"IŞİD üyleri soykırım ve insanlık suçlamasıyla yargılansın''
Avrupa Birliği Yargısal İşbirliği Ajansı’nın (Eurojust) hazırladığı bir rapora göre, IŞİD ve El Nusra Cephesi mensuplarının, sadece terör örgütü üyeliğinden değil, savaş suçu, insanlığa karşı suç ve soykırım ile de yargılanması gerekiyor.
Bu suçlarla da yargılanmaları halinde terör örgütü üyeliğinde söz konusu olan zaman aşımının ortadan kalkacağı ve daha ağır cezalara çarptırılmalarının mümkün hale geleceği bildiriliyor. Mağdurlar açısından da adaletin tecelli edeceğine dikkat çekiliyor.
Avrupa Birliği’nin savaş suçları, soykırım ve insanlığa karşı işlenen suçların cezasız kalmamasına atfettiği gün olan 23 Mayıs vesilesiyle açıklanan rapor, halihazırda aralarında Almanya’nın da bulunduğu beş Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkede açılan 20’den fazla davada sorumluların daha ağır cezalar ile yargılanmasının mümkün hale geldiğine dikkat çekiyor.
Terör örgütü üyeliğiyle yargılanıyor
Şimdiye kadar IŞİD üyeleri, memleketlerine döndüğünde genelde terör bağlantılı suçlarla yargılanıyordu. Üçüncü ülkelerde işledikleri soykırım, insanlığa karşı suç ve savaş suçu gibi suçlardan dolayı yargı önüne çıkarılmıyordu. Terör suçlarının zaman aşımına uğraması söz konusu olduğundan, Eurojust konuyla ilgili bugün açıkladığı raporunda soykırım, insanlığa karşı suç ve savaş suçlarında zaman aşımının olmayacağına dikkat çekiyor.
Raporu hazırlayan uzmanlar ayrıca IŞİD gibi örgütlerin sadece birer terror örgütü olarak görülmemesi gerektiğini vurgulayıp, bir savaşın tarafı olarak ele alınması gerektiğini savunuyor. Mensuplarının bu nedenle sadece örgüt üyesi değil, savaş suçu, soykırım ve insanlığa karşı suç işlemiş kişiler olarak muamele görmesi gerektiği görüşünü savunuyor.
Eurojust, IŞİD ve ona bağlı örgütlerin, savaş suçu bağlantılı bir terör örgütü olmak, talan, köleleştirme, çocukları askerliğe zorlama, adam öldürme gibi suçlardan yargılanmasının mümkün olduğunu bildiriyor.
Söz konusu davalar için sosyal medya hesaplarından yaydıkları propaganda malzemelerinin, çatışma ortamlarına ait görsellerin, Birleşmiş Milletler’e (BM) bağlı kuruluşların, bölgesel ve uluslararası yardım kuruluşlarının veya askeri güçlerin topladığı dokümanlardan faydalanılabileceğine vurgu yapılıyor. Belgelerin toplanmasında ve yargı sürecinde Eurojust’un destek verebileceği belirtiliyor.
Ezdi insan hakları savunucusu Nadia Murad, rapor öncesinde yayınladığı bir video mesajında, IŞİD mağdurlarının, umut veren boş sözlere değil adalete ihtiyacı olduğunu ve bunu hakettiğini vurguladı. Murad, IŞİD’in soykırım uyguladığı Ezdilerin hakları için gösterdiği çabalarından dolayı Nobel Barış Ödülü’ne layık görülmüştü.
Soykırımdan yargılanan IŞİD zanlısı
Almanya'da geçen ay ilk kez bir IŞİD üyesi soykırım suçuyla yargılanmaya başladı. Frankfurt’ta görülen davada 27 yaşındaki Irak vatandaşı Taha El-C., yabancı bir terör örgütü üyesi olmak, adam öldürmek, insanlığa karşı suç işlemek ve Ezdilere yönelik soykırım iddiasıyla yargılanıyor.
Almanya’nın talebi üzerine sığındığı Yunanistan’da gözaltına alınan ve iade edilen zanlının davası, IŞİD üyesi bir kişinin Ezdilere yönelik soykırım suçundan dünya çapında yargılandığı ilk dava olma özelliğini taşıyor.
Almanya Federal Başsavcılığı, Suriye savaşına ilişkin kapsamlı soruşturmalar yürüttüğünden, hem Suriye hükümetinin hem de IŞİD ve diğer grupların işlediği suçlara ilişkin elinde kapsamlı bilgiler olduğunu kaydediyor.
Başsavcılık ayrıca, "Sezar Dosyaları" olarak bilinen ve Suriye ordusunda yer alan bir grup askeri polisin Şam’da bir hastanede çektikleri, işkenceyi belgeleyen 28 bin fotoğrafın 2016’dan beri ellerinde olduğunu, kantıların incelenmesinde ve suçluların tespitinde bunlardan da faydalandıklarını bildiriyor.
IŞİD’in elinden kurtulan bin kadar kadın ve çocuğun 2015-2016 yılında Almanya’ya sığınması sonrasında verdiği ifadelerin de kanıt doğrulama ve suçlu tespitinde yardımcı olduğuna dikkat çekiliyor.
(Kaynak: DW)