Fransa'da siyasetçiler, hukukçular ve insan hakları savunucuları, Türk devletinin Efrîn’e yönelik saldırılarına karşı bir kampanya başlattı.

Fransız siyasetçiler, hukukçular ve insan hakları savunucuları, Türk devletinin Efrîn’e yönelik düzenlediği saldırılarına karşı bir kampanya başlattı.

Fransa'da siyasetçiler, hukukçular ve insan hakları savunucuları, Türk devletinin Efrîn’e yönelik saldırılarına karşı bir kampanya başlattı.

Fransız siyasetçiler, hukukçular ve insan hakları savunucuları, Türk devletinin Efrîn’e yönelik düzenlediği saldırılarına karşı bir kampanya başlattı. 

Kampanya metninde “Bir insanlık dramının önüne geçmek için uçuşa yasak bölge ilan edilmeli” denildi. “Efrîn’i kurtaralım” başlığı ile yapılan açıklamada, Türk devletinin bombardımanlarına karşı Fransa’nın Kürt halkının haklarını savunması gerektiği belirtildi.

20 Ocak 2018’den bu şana Türk devletinin Efrîn’de sivilleri hedef aldığını, hava ve kara saldırıları yaptığı belirtilen açıklamada, Erdoğan’ın bu saldırılarını uluslararası arenada “teröristlere” karşı “sınırlarını korumak” adına yaptığını iddia ettiği de vurgulandı. Bölgenin jeopolitik girdabı göz önüne alındığında gerçekliğin daha farklı olduğu da dile getirilen açıklamada, “Şu anda orada Kürtlere karşı etnik bir temizlik yapılıyor. Erdoğan genel anlamda Suriye’nin kuzeyini benzer gerekçelerle hedefliyor. Saldırıların başlangıcından bu yana köylere saldırılar oldu, köyler yıkıldı, binlerce insan Efrîn merkeze göç etmeye zorlandı. Efrîn’de yaşayan herkesin de Efrîn’e gitme ‘şansı’ olmadı. Saldırılarda çoğu kadın ve çocuk 400 sivil öldürülürken, yüzlercesi de yaralandı. Türk ordusunun Efrîn’e yaklaşması ise 400 bin nüfusu olan kentte ölü sayısının patlaması endişesi yaratıyor” denildi.

Türk ordusunun günlerdir Efrîn’in alt yapısına saldırarak insanların kenti terk etmeye zorlandığına da dikkat çekilen açıklamada elektrik şebekelerinin kesin, su dağıtma sistemlerinin sorunlu, telefon hatları kesik olduğu vurgulanarak böylece insanların evlerini terk etmeye zorlandığı vurguladı.

Hastanelerin, fırınların da hedef alındığına dikkat çekilen açıklamada Erfin’de büyük bir insani felaketle karşı karşıya olduğuna dikkat çekildi. Bütün bu yaşananlara karşı uluslararası topluluğun bir hareketinin daha korkunç durumların yaşanmasının önüne geçebileceği de dile gelen açıklamada “Gözümüzün önünde yaşanan trajediyi sadece sözlerle dile getirmek olmaz” denildi.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne de harekete açıklamanın ötesinde harekete geçme çağrısı yapan Fransız, aydın, oyuncu, politikacı ve hukukçular, BM’nin aldığı ateşkes kararından sonra Efrîn’de Türk devletinin kimyasal silah kullandığına yönelik açıklamalara da dikkat çekti.

Fransa’nın BMGK üyesi olarak özel bir rol oynaması gerektiği de kaydedilen açıklamada “Ülkemiz bölgede yaşanan krize karşı sesini duyurmalı” denildi.

Fransız diplomasisine de Kürtlerin DAİŞ’e karşı yürüttüğü mücadelede oynadığı rol hatırlatılarak, Erdoğan’ın de fakto olarak DAİŞ’i desteklediği, bugün de Efrîn’e yönelik saldırılarda aynı çeteleri kullandığı da belirtildi.

Açıklamada Fransa’nın harekete geçerek genelde Kuzey Suriye, özelde ise Efrîn’de uçuşa yasak bölge ilan edilmesi için harekete geçmesi gerektiği çağrısı da yapıldı.

İlk imzacıları:

Dominique Sopo, SOS Racisme Başkanı; Audrey Pulvar, Fondation pour la Nature et l’Homme Başkanı; Josiane Balasko oyuncu; Yannick Noah oyuncu; Mario Stasi la Licra Başkanı; Malik Salemkour, LDH başkanı ; Renée Le Mignot Mrap Eş Başkanı; Sacha Ghozlan l’UEJF başkanı; Louis-Georges Tin Cran başkanı; Patrick Pelloux acil servis çalışanı; Romain Goupil sinemacı; Achille Mbembe l’Université de Witwatersrand (Afrique du Sud) Profesör; Yvan Attal sinemacı; Michel Boujenah oyuncu/stendapçı; Dominique Tricaud Paris Paris Barosu avukatı; Jacky Mamou, Collectif Urgence Darfour Başkanı; Benjamin Abtan EGAM – Mouvement antiraciste européen başkanı…