Mesrur Barzani: Kürt sorununun çözümü Ortadoğu sorununun çözümü olacak

Başbakan Mesrur Barzani, geçmişte Kürtler çözüm istediklerinde ayrımcılık ve bölücülükle suçlandığını belirterek, “Her ulus gibi bizim de bölgede istikrarın nasıl sağlanacağı, nasıl etkili bir faktör olabileceğimizi belirtme ve bunu uluslararası platformlarda dile getirme hakkımız var” dedi.

Mesrur Barzani: Kürt sorununun çözümü Ortadoğu sorununun çözümü olacak

Soran Üniversitesi ve Fransa Irak Araştırmalar Merkezi’nin ortaklığı ile başkent Erbil’de “Ortadoğu’da Kürt Sorunu” konulu forum düzenlendi.

Foruma, Kürdistan Bölgesi Başkanı Neçirvan Barzani, Kürdistan Bölgesi Başbakanı Mesrur Barzani, Fransa Irak Araştırmaları Merkezi Direktörü Adil Baxewan, Fransız filozof ve yazar Bernard Henri Lévy, Soran Üniversitesi Rektörü Şêrwan Şerif, Kürdistan Parlamentosu Başkan Yardımcısı Muna Kahveci, İçişleri Bakanı Reber Ahmed, Avrupa, Irak ve Kürdistan Bölgesi’nden akademisyenler katıldı.

Forumda konuşma yapan Mesrur Barzani, Kürt sorununun sadece Ortadoğu’da değil, uluslararası alanda çok önemli bir sorun olduğuna işaret ederek, bu sorundan ve daha da önemlisi çözümden bahseden tartışma platformlarının daha yaygın olmasını arzu ettiklerini söyledi.

“Tarih boyunca Kürtlere çok büyük haksızlıklar yapıldı”

Barzani, “Tarih boyunca bir ulus olarak, farklı ulus ve inanç grupları arasında bu bölgenin asli bir ulusu olarak Kürtlere, bir vatan olarak da Kürdistan’a büyük bir zulüm yapıldı. Bu zulüm onlarca yıl değil, geçtiğimiz yüzyıldan bu yana sürmektedir. Maalesef çoğu zaman soruna köklü bir çözüm bulunması yerine çözümsüzlük için bahaneler ile uğraşıldığına şahit olduk” dedi.

“Kürt sorunu bugün uluslararası bir sorundur” diyen Barzani, şöyle devam etti:

“Hepimizin en uygun çözüm yolunun bulunması için bu soruna ve geçmişte bu bölge ve bizimle ilgili yapılan haksızlığa parmak basması gerekiyor. Maalesef, geçmişte ulus olarak Kürtlerle sorunları olanlar Kürtlerin bu sorundan bahsetmesine izin vermemiş, çözüm istediklerinde ise ayrımcılık ve bölücülükle suçlanmışlardır. Her ulus gibi bizim de bölgede istikrarın nasıl sağlanacağı, nasıl etkili bir faktör olabileceğimizi belirtme ve bunu uluslararası platformlarda dile getirme hakkımız var.

Kürtlere, dünyaya sesini duyurma fırsatı verilen son süreçte açık ki bir çok alanda Kürt ulusuna veya Kürt halkına karşı oluşturulan yanlış algı yıkılmıştır. Dünya da buna şahittir ki biz yapıcı bir faktör olabiliriz. Ölümüz Barzani döneminden Başkan Barzani’nin dönemine kadar her zaman Kürt sorununun, hükümetler tarafından ulusların kendi arasındaki bir sorun olarak lanse edilmemesi için kararlı olunmuştur. Her zaman tüm uluslara saygı duyduk ve bu prensibi benimsedik. Birlikte yaşayan uluslarla bir sorunumuz yok, bazı yönetim ve hükümetlerle sorun olmuştur ki maalesef bu yönetimler eşit ve adil bir yönetim yerine haksızlığa uğrayan bir ulusu baskıyla sindirmeye çalışmışlardır. Ancak bunun uluslar arasındaki bir soruna dönüşmesine izin vermedik. Bir ulus ve bileşen ne zaman Kürdistan’a ihtiyaç duysa, Kürdistan onlara kapılarını açmış ve kucaklamıştır.”

IŞİD savaşında 2 milyondan fazla kişinin Irak ve Suriye’den Kürdistan Bölgesi’ne geçtiğini hatırlatan Barzani, kapılarını açtıkları insanları korumayı bir minnet olarak değil, prensip olarak gördüklerini söyledi.

 “Kürt sorununun çözümü Ortadoğu sorununun çözümü olacaktır”

Mesrur Barzani, “Kürt sorununun çözümü genel itibariyle Ortadoğu sorununun çözümü olacaktır. Irak örneğinden bahsetmek istiyorum; Son yüzyılda yaşanan olaylara baktığımızda kuruluşundan bu yana Irak devleti gerektiği gibi istikrara kavuşmuş mudur, gelişmiş midir, tüm halkına eşit şekilde hizmet edebilmiş midir? Şüphesiz hayır. Bu ülkede meydana gelen tüm bu talihsizliklerin bir sebebi de Kürt sorununun çözülmemiş olmasıdır. Diktatörlük rejimleri Kürdistan halkının ve bir bütün olarak Irak’ın haklarına saygı duyacaklarına Kürdistan halkını yok etme ve sindirmeyi düşündüler. Bu da Kürdistan halkının kendini savunmasına neden oldu. Sonuçta bu savaştan sadece Kürtler değil tüm Irak zarar gördü, yıkıma uğradı” ifadelerini kullandı.

