Beşikçi: Anti-Kürt nizama Kürt partileri de dahil oldu

Sosyolog yazar İsmail Beşikçi, Güney Kürdistan halkının BAAS rejimi döneminde yaşadığı zulmü dile getirirken gözyaşlarına hakim olamadı. Diyarbakır’da, yeni kitabının tanıtımında konuşan Beşikçi Kürtlere karşı uluslararası anti-Kürt ittifakına son dönemde bazı Kürt partilerinin de eklendiğini söyledi.

Beşikçi: Anti-Kürt nizama Kürt partileri de dahil oldu

Sosyolog yazar İsmail Beşikçi, Güney Kürdistan  halkının BAAS rejimi döneminde yaşadığı zulmü dile getirirken gözyaşlarına hakim olamadı. Diyarbakır’da, yeni kitabının tanıtımında konuşan Beşikçi Kürtlere karşı uluslararası anti-Kürt ittifakına son dönemde bazı Kürt partilerinin de eklendiğini söyledi.

Kürt dostu sosyolog yazar İsmail Beşikçi yeni çıkan “Kürtler ve Geleceğini Belirleme Hakkı” isimli kitabın için Diyarbakır  İsmail Beşikçi Vakfı (İBV) tarafından düzenlenen imza gününde okurlarıyla bir araya geldi.

Dr. İsmail Beşikçi, Saddam Hüseyin döneminde Kürdistan halkına uygulanan baskı ve işkenceleri dile getirirken duygularına hakim olamadı. Beşikçi “Ne YNK ne de PDK partisinin arşivlerinde kaç bin insanın katledildiğine dair bir kayıt bulunmuyor. Sadece anneniz sizin götürüldüğünüzü biliyor...” sözleri sonrası gözyaşlarına hakim olamadı.

17 yıl cezaevi yatan 78 yaşındaki yazar Beşikçi’nin konuşmasını yaptığı vakıfa, Kürt siyasi parti ve sivil toplum örgütlerinin  ilgi göstermemesi dikkati çekti.

‘Anti-Kürt nizam var’

Kitabı hakkında sunum yapttığı konuşmasına Kürtlerin bağımsızlığı önünde en büyük engelin “uluslararası anti-Kürt ittifakı” olduğunu belirten Beşikçi,  bu sistemin 1920’lerde İngiltere denetiminde kurulduğunu dile getirdi. Kürtlerin bu sistemi kabul etmediğini ve sürekli kendilerine dayatılan bu statüsüzlüğü ortadan kaldırma teşebbüsünde bulunduğunu belirten Beşikçi, 1961-1970’deki  Irak'a karşı Kürt isyanının 1920’deki “anti-Kürt” nizamına karşı ilk defa sınır belirleme girişimi olduğunu kaydetti. Bu girişimin Cezayir Anlaşması’ya İran’ın Kürtlerden desteğini çekmesiyle engellendiğine işaret eden Beşikçi, “Bunu sadece Irak engellemedi. Arkasındaki güçler, İngiltere, Fransa, Almanya ve diğer uluslararası sistemin aktörleri var” dedi.

Kürdistan Bölgesi’nin bağımsızlık referandumuna da değinen İsmail Beşikçi, 2005’te hazırlanan Irak Anayasası’nda tartışmalı bölgelerde en az iki yıl içinde referandum yapılmadığını hatırlatarak, “Ancak Irak bu bölgelerde günümüze kadar bu referandumu yapmadı. Kürtler bunu tek taraflı yaptı. Irak’ın kendi başına değil, Amerika ve anti-Kürt nizamı savunanların desteği ile Irak bu bölgelerdeki sayımı ve referandumu yapmadı” şeklinde konuştu. 

‘Kürdistan’a sömürge bile diyemiyoruz’

Tartışmalı bölgelerde Irak ve anti-Kürt nizamın onay vermemesiyle Kürdistan Bölgesi sınırlarının belirlenmesinin gerçekleşmediğini dikkati çeken Beşikçi, “Onun için Kürdistan sömürge bile diyemiyoruz” dedi.

