Erdoğan 4 bakanlık hariç kabineyi komple değiştiriyor

Hem AKP'nin kadroları hem de medyası, İstanbul yenilgisinin nedenleri üzerine kafa yormaya devam ediyor. 31 Mart'ta İstanbul seçimlerinin yenilenmesini isteyen ve bu konuda 'ılımlı' sesleri bastırarak istediğini elde eden 'şahin' kanat şimdi eleştiri oklarının hedefinde.

Erdoğan 4 bakanlık hariç kabineyi komple değiştiriyor

Hem AKP'nin kadroları hem de medyası, İstanbul yenilgisinin nedenleri üzerine kafa yormaya devam ediyor. 31 Mart'ta İstanbul seçimlerinin yenilenmesini isteyen ve bu konuda 'ılımlı' sesleri bastırarak istediğini elde eden 'şahin' kanat şimdi eleştiri oklarının hedefinde.

AKP'de ve medyasında konuşulan konuların başında 'tasfiye' meselesi geliyor. Özellikle de 'Pelikan' olarak da nitelenen ve AKP'ye ve siyasete yön vermeye çalışan radikal unsurların siyaset sahnesinden silinmesi konusunda hem Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a hem de AKP lider kadrolarına baskı büyük. 

Pelikan ve benzeri kadroların, 23 Haziran'da muhalefetin ezici bir üstünlük kurarak kazanmasını bile 'sandığa darbe', 'Kandil ve Pensilvanya'yı sevindiren' sonuç söylemi ile vermesi ve millet iradesini tanımaması AKP mahallesindeki kimi yazar ve yorumcuları da rahatsız ediyor. 

Son olarak, Sabah Gazetesi yazarı ve 'Pelikan Bildirisi' ile dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu'nun görevden alınmasının ardındaki isimlerden olduğu iddiaları ile gündeme gelen Hilal Kaplan, 24 Haziran tarihli yazısında, Erdoğan'ın da zaferini kabul edip tebrik ettiği İmamoğlu ile ilgili, "Üzüldüğüm İstanbul gibi gözbebeği bir şehrin Binali Yıldırım vizyonuyla yönetilemeyecek olması ve Kandil ile Pensilvanya'yı sevindirecek bir sonucun hasıl olmasıdır" ifadelerini kullandı.

Bu ifadelere tepki ise, Hürriyet Gazetesi yazarı Abdülkadir Selvi'den geldi. Selvi, isim vermeden, "İstanbul seçimleri için 'FETÖ’yü, PKK’yı sevindirir' diyerek milli iradeye saygısızlık yapanlara rağmen Erdoğan, 'İstanbul halkının kararının başımızın üstünde yeri vardır" satırlarını kaleme alarak isim vermeden Kaplan ve benzerlerini işaret etti.

Selvi, yazısının devamında konuyu daha da detaylandırdı ve yine aynı adreslere tepki gösterdi:

"Erdoğan’ın milli irade vurgusu çok güçlüydü. Belli ki içeride birilerine mesaj verme ihtiyacı hissetti. “Bizim siyaset anlayışımızda millete küsmek, millete darılmak, hele hele milleti suçlamak asla ve asla yoktur” sözlerinin adresi ise doğrudan doğruya AK Parti kadrolarıydı. AK Parti’ye yakın medyada, İmamoğlu’nun seçilmesini “sandık darbesi” olarak nitelendiren milli irade düşmanları çıktı. İmamoğlu’nun yüzde 54’le kazandığı seçimleri, Kandil ve Pensilvanya’yı sevindirecek bir sonuç olarak nitelendirenlere inat Erdoğan, “İstanbul halkının kararının başımızın üstünde yeri vardır” dedi. Erdoğan da çok iyi biliyor ki “Muhtar bile olamaz” diyenlere inat Cumhurbaşkanı olduysa, milli irade sayesinde."

Konuyu, Erdoğan'ın parti içinde bir değişim yapıp yapmayacağına getiren Selvi, Cumhurbaşkanı'nın, Kabine değişikliği ile ilgili sorulara verdiği, "Böyle bir şey yapılması gerekiyorsa biz yaparız. Siparişle bu işler olmaz" yanıtını hatırlattı.

Selvi bu konuda kendi görüşlerini de, "AK Parti’deki sorun bir bakanın gidip diğerinin gelmesinden öte, partinin söyleminden siyaset tarzına, ülke yönetiminden toplumsal huzura kadar köklü değişikliklerin yapılmasına ihtiyaç var. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından ve AK Parti kulislerine yansıyan bilgilerden köklü değişiklikler yapılacağı izlenimi edinmedim. Erdoğan’ın ekonomiye ilişkin olumlu değerlendirmelerinden ise ekonomi yönetiminin devam edeceği sonucunu çıkardım" satırlarıyla ifade etti.

Selvi kabine değişikliğiyle ilgili de şu görüşleri dile getirdi:

Erdoğan, grup toplantısından sonra gazetecilerin kabine değişimiyle ilgili sorularına, “Böyle bir şey yapılması gerekiyorsa biz yaparız. Siparişle bu işler olmaz” dedi. Erdoğan şimdiye kadar da bu yöntemi izledi. Eğer kabine değişikliği çok yoğun bir şekilde yazılıp çizilmeye başlandıysa Erdoğan, yapacağı değişikliği bile yapmadı. “Zamanını ve kapsamını ben belirlerim, bana değişiklik dikte edemezsiniz” mesajını verdi. Güçlü liderliğin bir özelliği bu. Ama seçmen sandıkta değişim mesajı verdiyse, ona karşı direnmek de olmaz. Erdoğan’ın grup konuşmasında Ekonomi, Adalet, Milli Savunma ve Dışişleri bakanlarının çalışmalarından söz etmesi, AK Parti grubunda Ekonomi, Adalet, Milli Savunma ve Dışişleri bakanları kalıyor yorumuna neden oldu. Diğer bakanlara haksızlık etmek istemem ama ben bir algıyı yansıttım. Ben de benzer bir izlenime sahibim.