Irak hükümetinin 1960-70’li yıllarda Kürdistan halkına saldırılar düzenlediğini ve savaş nedeniyle neredeyse çöküşün eşiğine geldiğini, bu nedenle İran Şahı’na taviz vermek zorunda kaldığını anlatan Barzani, ardından anlaşmanın çabuk bozulduğunu ve İran ile Irak arasında sekiz yıl süren yıkıcı bir savaşın yaşandığını belirtti.

Barzani, şu ifadeleri kullandı:

“Bu da Irak’ın ekonomisini çökertti. Daha sonra Irak’ı kalkındırmak ve ekonomik boşluğu doldurmak için ise Kuveyt’in işgaline başvuruldu. Yıkımdan başka geriye Irak’a ne kaldı? Ciddi bir şekilde düşünürsek eğer, Kürdistan sorunu o dönem çözülseydi Irak bütün bu yıkımı yaşar mıydı? Bana göre  istikrarsızlığın hala devam etmesinin nedeni Kürdistan halkının sorununun çözümünün ciddi bir şekilde düşünülmemesidir. Biz insan haklarından bahsediyoruz. Birleşmiş Milletler nezdinde insan haklarının tanımı bellidir. Fakat tüm taraflar bu prensiplere sadık kaldı mı? Biz sınıfların, bireylerin ve cinslerin haklarından bahsediyoruz fakat ulusların hakkı nerede? Bir ulus olarak Kürtlerin haklarına saygı duyuldu mu? Elbette hayır! Fakat Kürdistan’daki prensiplere baktığımızda, insan haklarına, sınıflara, farklı dinlere saygı duyuluyor. Birlikte yaşam Kürdistan’ın belirgin bir tanımı olmuştur ki bunlar bu halkın kültürünün bir parçasıdır. Bize diğer ülkeler gibi fırsat verilse, haklarımıza saygı duyulsa ve tanınsaydı elbette sadece kendimiz için değil, tüm bölge için de çok daha büyük gelişmeler kaydedebilirdik.”

Mesrur Barzani, IŞİD savaşına karşı başlangıçta Irak güvenlik güçlerinin yenilgi yaşadığını belirterek, “Geçmiş yıllarda Kürtlerin savaş kabiliyeti olduğunu gördük. Kürtler kanları ile IŞİD halifeliğinin yayılmasını ve saldırılarını önledi” dedi.

“Kürtler sadece savaşta kabiliyetli değil” diyen Barzani, “Geçmiş yıllara baktığımızda o kadar ambargoya rağmen Kürdistan yönetim olarak dünyaya farklı bir örnek sunabilmiştir. Biz de diğer tüm uluslar gibi iyi doktor, mühendis ve uzmanlara sahip olabiliriz. Peki bugüne kadar bu halka eşit imkanlar sunulmuş mu? Maalesef hayır. Aksine, sorunların çözümü için adım attığımızda ya farklı gözle bakılmış, yada engellenmişizdir” şeklinde konuştu.

“Kürt sorunu sadece Kürtlerle çözülmez”

Başbakan Barzani, “Kürt sorunu sadece Kürtlerle çözülmez. Biz bu coğrafyada farklı etnik ve dini topluluklarla birlikte yaşıyoruz. Kürt sorunun çözümünü düşündüğümüzde tüm bölgenin sorunlarının çözümü üzerinde düşünmemiz gerekiyor. Irak’tan bahsettiğimizde son dönemde yaşananlara bakmalıyız. Irak’ın neyi eksik? Yer altı zenginlikleri ve doğal kaynakları bakımından çok zengin, ayrıca çok zengin insan kaynaklarına sahip. Peki o halde neden şimdiye kadar hepimizin beklediği istikrar ve kalkınma sağlanamadı? Şüphesiz soru bizi bu ülkede iyi bir yönetim olmadığı gerçeğine götürüyor. Haklar ihlal edilmiş, anayasaya saygı duyulmamıştır. Anayasa olduğu gibi uygulansa ve tüm maddelerine saygı duyulsaydı eminim Irak bugün başka bir durumda olurdu. Irak’ın geliri yüz milyarlarca doları buluyor. Kürdistan sadece bu gelirin 5’te birini alabiliyor. Yüzde 95’i diğer taraflar için harcanması gerekiyor. Ama baktığımızda bu gelişmeler  Sünni ve Şii bölgelerinde var mı? Demek ki burada birşeyler yanlıştır. Eğer yer doğal kaynaklarda, insan kaynaklarında bir sorun yoksa ve yönetimde sorun var ise o zaman oturup çözümü düşünmeliyiz; Irak ve bunun içinde Kürdistan halkının taleplerine yanıt verebilen bir yönetimi nasıl kuracağız diye” diye belirtti.

