Cumhur İttifakı seçmenine güven vermiyor

Cumhur İttifakı adını 24 Haziran seçimlerinden önce alsa da 7 Haziran 2015 seçimlerinden bu yana bir koalisyon olarak ülkeyi yönetiyor. AKP-MHP etrafında şekillenen koalisyon yaklaşık dört yıldır uyum içerisinde götürdüğü iş birliğinde dört seçimi başarı ile atlattı. Ama ilk kez bu seçimlerde istedikleri işbirliğini havasını sahaya yansıtamadılar. Liderlerin uyarılarına rağmen yolunda gitmeyen bir şeyler var.

Cumhur İttifakı seçmenine güven vermiyor

Cumhur İttifakı adını 24 Haziran seçimlerinden önce alsa da 7 Haziran 2015 seçimlerinden bu yana bir koalisyon olarak ülkeyi yönetiyor. AKP-MHP etrafında şekillenen koalisyon yaklaşık dört yıldır uyum içerisinde götürdüğü iş birliğinde dört seçimi başarı ile atlattı. Ama ilk kez bu seçimlerde istedikleri işbirliğini havasını sahaya yansıtamadılar. Liderlerin uyarılarına rağmen yolunda gitmeyen bir şeyler var.

MHP tabanı isteksiz

İkisi büyükşehir olmak üzere 8 ilde MHP ve AKP büyük bir yarış içerisinde. Bu kentlerde Millet İttifakı’ndan hiçbir partinin şansı yok. Bu yüzden de ittifaka mensup seçmenlerin tercihlerini büyük ölçüde MHP’den yana kullanması bekleniyor. Bu illerde MHP örgütleri büyük coşku ile çalışıyor.

Ama aynı şeyi AKP’nin tek aday olarak girdiği iller için söylemek mümkün değil. MHP tabanı Bahçeli’nin tüm gayretlerine, “beka ve Türkiye’nin geleceği” söylemlerine rağmen hala istenilen kıvama gelmedi. Sahada isteksiz, hatta sandığa gitme konusunda kararsız duran bir MHP kitlesi var.

Kamuoyu araştırmaları da seçimlere bir hafta gibi kısa bir süre kalmasına rağmen kararsız seçmen sayısının yüksek olmasını esas olarak MHP seçmenine bağlıyor.

AKP bizi görmez

Yerel seçimler öncesi dolaştığımız kentlerde birçok MHP seçmeni ile temas etme şansımız oldu. Özelikle Ankara, Samsun, İstanbul gibi şehirlerde AKP’li belediye başkanlarına dair ortak duygu “güvensizlik” olarak görünüyor. Bu güne kadar uygulanan partizanca tutumunun bundan sonra da devam edeceği konusunda neredeyse eminler.

Samsun’da bağımsız aday Erhan Usta’nın seçim bürosunda konuşma şansı yakaladığımız MHP’li seçmenin AKP Sivas Milletvekili İsmet Yılmaz’ı örnek göstererek, “Adam bizim başkanımızın yanında çekinmeden ‘AK Parti’ye oy verirsen, istediğin hizmetin üç katını alırsın’ diyor. Bizim yanımızda bunu diyen biz yokken neler der. Bugüne kadar da yaptıkları başka bir şey değil zaten: AKP kazanırsa bizi görmez” serzenişi ortak bir duyguyu gösteriyor.

Koalisyonun başbakanı Soylu

Seçimlere kısa bir süre kala MHP tabanında yaşanan bu isteksizlik kuşkusuz Cumhur İttifakı’nın da gündeminde. Bu yüzden ittifakı pekiştirmek için sadece iki parti lideri değil destekçileri de sahada boy gösteriyor. Koalisyonsuz, tek elden yönetim vaat eden sistem daha ilk andan beri partilerin ortaklığını hatta bir anlamda fiilen ‘başbakanlık sistemine’ dönmek zorunda kaldı.

Süleyman Soylu’nun Erdoğan’dan sonra en çok konuşan siyasetçi olması tesadüf değil elbette. Koalisyon Cumhurbaşkanlığı’nı Erdoğan’a verirken başbakanlığı da Soylu’ya vermiş gibi bir görüntü hâkim. MHP tabanının var olduğu düşünülen hassasiyetleri esas itibari ile Süleyman Soylu tarafından dillendirilirken bir anlamda ittifakın bozulmayacağına dair “garanti” verilmeye çalışılıyor.

AKP'ye takviye gelmezse

24 Haziran seçimleri de açık biçimde gösterdi ki AKP takviye almadan iktidarda kalamaz. Yerel seçimler için de bunu söylemek mümkün. Başta Ankara olmak üzere birçok şehirde MHP oylarını yüzde yüz oranında alamazsa AKP adayının kazanma ihtimali çok azalıyor. Cumhur İttifakı’nın birlik görüntüsü için Erdoğan ve Bahçeli bugün Ankara’da, yarın da İstanbul’da ortak miting düzenliyor. Meydanlar dolacaktır. Ama ne seçim bürolarında ne da sokakta birlik havası yok. Bir hafta içerisinde de bu havayı yakalamaları çok zor. Böyle bir durumda da Yeni Şafak’ta Faruk Aksoy’un yazdığı gibi 1 Nisan itibari ile sağ kanatta yeniden düzenleme ihtiyacı doğabilir.