Fuad Hüseyin: BMGK, Türkiye'nin Irak'tan çekilmesi yönünde karar çıkartmalı
Irak Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin, BM Güvenlik Konseyi’nde ‘Zaho saldırısı’ özel oturumunda “Türkiye ve PKK güçlerini Irak’tan çekmesi” kararı vermesini beklediklerini söyledi.
Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi Zaho’nun Perex köyünde TSK tarafından düzenlenen top atışları nedeniyle 9 sivilin yaşamını yitirmesi ve 33’ünün yaralanması konusunu görüşmek üzere toplandı.
Irak hükümeti, BM Güvenlik Konseyi’nde saldırının soruşturulması için uluslararası bir soruşturma komisyonu kurulması ve Türkiye’nin güçlerini Irak topraklarından çekmesi yönünde karar almasını talep etti.
BM Güvenlik Konseyi’ndeki oturuma katılan Irak Dışişleri Bakanı Fuas Hüseyin Rûdaw’ın sorularını yanıtladı.
Hüseyin, BM Güvenlik Konseyi’nin Türkiye’nin güçlerini Irak topraklarından çekmesi yönünde karar almasını talep ettiklerini belirterek “Türkiye’nin PKK ile ilgili sorunları Kürdistan Bölgesi topraklarına taşınmıştır” dedi.
PKK’nin Irak topraklarında çıkarılması yönünde ülkesinin işbirliğine hazır olduğunu dile getiren Irak Dışişleri Bakanı “ABD, Avrupa ülkeleri ve diğer ülkeler ile birlikte Türkiye’yle masa başında çözmeye hazır" olduklarını belirti. Hüseyin ancak öncelikle Türkiye’nin güçlerini çekmesi ve bölgeden çıkması gerektiğine işaret etti.
Irak Dışişleri Bakanı Dr. Fuad Hüseyin, BM Güvenlik Konseyi’nin ‘Zaho saldırısına’ ilişkin düzenlenen oturuma katıldıktan sonra Rûdaw muhabirinin sorularını yanıtladı.
New York ziyaretiniz Kürtler ve Iraklılar için nasıl bir sonuç doğuracak?
BM Güvenlik Konseyi’nde veto hakkına sahip 5 büyük devletin katılımıyla toplandı. Bu konun ne kadar ciddiye alındığının göstergesidir.
BMGK’nın daimi üyesi 15 ülkenin tamamı bu saldırıyı kınadı ve Irak halkının yanında oldukları mesajını verdi.
Oturumda gündeme getirdiğimiz konular hakkında bir karara varmaları gerekiyor. Türkiye ordusunun çekilmesi yönünden karar çıkmasını ve Türkiye hükümetinin bu karara uyması hususlarını dile getirdik. Aynı zamanda PKK’den de bahsettik. Çünkü PKK, Irak Kürdistanı ve tüm Irak için ciddi bir sorundur. Her iki askeri gücün sorunu Türkiye ile alakalı, ancak sorunlarını Irak Kürdistan topraklarına taşımışlardır. Hatta, Irak’ın farklı bölgelerinde de birbiriyle çatışmaktadırlar. Bu durum, Irak için büyük bir sorun haline gelmiştir. Ancak bu sorun, ne Irak’ın ne Irak’taki Kürtlerin ne de bir bütünen Iraklıların bir sorunudur. Bu sorun Türkiye’nin kendi iç sorunudur.
Türkiye PKK’den dolayı endişelerini dile getiriyor. Irak hükümeti PKK’yi Kürdistan Bölgesi topraklarından çıkarabilir mi?
Soru esasta şu; Türkiye hangi hakka dayanarak Irak topraklarına giriyor? Türkiye 1991’den itibaren Irak topraklarına girmiştir. Kendileri ‘PKK en zayıf dönemini yaşıyor’ demekte. PKK en küçük bir eylem yapsa vuruyorlar, onlacasını öldürüyorlar. Madem PKK’nin sayısı bu kadar azalmış ve PKK kalmamışsa neden güçlerini arttırmaktalar? Neden daha fazla içeriye doğru ilerlemekteler? Neden askeri üslerinin sayısı en az 100’e ulaşmıştır?
Türkiye’nin farklı bir amacı olduğunu mu söylüyorsunuz?
Bilmiyorum ancak, bu soruları herkes soruyor. 1991’de sınırdan girdi birkaç küçük nokta kurdu. Ama her geçen gün sayısını arttırıyor ve Irak’ın derinliklerine kadar güçleri ilerledi. Başika Türkiye sınırından 105 km mesafede, ama Musul’a 2 km uzaklıkta. Peki, amaçları nedir? Bunun yanı sıra, 1984’den beri PKK’ye karşı savaşıyorlar. PKK, Türkiye’nin sınırları içerisinde Ankara’da bir üniversitede kuruldu. 1984’den itibaren (PKK) güçlerinin yarısından fazlası Türkiye sınırları içerisindeydi. Ancak savaşla bitiremediler. Şimdi de bu böyledir. Bu sorun öldürmekle ve savaşla çözülemez. Yine de, Irakla ilişkili yanlarının çözülmesi için biz, ABD, Avrupa ve diğer ülkeler ile birlikte Türkiye’yle masaya oturup PKK sorunun nasıl çözüleceği ve Irak’tan nasıl çıkarılacağı konularını görüşmeye hazırız. Ancak, öncelikle Türkiye ordusunun çekilmesi ve topraklarımızdan çıkması gerekir.
Eğer bu bahsettiğiniz girişimlerden bir sonuç elde edilemezse Irak hükümeti, Türkiye ve PKK güçlerini topraklarından çıkarmak için hangi yollara baş vuracak?
Biz savaş ve çatışma seçeneğinden bahsetmiyoruz, asla böyle bir düşüncede de değiliz. Diyalog yollarıyla çözmeliyiz ve bu amaçla bugün buradayım. En nihayetinde sorunun güvenlik ve askeri yollarla değil, uluslararası bir komisyon kurularak diplomatik yollarla çözülmesini talep ettik.
Kürdistan halkı, ‘Irak, Kürtler bir çok saldırıda kurban olurken sesiz kaldı ama bu saldırıda neden bu kadar tepki gösterdi ve sesini yükselti?’ sorusunu soruyor.
Hayır, aksine tüm saldırılarda sesini yükseltmiştir. Ancak bu saldırıda kimin kurban olduğu, kimlerin düzenlediği tüm gerçekliği ile açığa çıkmıştır. Irak, tüm kurbanlar için açık ve net bir tavır sergilemiştir.
