HPG’linin cenazesi ‘devletin camisi’ denilerek camiye alınmadı
Dersim’de çıkan çatışmada hayatını kaybeden HPG'li Nevaf Kortak'ın cenazesi, “devletin camisi” denilerek alınmadığı ileri sürüldü. Yol boyunca tabutu defalarca aranan Kortak’ın naaşı aile bireyleri tarafından polis baskısı altında defnedildi. Amca Zübeyir Kortak, "Bunlar kendilerine Müslüman” diye tepki gösterdi.
Dersim’de çıkan çatışmada hayatını kaybeden HPG'li Nevaf Kortak'ın cenazesi, “devletin camisi” denilerek alınmadığı ileri sürüldü. Yol boyunca tabutu defalarca aranan Kortak’ın naaşı aile bireyleri tarafından polis baskısı altında defnedildi. Amca Zübeyir Kortak, "Bunlar kendilerine Müslüman” diye tepki gösterdi.
Dersim’de 2 Mayıs'ta askerler ile HPG’liler arasında yaşanan çatışmada yaşamını yitiren HPG’li Nevaf Kortak’ın (Baran) cenazesinin defin edilmesi sırasında Kortak ailesi polis zulmüne maruz kaldı. Diyarbakır’ın Bismil ilçesinde yaşayan Kortak ailesi, yetkililerin çocuklarının hayatını kaybettiği yönünde verdiği bilgi üzerine cenazelerini almak üzere 13 Mayıs’ta Malatya Adli Tıp Kurumu’na gitti.
Yapılan işlemlerin ardından cenazelerini teslim alan aile, geri dönmek üzere yola çıktı. Ancak yol boyunca birkaç kez durdurulan aile üyeleri, her defasında Genel Bilgi Taraması’ndan (GBT) geçirildi.
Bununla yetinmeyen asker ve polisler, arama adı altında Kortak’ın naaşının bulunduğu tabutu da defalarca açıp, aradı.
Cenazeyi camide yıkayamazsınız denildi
Engellemeler nedeniyle ilçeye ancak gece saatlerinde ulaşan Kortak ailesi, dini vecibeleri yerine getirmek için çocuklarının cenazesini camiye götürdü. Ancak aileye dönük polis ablukası ve tacizi burada da devam etti.
Amca Zübeyir Kortak’ın anlatımlarına göre, polisler “Cami devletin camisidir. Kesinlikle burada yıkamanıza izin vermeyeceğiz. Buradaki kadrolu imamların cenazeyi yıkamasına izin vermeyeceğiz. Cenazeyi yıkamasını bilen varsa o yıkasın. Bir slogan dahi attığınız durumda cenazeyi sizden alacağız ve defin etmenize izin vermeyeceğiz” diyerek aileyi tehdit etti.
Bunun üzerine Nevaf’ın cenazesi, aile bireyleri ve bir mele tarafından yıkandı.
Polisin baskıları nedeniyle çocuklarının dini vecibelerini tam olarak yerine getiremeyen aile bireyleri, cenazelerini yine polis ablukası altında Akpınar Mezarlığı’na defnetti.
Nevaf için camide kurulmak istenen taziyeye de yine polislerce izin vermedi. Cami gibi kiraladıkları bir depoda taziye kurmalarına izin verilmeyen aile, evlerinin avlusunda taziyeleri kabul etmeye başladı.