşmesi Türkiye’nin de lehinedir Kürtlerin de. Dolayısıyla ben halkın barıştan yana olacağı kanaatindeyim. Barış için risk alacağını barışı destekleyen bir tutum ortaya koyacağını düşünüyorum. Kim barış konusunda erken okuma yapar ve buna öncülük ortaya koyarsa toplumun desteğini de o alır. Ama ikircikli yaklaşımlar, çekingen tutumlar güven kaybına sebebiyet verir. Bu konuda bir ikilem ortaya çıkarmaktan çok, Kandil’in de bu süreci doğru okumasının, Ortadoğu’da barışın kalıcı biçimde oluşmasının ve Türkiye’de de demokrasinin tek mücadele zemini hâline gelmesinin önünü açması gerektiği kanaatindeyim.”
“IRAK VE SURİYE’DE YAŞANANLAR TÜRKİYE İÇ SİYASETİNİ ETKİLEYEBİLİR”
PKK ile Demirtaş arasındaki “restleşmenin” nasıl sonuçlar doğuracağıyla ilgili soruya ise Ayhan Bilgen, şu yanıtı verdi:
“Aslında dünya nereye gidiyor, bölge nereye gidecek, doğal olarak da Kürt sorunu nasıl bir süreç yaşayacak, nereye evrilecek bunu görmek gerekiyor. Eğer bu konuda Kürt siyasetinin aktörleri ile Kürt silahlı hareketi arasında bir yeni anlayış, yeni bir bakış açısı gelişmezse bunun faturası herkes için çok ağır olur. Bu konuda ben silahla bugüne kadar sorun çözme eğiliminin de ciddi biçimde masaya yatırılacağı kanaatindeyim. Bu konuda herkesi şaşırtacak başka gelişmeler yaşanabilir. Özellikle Irak ve Suriye’de yaşanan gelişmeler Türkiye iç siyasetini de etkileyebilir. Onun için kişilere endeksli ya da sadece taraflara odaklı yorum yapmak yerine konsepti doğru okumak, Türkiye’nin ihtiyacını, Kürtlerin ihtiyacını, Ortadoğu’nun ihtiyacını erken görmek gerekiyor. Bu konuda bir yüzleşme, muhasebe herkesin yararınadır. Hem bütün Kürt çevrelerini, her yerde yaşayan Kürtlerin hem Türkiye ve Türklerin lehine olacaktır. Bu konuda kişisel polemik düzeyine indirmek, buradan bir siyasi alan açmaya çalışmak da bu sorunun ciddiyetiyle örtüşmez.”