HÜDA PAR'dan Taliban açıklaması
HÜDA PAR Sözcüsü Şehzade Demir, Afganistan’da yabancı güçlerin ülkeden ayrılmış olmalarının “sevindirici” olduğunu vurgulayarak, "Bundan sonraki süreçte Taliban yönetiminin kendi toplumunun menfaatini öncelemesini, İslam’ın adaletini ve mutedil anlayışını esas almasını ve hiç kimseyi dışlamadan, bütün tarafların temsil edilebileceği çoğulcu bir yönetimi benimsemesini temenni ediyoruz” dedi.
Hür Dava Partisi (HÜDA PAR) Genel Sekreteri ve Parti Sözcüsü Şehzade Demir, iç ve dış gündemin öne çıkan konularına ilişkin değerlendirmelerini paylaştı.
11 Ağustos günü Ankara’nın Altındağ ilçesinde Suriyelilerin ev ve işyerlerine yönelik saldırı, “on yıldan beri Suriyeli mültecilere kucak açan toplumun, dünyada benzerine az rastlanan insanlığına gölge düşürdüğünü” belirten Demir, yaşananların “Suriyelilerden ziyade ülkenin huzur ve barışına yönelik aleni bir kışkırtma” olduğunu söyledi.
Demir, "Kan, savaş ve kaostan nemalanan odakların pusuda bekledikleri bir kez daha ortaya çıkmıştır. Son bir-iki ayda açılan sahte sosyal medya hesaplarından yapılan provokatif paylaşımlar ile Suriyelilerin ev ve işyerlerine eş zamanlı ve organizeli yapılan saldırılar, her şeyin önceden planlandığını göstermektedir. Mültecilere karşı ırkçı ve kışkırtıcı dil kullanan siyasi parti yetkilileri ile sokakları karıştırmaya çalışan odaklara karşı zamanında alınmayan tedbirler, olayların büyümesinin önemli sebeplerinden biridir" dedi.
Kürtçe tez yasağının kaldırılması
Demir, Dicle Üniversitesi’nde 2012 yılında açılan Kürt Dili ve Edebiyatı programında yüksek lisans yapan öğrencilerin Kürtçe tez yazması 4 yıl önce yasaklandığını, öğrencilerin bu süre zarfında Kürtçe öğrenim gördükleri halde tezlerini ancak Türkçe yazabildiklerini hatırlattı.
HÜDA PAR olarak biz de defalarca bu yasağın kaldırılması gerektiğini ifade ettiklerini belirten Şehzade Demir, "Tepkiler üzerine üniversite yönetimi yönetmelikte yaptığı bir değişiklik ile bu yasağı kaldırdı. Böylece Kurmancî ve Zazakî lehçelerinde tez yazımının önü açılmış oldu. Hiç olmaması gereken bu ucube yasağın kaldırılmış olması, önemli ve olumlu bir adım olmuştur" diye konuştu.
Kürtçe anadilde eğitim
Diğer taraftan 2021 yılında ataması yapılan 20 bin sözleşmeli öğretmen içerisinde “Yaşayan Diller ve Lehçeler” bölümünde 2'si Kurmancî, 1'i Dimilkî (Zazakî) olmak üzere sadece 3 Kürtçe öğretmeninin yer almasını eleştiren Demir, şunları kaydetti:
"Kürtçe Dili ve Edebiyatı bölümlerinden yüzlerce öğrenci mezun olmasına rağmen son dört yılda sadece 7 öğretmen atanmıştır. Türkiye’de Türkçenin ardından en yaygın konuşulan dil Kürtçe olmasına rağmen, kontenjan ayrılmaması inkâr ve asimilasyon politikalarının etkisinin halen devam ettiğini göstermektedir. Bu politikalarla Türkçe dışındaki dillerin eğitim ve kamusal alanda var olma hakları da gasp edilmektedir. Bu durum, o dili konuşan vatandaşların kimliklerinin, kadim kültürlerinin ve kişiliklerinin de reddedilmesi anlamına gelmektedir. Türkiye’de hâlâ Türkçe dışındaki hiçbir dilin anadil olarak yasal statüsü yoktur. Türkçeden başka dillerin vatandaşlara anadilleri olarak öğretilmesinin önünde anayasal bir engel vardır. Anadillerin kullanımının önündeki bütün sınırlandırmalar bir an önce kaldırılmalıdır. Öte taraftan okullarda Kürtçe öğretmen ihtiyacının karşılanması için yeterli kadro açılmalı, atama bekleyen öğretmenler daha fazla mağdur edilmemelidir."
Afganistan'daki gelişmeler
Taliban birliklerinin başkent Kabil’e girmesi ile Afganistan’da bütün vilayetlerin Taliban’ın kontrolüne girdiğini, ardından Devlet Başkanı Eşref Gani'nin ülkeyi terk ettiğini hatırlatan Demir, Taliban’ın yönetimi devraldığını belirtti.
Yabancı güçlerin ülkeden ayrılmış olmalarının “sürecin en sevindirici yönü” olduğunu vurgulayan Demir, "Şüphesiz yaşanan bu gelişmeler, Afganistan için çok önemli bir süreçtir. On yıllardan beri savaş ve yıkımı yaşayan Afgan halkının bugün en fazla ihtiyaç duyduğu şey; barış, huzur ve sükûnettir. Afgan halkının yaşadığı acılar artık bitmelidir. Yeni sürecin, acıların bitmesine vesile olmasını diliyoruz. Taliban yönetiminin; kimsenin cezalandırılmayacağı ve genel af ilan edileceği yönündeki ilk mesajları Afgan toplumunda ve dünyada olumlu karşılanmış, geleceğe dair umutları artırmıştır" dedi.
Sözcü Demir, "Bundan sonraki süreçte Taliban yönetiminin kendi toplumunun menfaatini öncelemesini, İslam’ın adaletini ve mutedil anlayışını esas almasını ve hiç kimseyi dışlamadan, bütün tarafların temsil edilebileceği çoğulcu bir yönetimi benimsemesini temenni ediyoruz. Geçmişte yaşanan düşmanlıklar geride kalmalı, ülkeye huzur ve kardeşlik hâkim olmalıdır" diye konuştu.