HDP'den Ulusal Birlik açıklaması: Halkın talebine siyaset sessiz kalamaz
Til Rifat saldırısı, PKK Lideri Abdullah Öcalan'a uygulanan tecrit, ulusal birlik, HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın cezaevinde yaşadığı sağlık sorunu ve gündemde öne çıkanları Mezopotamya Ajansı'na değerlendiren Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, tabandan gelen Ulusal Birlik talebine siyasetin sessiz kalamayacağını vurguladı.
Til Rifat saldırısı, PKK Lideri Abdullah Öcalan'a uygulanan tecrit, ulusal birlik, HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın cezaevinde yaşadığı sağlık sorunu ve gündemde öne çıkanları Mezopotamya Ajansı'na değerlendiren Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, tabandan gelen Ulusal Birlik talebine siyasetin sessiz kalamayacağını vurguladı.
Sezai Temelli'nin açıklamalarından öne çıkan başlıklar
Til Rifat’taki, çoğunluğu çocukların olduğu 10'u aşkın kişinin ölümüyle sonuçlanan saldırıyı kınayan Temelli, yansıyan görüntülerin katlanabilir görüntüler olmadığını söyledi. Yaşanan bu katliamlara Efrîn işgalinden beridir aşina olduklarını belirten Temelli, “Bu katliamları ÖSO dediğimiz İŞİD artığı bir çetenin işidir. Bunlar sürekli katliam yapıyorlar. Zaten İŞİD dediğimiz bu güruh, bu çete böyle katliamlar yaparak büyüdü ve bu hale geldi. Hala dünya ve Ortadoğu açısından İŞİD büyük bir tehlikedir. Kimse İŞİD bitmiştir gözüyle bakmasın. Til Rifat'ta olanlar bir katliam aklı ve stratejisidir. Yani bu katliamlar üzerinden bölgenin Kürtsüzleştirilmesi, bölgenin dizayn edilmesi söz konusudur. Yani tesadüfen, anlık ya da bir grubun kendi inisiyatifiyle yaptığı bir şey değildir. Çok uzun zamandır o bölgede bir katliam stratejisi yürütülüyor. Bütün dünya kamuoyunun bu konuya ciddi bir duyarlılık göstermesi gerekiyor. ” dedi.
Birlik talebine siyaset sessiz kalamaz
Türkiye'nin Kuzey ve Doğu Suriye'ye saldırıları sonrası gündeme bir kez daha gelen ulusal birlik konusuna değinen Temelli, "Bu bölgede 45 milyon Kürt yaşıyor. Her bir bölgenin ayrı ama bir de ortak sorunları var. Hepsinin birbiriyle ilişkiye geçecek bir mekanizma üretmeleri gerekiyor. Bu kopukluk giderilmesi gerekiyor. Her parçada mücadele büyük bir önem taşıyor. Bu parçalarda var olan mücadeleler birbirlerinden beslemelidir. Tarih önemli bir fırsat sunuyor. Tarihin çağırdığı şeye kayıtsız kalırsanız tarih sizi tasfiye eder. Tabandan gelen bu talebe siyaset kayıtsız kalmamalıdır" ifadesinde bulundu.
Savaş karşıtı bir mücadeleye ihtiyaç var
Türkiye'nin artık bu çete artıklarıyla birlikte yürüme stratejilerini terk etmesi gerektiğini ifade eden Temelli şöyle devam etti: “Ben Türkiye'nin bu konuda akıllıca davranacağından umutsuzum. Çünkü Türkiye'nin ne dış politikası ne de iç politikası yok. Bu iktidarın artık çözüm üretebilecek bir gücü de yok. Tam tersi sorunlardan beslenen bir iktidar var karşımızda. Israrla Kürt meselesini görmeyen ve bu sorunun ne denli büyük olduğunu görmek istemeyen bir pozisyonu var. Bu sorunun çözümü için Kürtlerle birlikte hareket etme anlayışına erişememiş bir akılsızlık var karşımızda. Türkiye'de savaş karşıtı bir mücadele yükselirse; ancak o zaman Suriye'de kalıcı siyasi bir çözümün yolu açılabilir. Çıkış yolu bu iktidardan kurtulmaktır. Eğer bundan kurtulamazsak bu iktidar bölgeyi yakacaktır. Katliamdan sonra 'bu çocuklar bizden mi değil mi?' gibi şeyleri söyleyen bir zihniyetten ve vicdansızlıktan bir şey beklememek gerekiyor."
