EMEP liderinden 'Kürdi ittifak' değerlendirmesi: Bizim açımızdan iyi olmaz
EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz, HDP’nin Kürt partilerle kurduğu “Kürt Özgürlük ve Demokrasi İttifakı”na ilişkin yaptığı yorumda “Daha Kürdi bir ittifak ve reflekslerde daha oranın ağır bastığı bir talep söz konusu olabilir. Bu HDP’yi de zorlayabilir, HDP’nin içindeki bazı güçler de bunu zorlayabilir” ifadelerini kullandı.
Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı Berdan Öztürk, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanları Saliha Aydeniz ve Keskin Bayındır, Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü Çiğdem Kılıçgün Uçar, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Azadi Partisi Genel Başkanı Ayetullah Aşiti, Devrimci Demokrat Kürt Derneği’nden Abdulhey Okumuş, İnsan ve Özgürlük Partisi (PİA) Genel Başkanı Mehmet Kamaç, Kürdistan Komünist Partisi (KKP) Genel Başkanı Sinan Çiftyürek ile Kürdistan Sosyalist Partisi Genel Başkanı (PSK) Bayram Bozyel’in katılımıyla “Kürt Özgürlük ve Demokrasi İttifakı” adıyla tutumunu açıklamış, Yeşil Sol Parti’ye oy verme çağrısında bulunmuştu.
Emek ve Özgürlük İttifakı'nın bünyesinde bulunan partilerden olan EMEK Partisi (EMEP) lideri Ercüment Akdeniz, Medyascope’ta katıldığı yayında 14 Mayıs seçimlerine dair değerlendirmelerde bulundu.
Akdeniz’in konuya ilişkin şunları söyledi:
“HDP’nin ittifak projeksiyonu biraz farklı. Şöyle bir düzlem oluşturmuşlar: Kürdistani bir ittifak – ki bu ittifak HDP’nin DBP’nin içinde bulunduğu bir ittifak – Diyarbakır’da bunu açıkladı. Türkiye’deki yasal olarak kurulmuş Kürt partileri ile bir ittifak ilan ettiler.
Bu seçime Yeşil Sol Parti’den katılacaklarını söylediler. Bu düzlemin kendine has orijinalitesi var ve kendine has hareket refleksleri var. Bunu anlayabiliyoruz.
Daha Kürdi bir ittifak ve reflekslerde daha oranın ağır bastığı bir talep söz konusu olabilir. Bu HDP’yi de zorlayabilir, HDP’nin içindeki bazı güçler de bunu zorlayabilir.
HDP Türkiye partisi olarak kuruldu, böyle bir proje var.
Türk ve Kürt halklarının demokratik iradesine ve geleceğine bağlanan bir ittifak zemini, bir iktidar projeksiyonu ortaya koymayı başarabilmemiz lazım.
Bunu yapamadığımız zaman şöyle bir bölünme tehlikesi olabilir: Kürdi bir alana kayan, daha da daralmış bir Kürt siyasal hareketi de gündeme gelebilir; ki o Kürt siyasal hareketinin ya da Kürt halkının talepleri bakımından da iyi olmaz, bizim açımızdan da iyi olmaz.”