Netanyahu, Erbil saldırısını örnek gösterdi; ABD’ye seslendi
Netanyahu, Erbil’e yönelik füzeli saldırılardan sonra devam eden İran nükleer müzakerelerinin 'saçma' olduğunu söyleyip ABD ve Batı’nın müzakereleri durdurması gerektiğini belirtti.
Eski İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, Twitter hesabı üzerinden hem İngilizce hem de İbranice olarak iki video mesaj paylaştı.
Netanyahu paylaşımında dünya güçlerinin 'Ayetullahlara nükleer bir cephanelik verecek bir nükleer anlaşma' imzalamaya yakın olduğu iddiasında bulundu.
Başkent Erbil’e yönelik füze saldırılardan sonra bile İran ile nükleer anlaşma müzakerelerini devam ettiren uluslararası camiayı eleştiren Netanyahu, Viyana'da Tahran'la müzakereye devam edilmesini ‘saçma’ olarak niteledi.
“Düpedüz tehlikeli”
Netanyahu, videosunda "İran'la bu kusurlu nükleer anlaşmayı imzalamak için bu kadar acele etmek sadece saçma değil, düpedüz tehlikeli" ifadesini kullandı.
Erbil saldırılarını hatırlatan Netanyahu, "Dün İran, Irak'taki ABD konsolosluğunun olduğu bölgeye füze gönderdi ve ABD, diğer taraflarla birlikte, Ayetullahlara nükleer bir cephanelik verecek bir nükleer anlaşmayı imzalamak için hareket etmeye devam ediyor" dedi.
“Sadece İsrail’i değil, ABD ve tüm dünyayı tehlikeye sokacak”
Netanyahu şöyle devam etti:
“Yaptırımları kaldırmakla kalmayacak, aynı zamanda onlara Ortadoğu'da ve dünyada dün başlattıkları ve her gün sürdürecekleri terörü devam ettirmeleri için yüz milyarlarca dolar verecek.
Bu anlaşma öncekinden bile daha kötü, çünkü 3 yıl içinde, bu anlaşma uyarınca İran ‘nükleer devlet olmanın’ eşiğinde olacak.
Onlarca nükleer bomba yapmaya yetecek kadar zenginleştirilmiş uranyuma sahip olacak ve onları Amerika Birleşik Devletleri'nin herhangi bir yerine ulaştırmak için ICBM'lere (kıtalararası balistik füzeler) sahip olacak.
İnanılmaz bir şey. Kabul edilemez bir şey. Bu, sadece İsrail’i değil aynı zamanda ABD ve tüm dünyayı da tehlikeye sokacak. İran gibi saldırgan ve agresif bir terör devletinin nükleer silahlara sahip olmasına izin vermememiz gerekir. Hiç mi ders çıkarmadık mı?”