CPT'yi göreve davet ediyoruz
Cezaevinde bulunan HDP'nin önceki dönem Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın duruma dikkat çeken Temelli, "Ambulans doktoru bakıp risk olmadığını söylüyor. Bir ambulans doktorunun bunu dememesi gerekiyor çünkü kendi mesleki etiğine de uygun değil. Ne olursa olsun bu durumda acilen müdahale edilmesi gerekiyordu. Bu kabul edilemez. Haberin bize geç gelmesini de kabul etmiyoruz. Bu konuda bize haber bir an önce gelmeliydi. Demirtaş bu partinin bir siyasetçisidir. Bu önemli bir örnek oldu. Bu konularda kolektif iradeye güvenmek gerekiyor. Cezaevlerinde yaşam hakkına duyarlılık yok. Demirtaş'a bu reva görülüyorsa siz diğer tutuklu ve hükümlüleri düşünün. İçerde neler oluyor düşünün. Cezaevlerinin durumu budur. CPT'yi bu konuda cezaevlerindeki meseleleri değerlendirmesi için göreve davet ediyoruz. Bir ülkeye baktığınızda insan hakları konusunda ne düzedi olduğunu görmek isterseniz cezaevlerine bakın."
HDP Hakikatin sesidir
HDP'lilere yönelik gözaltı ve tutuklama operasyonlarını hatırlatan Temelli, yapılan operasyonların hiçbir haklı gerekçesinin olmadığına vurgu yaptı. Temelli şöyle devam etti: "2008 yılında bir toplantıya katılan kişi gözaltına alınıyor. 10 yıl geçmiş. Bir kişi kendi aday toplantısına gitti diye bile gözaltına alınıyor. Kara mizah sınırlarını bile artık zorluyor bu durum. AKP bir dönem FETÖ'cülerin yapmış olduğu şeyleri devam ettiriyorlar. Peki siz aynı yöntemi kullandığınızda FETÖ'cü olmuyor musunuz? Siyasi ayağını soruyorlar alın işte size siyasi ayağı. Çünkü aynı yöntemi kullanıyorlar. AKP, HDP düşmanlığı yapıyor. HDP'ye saldırmazsa biliyor ki artık siyasetinin tutunacağı bir dal kalmayacak. HDP siyasi ve demokratik çözümü örüyor. Bu iktidar siyasetten kaçmak istiyor. Otoriter rejim karakteri bu. Bu bizde bir yılgınlık değil bizi güçlendiriyor. Çünkü HDP hakikatin sesidir.
Tecrit konusunda insiyatif alınmalı
PKK Lideri Öcalan’a uygulanan tecride değinen Temelli, tecrit uygulamasının hukuk devletinin çöküşü anlamına geldiğine vurgu yaptı. Temelli, “Tecrit Kürt halkı ile Öcalan arasında bir mesele değildir. Tecrit uygulaması bir hukuk devletinin çöküşüdür.Bir hukuka sahip çıkmak için herkesin bu konuda inisiyatif alması gerekiyor. Türkiye'deki tüm hukukçu, meslek örgütü ve sendikaların bu konuda konuşmaları lazım. Ülkenin en büyük sorununun çözümü konunun muhatabıyla konuşarak ancak çözülür. Ama konunun muhatabına tecrit uygulanırsa kiminle nasıl konuşacaksınız? Bu nedenle bu tecrit kırılmalıdır” diye konuştu.