Kürt güçlerinden 'güven inşa etme' hamlesi
Türkiye'nin Rojava'ya yönelik harekatı sonrası Suriye Demokratik Güçleri (DSG) Genel Komutanı Mazlum Abdi, Kürt taraflara çağrıda bulunarak iç anlaşmazlıkları çözme girişimi başlattı.
Kürt-Kürt anlaşmazlığını çözmek amacıyla Rojava Özerk Yönetimi tarafından yayınlanan bildiride, Suriye Kürt Ulusal Konseyi’ne (ENKS) örgüt ve parti ofisleri açma, ayrıca siyasi, medyatik ve sosyal faaliyetlerini önceden güvenlik onaylarına gerek duymadan uygulama çağrısında bulunuldu. Abdi, Kürt saflarını birleştirmek için çabalarının devam ettiğine dikkat çekti.
Diğer yandan ENKS’den sahada ciddi somut adımlar atma ve iki taraf arasında güven artırıcı tedbirler alma talebinde bulundu. Abdi ayrıca Kürtlerin kaderi ile ilgili kararların tek taraflı alınmaması ve siyasi tutukların serbest bırakılması çağrısında bulundu.
Özerk yönetim tarafından yayınlanan açıklamada, verilen kararın Abdi’nin geçen ayın başında Kürt siyasi söylemini birleştirme, Özerk Yönetim ve ENKS arasında faal bir ortaklık kurmak için başlattığı girişime karşılık geldiği belirtildi. Ayrıca ‘ülke dışında ikamet eden ENKS lider ve önemli isimleri hakkında açılan tüm davaların düşürüldüğünü, Rojava’ya dönüp özgür bir şekilde faaliyette bulunmaları için herhangi bir engelin bulunmadığının’ altı çizildi. Açıklamanın yayınlanan tarihinden önceki davalarla ilgili kovuşturmaya da tabi olmayacaklarına dikkat çekildi.
Abdi, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, “Kürdistan’ın batısında Kürt saflarını birleştirmeye yönelik çalışmalarımız olumlu bir şekilde devam ediyor. İleriki günlerde çeşitli taraflar arasında güven inşa etmek için adımlar atacağız” ifadelerini kullandı.
Diğer yandan Suriye Kürdistan Birlik Partisi (PYKS) yetkilisi ve ENKS üyesi Süleyman Oso, Suriye’nin kuzeydoğusunda çoğunluğunu Kürtlerin oluşturduğu bölgedeki durumun kötüleşmesinden PYD, Suriye Demokratik Güçleri (DSG) ve Özerk yönetimi sorumlu tuttu.
Oso, yaptığı açıklamada, şu ifadeleri kullandı;
“Çağrılarımıza kulak verselerdi ve daha önce onlarla yaptığımız anlaşmalara uygun davransalardı Afrin, Rasulayn, Tel Abyad ve Tel Temr kırsalı elimizden gitmezdi.”
Daha önce yapılan tüm uzlaşı girişimlerinin ENKS tarafından yapıldığına ve icabet edildiğine dikkat çeken Oso açıklamalarına şöyle devam etti;
“Kanaatimizce hiçbir siyasi tarafın Kürt halkının gemisini güvenli bir şekilde karaya ulaştıramayacağı yönünde. Maalesef PYD ve yönetimi politik olarak başarısız oldu. Son dönemde kardeş Abdi de bu gruba dahil oldu.”
ENKS bünyesindeki partilere mensup on siyasi tutuklunun PYD ve DSG tarafından tutulduğuna dikkat çekti. Ayrıca Kürt saflarını birleştirmek için sunulan tüm önerilere olumlu bir şekilde yaklaşacaklarının çünkü bunun artık Kürt halkının geleceğini korumak için stratejik bir gereklilik haline geldiğine işarette bulundu.
Kürt liderlere göre 2.3 milyon Kürt vatandaş, Suriye nüfusunun yaklaşık yüzde 12’sini oluşturuyor. Ülkede onlarca yıl ana dillerinde eğitim görmeleri engellenen Kürtler toplumdan dışlandığını belirtiyor. Kürt partileri ise üç ana çerçeveye ayrılıyor. Bunlardan birincisi, Kürt Demokratlar Hareketi (TEV-DEM). 2014 yılının başlarında Kürtlerin çoğunlukta olduğu 3 bölgede sivil otorite ilan eden PYD ve askeri kanadı sayılan YPG, bu çerçevedeki en önemli partilerinden birini oluşturuyor.
Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) ve Suriye Müzakere Yüksek Komitesi ikinci çerçeveyi oluşturuyor. 2011 yılının sonlarında kurulan ENKS ise bu bağlam içerisinde faaliyet gösteriyor. Politik olarak Irak Kürdistanı bölgesinde bulunan Rojava Peşmerge askeri gücü tarafından temsil ediliyor. Bu gücü oluşturanlar, Suriye’deki Kürt bölgelerdekilerden oluşuyor. Yönetime yakın 5 partinin oluşturduğu Suriye Kürt Ulusal Birliği ise üçüncü çerçeveyi oluşturuyor. Suriye Kürt İlerici Demokrat Partisi (PDPKS) ise bu üçünün dışında yer alıyor.
PDPKS siyasi ofisi üyesi Ahmed Süleyman, girişimin tüm siyasi partilerin desteğine ihtiyaç duyduğunu belirttiği açıklamasında “ENKS’nin net bir duruş sergilememesi ve PYD’nin kararsızlığı gibi karşılaştığı birçok zorluğa rağmen Abdi'nin girişimine destek verdik” ifadesini kullandı. Süleyman ayrıca Kürt saflarının birleşmesine engel olan bölgesel müdahaleler bulunduğuna da işaret etti. Kürt hareketinin her iki kutbunun ittifak ve ilişkilerinin birbiriyle çeliştiğini söyleyen Süleyman, bu durumun bölgesel ve küresel bağlar, Türkiye’nin Kürt bölgelerine yönelik operasyonu ve demografik değişimden kaynaklandığını söyledi.
Kürt halkına seslenen Ahmed Süleyman sözlerine şöyle devam etti;
“Varlığımızı tehdit eden tehlikenin farkına varılmasını istiyorum. Kürt birliğine odaklanmalı ve halklarımız için ortadan kaldırma ve demografik değişim planlarını önlemek için siyasi güç artırılmalıdır. Sınırlı seçeneklere rağmen kurtarılabilecekleri kurtarmak için en güvenli seçenek belirlenmeli.”
Diğer yandan Rojava Özerk Yönetimi’nden bir yetkili, siyasi tutuklular meselesi hakkında yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Siyasi tutuklular ve kayıp kişilerle ilgili dosyalardaki düzenlemelerle ilgili olarak bu ayın 15'inde ENKS Başkanlığı tarafından sunulan 10 isimlik bir listeyi teslim aldık. DSG güçleri ve idare ile ilgili organlara birer kopya gönderdik. Gerçekleri ve dosyayı araştırmak için uzman bir komite kuruldu. Tüm sonuçları ENKS ve DSG liderliği ile paylaşarak en kısa zamanda kamuoyuna duyuracağız.”