Kürtlerin devletleşmesine karşı bir uluslararası sistem olduğuna dikkat çeken Beşikçi, bu sistemin 1920’lerde kurulduğunu, 1960’da ise Birleşmiş Milletler (BM)’in “Sömürgelere Bağımsızlık Bildirgesi”yle karar altında alındığını kaydetti. BM’nin “Sömürgelere Bağımsızlık Bildirgesi”yle deniz aşırı sömürgelere bağımsızlık hakkı tanıdığını söyleyen Beşikçi, ancak ana ülkelerle birleşik durumda olan sömürgelere bağımsızlık hakkı tanınmadığını aktardı. Beşikçi, bu durumunda anlaşmanın ikinci bölümünde yer alan “ülkelerin toprak bütünlüğü” kavramı ile güvence altına alındığını belirtti.

Kürdistan Bölgesi’nin sınırlarını belirleme girişiminin referandumla bir kez daha denendiğini, ancak Kürdistan Yurtseverler Birliği’nden(YNK) Pavel Talabani ve ona bağlı Peşmergelerin “ihanet” etmesi sonucu bu girişimin bir kez daha başarıya ulaşamadığını hatırlattı.

Yapılan referandumun yüzde 93 ‘evet’ oranıyla kabul edildiğini anımsatan Beşikçi, “Bu sonuç önemlidir. Ancak Batı, bunu görmezden geliyor. Söz konusu Kürtler olunca Batı, kendi değerlerinin yanında değildir” ifadelerini kullandı.

‘Anti-Kürt nizama bazı Kürt partileri de dahil oldu’

Son dönemde uluslararası Anti – Kürt nizama bazı Kürt partilerin de dahil olduğunu belirten Beşikçi, “YNK’nin bir kısmı, Goran Hareketi ve PKK anti-Kürt nizamının Kürt ayağını oluşturuyorlar. Bunlar ısrarla ulas devlet istemiyoruz diyerek Kürtlere karşı Kürt-anti-Kürt cephesini oluşturuyorlar” dedi.

‘Bir tek anneniz sizin için ağlardı..’

Kürtlerin bir daha katliamlarla yüz yüze kalabileceğine dikkati çeken Beşikçi, “Irak bir zamanlar katliam yapmış. Şimdi bunu tekrar neden yapmasın? Saddam Hüseyin döneminde Süleymaniye'de merkez karargahı vardı. Sizi alıp götürürdüler, annenizin dışında kimsenin de bundan haberi olmazdı. Bir tek anneniz sizin için ağlardı…” diyen Beşikçi, sözlerini tamamlayamadı. Boğazı düğümlenen Beşikçi, daha fazla gözyaşlarına hakim olamadı.

'İsrail, Kürdistan konusunda samimi'

“Anti-Kürt nizamının” Kudüs sorunundan daha derin olduğunu dile getiren Beşikçi, “Amerika’da güçlü bir İsrail lobisinin olduğu dile getiriliyor. İsrail, Kürdistan konusunda samimidir. Ama İsrail lobisi, anti-Kürt nizamının kırılmasında etkisi yetmedi. Kudüs konusunda İsrail lobisi başarılı oldu, isteklerini Amerika’ya kabul ettirdi” diye konuştu.

 

‘Kürt çocukları Kürtçe oynamıyorsa …’

Kürtleri bekleyen en büyük tehlikenin Kürt şehirlerinin sokaklarında oynayan çocukların oyunlarını Kürtçe oynaması olduğuna işaret eden Beşikçi, “Diyarbakır, Bitlis, Hakkari Van’da sokaklarda oynayan çocuklara bakın oyunlarını hangi dilde oynuyorlar. Eğer bu şehirlerin sokaklarında çocuklar oyunlarını Kürtçe oynamıyorsa bu Kürtler için çok büyük bir tehlikedir” diye belirtti.

 

Kaynak: Güneydoğugüncel/Salih Yeşil,basnews