Irak’ta devam eden terör ve şiddetin sonuç olduğunu, bunun da adaletsizlik, yolsuzluk, hizmet eksikliğinden nemalandığını vurgulayan Barzani, “Terör de nerede istikrarsızlık varsa, nerede ekonomik çöküntü varsa oradan yararlanarak halktan destek istiyor. Irak’ta El Kaide ve sonrasında IŞİD’e yardım edenlerin çoğu IŞİD’i tanıyan, görüşlerini benimseyenler değildi. Ama intikam ve çaresizlik adına bir şeyler yapmaya kalkıştılar. Çünkü sistemden rahatsızdılar. Eşitsizlik ve adaletsizlik hissettikleri için yardım ettiler. Şimdi de adaletsizlik, eşitsizlik, yolsuzluk, ekonomik sorunlar çözülmez ise biz Irak’ta beklenen istikrarı sağlayamayız” dedi.

Kürdistan Bölgesi olarak Irak’taki sorunların çözümü için sürekli öneri sahibi olduklarını anlatan Barzani, çözüm için sorunların gerçekçi bir şekilde tahlil edilmesi gerektiğini ifade etti.

Mesrur Barzani, Irak'ta farklı hükümetler ve sistemler denendiğini ancak “güven olmadığı” için insanların isteklerine cevap veremediğini söyledi.

Federal sistemin olumlu yanları olduğuna değinen Barzani, “Kürt halkının çoğunluğu Irak'ta federal sisteme oy verdi ancak anayasa maddelerinin çoğu ihlal edildi ve uygulanmadı. Anayasaya uymayanları sorumlu tutacak herhangi bir mekanizma var mı? Anayasayı çiğneyerek iktidarı kötüye kullanmak isteyenlerin önüne geçmek için nasıl bir mekanizma var? Maalesef burada ciddi eksikler var. Bu nedenle, bu konuyu daha ciddi düşünmeliyiz. Bu nedenle bir ülkede hep birlikte huzur içinde yaşamak istiyorsak, bir birimize saygı duymalıyız. O zaman bu ülkede hakiki ortaklık, eşitlik ve adalet olmalı. Bir birimize şüphe ile bakmamalıyız. Kürdistan bugün gelişmişse eğer Irak’ın diğer bölgelerinin zararına gelişmemiştir. Aksine hakları da verilmedi ve kendisine ayrılan bütçe verilmedi. Ama yine de Kürdistan'daki ilerleme ve istikrar Irak'ın diğer bölgelerinde tekrarlanabilir” ifadelerini kullandı.

“Irak'taki çözüm Ortadoğu'da Kürt sorununun çözümü için örnek olacak”

Barzani, “Elimizde olanı kaybetmeyeceğimizi, haksız yere, gerekçesi olmadan saldırıya uğramayacağımızı, hukuken bize karşı çıkılmayacağını, siyaseten engellenmeyeceğimizi, güvenlik açısından saldırıya uğramayacağımızı bilirsek eğer elbette bu ülkeye daha büyük umutlarla bakarız. Fakat bu ümit ve garanti olması için sistemin de bu talepleri karşılayabilmesi gerekiyor” dedi.

Irak'ta ne Sünniler, ne Kürtler, ne Şiiler, ne de başka bir topluluğun artık birbirinden korkmadığı, gönüllü birlikte yaşamayı tercih ettiği bir sistem üzerinde düşünülmesi gerektiğini vurguladı.

Avrupa Birliği’ni örnek veren Barzani, bölgede bu tür bir birlikteliğin de korku faktörünün ortadan kalkması ve gönüllü birliktelikten geçtiğini söyledi.

Barzani, “Eminim temiz bir kalple birlikte çalışırsak eğer çok iyi adımlar atabiliriz. Irak'ta Kürdistan Bölgesi sorununun çözülmesi Ortadoğu'da Kürt sorununun çözümü için güzel bir örnek olacaktır. O günün de bir an önce gelmesini ümit ediyorum” diyerek sözlerine son verdi.  

Cumhurbaşkanı adayı Kürdistan Parlamentosunda belirlensin

Başbakan Mesrur Barzani, panelde kendisine yöneltilen Irak Cumhurbaşkanlığı seçimleri hakkındaki bir soruya da yanıt verdi.

Başbakan Barzani, “Başbakanın Şii, Cumhurbaşkanının Kürt ve Parlamento Başkanı’nın da Sünni olmasına yönelik herhangi bir anayasal kanun yok. Peki bu nasıl oluyor? Şiilerin çoğunluğu başbakanı belirliyor ve ardından da parlamento bunu onaylıyor. Sünniler de Parlamento Başkanı’nı seçiyor. Şimdi de Kürtlerden beklenen Cumhurbaşkanı adayını belirlemeleridir. O halde cumhurbaşkanı adayı da Kürdistan Parlamentosu’nda belirlensin” dedi.