Demirtaş'tan açıklama: Hakkımdaki cezanın onanması için siyasi baskı yapılıyor!

Edirne F Tipi Cezaevi’nde 4 Kasım 2016’dan bu yana tutuklu olan eki HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) hakkında verdiği ‘tahliye edilsin’ kararına ilişkin açıklama yaptı. Demirtaş, hakkında verilen 4 yıl 8 aylık hapis cezasının onanması için siyasi baskı yapıldığını belirterek, "Hükümet cephesinin yapmayı planladığı 'hamle ve 'işi bitirme' operasyonunun ne olduğu artık anlaşılıyor" dedi.

Demirtaş'tan açıklama: Hakkımdaki cezanın onanması için siyasi baskı yapılıyor!

Edirne F Tipi Cezaevi’nde 4 Kasım 2016’dan bu yana tutuklu olan eki HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) hakkında verdiği ‘tahliye edilsin’ kararına ilişkin açıklama yaptı. Demirtaş, hakkında verilen 4 yıl 8 aylık hapis cezasının onanması için siyasi baskı yapıldığını belirterek, "Hükümet cephesinin yapmayı planladığı 'hamle ve 'işi bitirme' operasyonunun ne olduğu artık anlaşılıyor" dedi.

 Avukatı aracılığıyla yazılı açıklama yapan Demirtaş mesajında şunları söyledi: "Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) dava dosyama dair verdiği, ciddi ihlal ve serbest bırakılma kararına karşı Hükümet cephesinin yapmayı planladığı 'hamle' ve 'işi bitirme' operasyonunun ne olduğu artık anlaşılıyor.

Geçen ay İstanbul Ağır Ceza Mahkemesince ben ve Sayın Sırrı Süreyya Önder hakkında verilen, hukukla alakası olmayan 4 yıl 8 aylık hapis cezasının İstinaf Mahkemesi'nce bir an önce ele alınıp onanması için siyasi baskılar yapılmaya başlandı bile.

 Normalde, ilgili İstinaf Mahkemesindeki 1700 esas numaralı benzer dosyalar bile aylardır incelenmeyi beklerken, bizim 2362 esas numaralı dosyamız incelenmek üzere raportör hakime gönderilmiş durumda. Bu olağanüstü hızlanmanın, AİHM kararından hemen bir gün önce başlaması asla tesadüf değildir. Açık bir siyasi müdahale söz konusudur. Amaç, AİHM kararını uygulamadan önce, uyduruk bir başka siyasi kararla beni hükümlü duruma düşürüp içeride tutmaya devam etmektir.

 Bunu yapamazlar mı? Yaparlar elbette. Ama ne bizim irademizi kırabilirler ne de bizi mücadelemizden alıkoyabilirler. Bu ve benzeri siyasi operasyonun parçası haline gelen ve gelecek olan bütün yargı mensupları, açık ve ciddi bir suçun parçası olurlar. Bir gün mutlaka da, adil bir yargı karşısında hesap verirler. Bu suç, TCK 77/d kapsamında insanlığa karşı işlenen suçlar kapsamında olacağından, zaman aşımı olmadığını da hatırlatmak isterim. Hiç kimse, siyasilere güvenerek bu tür bir suçun parçası olmamalıdır.

 Belirttiğim dosyada verilecek herhangi bir onama hükmü karşısında hukuken çaresiz olmadığımız da bilinmelidir. Ama bizim her halükarda en anlamlı ve değerli 'hamle'miz halkın iradesinin yapacaklarıdır. Sandıkta ve her türlü demokratik imkanla halkımız bunun hesabını soracaktır. Ayrıca herkes emin olsun ki, bize bu yapılanlar ve yapılacak olanlar hakkında çok daha ağır ihlal kararları çıkacak.

 Biz asla boyun eğmeyecek ve moralle, coşkuyla dik durmaya devam edeceğiz. Hukuk, adalet, özgürlük ve demokrasi mücadelesini er geç, mutlaka kazanacağız.”