'Mesud Bey hepimizin yerine oruç tutuyor'
Duvar Gazetesi yazarı Aydın Selcen, dünkü "Menzil, Kürtler, Selefilik" başlıklı yazısında Kürdistan'ın güneyinin dinle olan ilişkisini ele alarak Barzani ailesi üzerinden örneklendirdi. Türkiye'nin Güney Kürdistan ve din ilişkisi ve Barzani ailesine dair bilgi yetersizliğinin altını çizdi.
Aydın Selcen'in yazısında konu ile ilgili bölüm şöyle:
"Ankara’nın haberdar olmadığı bir başka husus Barzani ailesinin bir aşiret reisliğinden önce yedi aşiretin bir tür federasyonunu sağlamış bir dini liderlik kurumu olduğuydu. 19’uncu yüzyıl ortalarında Şeyh Mevlana Halit’ten halifelik alan Şeyh Abdüsselam Kürtler arasında güçlü olan Kadirilik yerine, Nakşibendiliğin daha savaşkan Halidiye yorumunu bir seçenek olarak yerleştirmeyi başarmıştı. Örnekse, “Kafkas Kartalı” olarak ulusal folklorumuzda selamlanan Ruslara direnişiyle ünlenen Çerkes Şeyh Şamil de Abdüsselam Barzani gibi Mevlana Halit’in halifelerinden.
Abdüsselam’ın Barzan mıntıkasında dağ keçilerinin avını durdurması, ağaç kesmeyi yasaklaması, bugün hala terk edilmiş vaziyette korunan Yahudi köylerine kol kanat germesi, yaşlı erkeklerin genç gelinlerle evlenmesini engellemesi, iki genç birbirlerini sevdiyse evliliklerine mani olunmaması gibi hâlâ uygulanan emirleri bizde pek bilinmez. Barzan’dan bahsederken, zannederim Molla Mustafa’nın kabrini ziyaret edip resmi defteri imzalayan ilk Türk yetkili de ben oldum. Gayet mütevazı kabirde IKB Başkanı Mesut Barzani’nin babası Molla Mustafa, Başbakan Neçirvan Barzani’nin babası oğlu İdris’le birlikte yatıyor.
Ayrıca biteviye Kürtlerin dindarlığından söz edilir. Ama Erbil’de Cuma günleri dahi camiler dolmaz. Dönemin Dışişleri Bakanı Davutoğlu bir Ramazan ayında Erbil’i ziyaretinde Neçirvan Barzani başkanlığındaki ev sahibi heyette kimsenin oruç tutmadığını, onunla namaza gelmeye de niyetli olmadıklarını görünce neredeyse dehşete düşmüştü. Şaşkınlıkla “Mesut Bey de mi oruç tutmuyor” diye sorunca, “tek o hepimiz adına tutuyor” yanıtını almıştı. Evet kuşkusuz Kürtler dindar Müslümanlardır ama İslam’ı yaşayışları kendilerine göredir. Bu durumda şaşılacak bir şey olmadığı gibi ne bölgesel siyasetin ne Kürt siyasetinin ümmetçilik yahut İslam üzerinden yürütülmesi akılcı değildir."