Öcalan'ın avukatından İmralı açıklaması: Süre Bitti
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın 18 Haziran 2019 tarihinden itibaren avukatlarıyla görüşmesi yeniden engellenmeye başlandı. Öcalan'ın avukatlarından Newroz Uysal, Türk Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün Öcalan’la görüşmeye ilişkin, “hukuki engel yok” açıklamasını hatırlatarak, “Açıklamanın politik olarak da cevabını bulması gerekir” dedi.
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın 18 Haziran 2019 tarihinden itibaren avukatlarıyla görüşmesi yeniden engellenmeye başlandı. Öcalan'ın avukatlarından Newroz Uysal, Türk Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün Öcalan’la görüşmeye ilişkin, “hukuki engel yok” açıklamasını hatırlatarak, “Açıklamanın politik olarak da cevabını bulması gerekir” dedi.
ANHA'ya konuşan Uysal, "Her dönemde olduğu gibi bu dönemde de görüşmelerin engellenmesinin gerekçesi hukukla değil, maalesef ancak siyasetle izah edilebilmektedir. Bu açıdan bizce görüşmelerin engellenmesinin gerekçesi bugüne kadar olduğu gibi keyfi ve siyasi tercihlerdir” dedi.
Yeni Durum: Cevap verilmedi
Uysal, Haziran ayında gerçekleştirilen 3 görüşme hariç, hiçbir görüş başvurusuna cevap verilmediğini belirterek, şunları kaydetti:
“Sadece görüşmelerin kabul edildiği başvurularımıza cevap verildi. Görüşme talebimizin kabul edilmediği hiçbir başvurumuza ne olumlu ne de olumsuz bir cevap verilmedi. Bu da İmralı ada uygulamaları açısından yeni bir durumdur. Daha önceleri başvurularımız gemi arızalı-hava muhalefeti gibi fiili durumlar veya OHAL süresi ve sonrasında da hakim kararları gibi nedenlerle geri çevriliyordu. Avukat görüşünü yasaklayan hakim kararı Nisan 2019’da kaldırılmıştı. Buna rağmen bir süredir görüşme talebimiz kabul edilmediği gibi, başvurularımıza cevap dahi verilmedi.”
Yıkıcı sonuçlar doğurur
İmralı’da gerçekleşen görüşmelerle birlikte toplumdaki karamsarlığın dağılmaya, insanların geleceğe umutla bakmaya başladığını belirten Uysal, "Sayın Öcalan ile görüşmelerin sağlanması çözüme yaklaşımda olumlu bir tablo ortaya çıkarırken, görüşmelerin engellenmesi de aynı şekilde çözümsüzlükte ısrar sonucunu doğuruyor” diye ekledi.
Tecridin, siyasal açıdan büyük yıkıcı sonuçlar doğurduğuna dikkat çeken Uysal, "Bu nedenle avukat görüşmelerinin sağlanıp sağlanmadığı ile birlikte, İmralı Tecrit Sistemi’nin aşılmasına da odaklanmak gerekmektedir. Avukat ve aile görüşmelerinin süreklileşmesi de mevcut hukuki hakların uygulanıp uygulanmadığının anlaşılması için temel göstergedir” dedi.
İmralı tecridinin tüm yasa ve uygulamalarıyla halen yürürlükte olduğunu ifade eden Uysal, benzer veya daha ağır uygulamaların ise her zaman ihtimal dahilinde olduğunun öngörülmesi gerektiğini kaydetti.
Öcalan, açlık grevlerinin bitirilmesini istediği görüşmede, görüşme halinin devam edip etmeyeceğinin 30-40 günlük bir periyotta belli olacağını söylemişti. Uysal, bu takvimlendirmenin bir yönüyle yakın konjonktürel gündemle, diğer bir yönüyle de Öcalan’ın “İmralı duruşu” olarak ifade ettiği siyasal konumlanış ile ilgili olduğunu aktardı.
Uysal, İmralı duruşunun onurlu bir barış ve demokratik siyaset iradesini ifade ettiğini belirterek, şunları ekledi: “Bu duruş, Sayın Öcalan’ın İmralı’da gerçekleştirdiği her görüşmeye, temasa damgasını vurur. Dolayısıyla Sayın Öcalan açısından, avukat, aile vd. görüşme ilişkisinin sürmesi demek, İmralı duruşu doğrultusunda fikirlerini, girişimlerini ifade edeceği bir zeminin süreklileşmesi anlamına gelmektedir. Bu açıdan hem demokratik kamuoyuna hazırlıklı olma çağrısı hem de devlet rasyonalitesine dönük çözümcül yaklaşıma davet çağrılarında bulunmuştu.”
Süre Bitti
Av. Newroz Uysal, Öcalan’ın verdiği sürenin bittiğine dikkat çekerek, şunları söyledi: “Sayın Öcalan gerek kendisine yönelik yaklaşımların anlaşılması gerekse tartışmalarını yürüttüğü coğrafyanın tarihi ve kaderi ile ilgili sorunlara güncel ve yüzeysel yaklaşılmamasını önemsediği için 30-40 günlük sürelendirmenin bu hususların tümünü kapsadığı kanaatindeyiz. Bu süre belirtilen zaman itibarıyla geçmiştir ve sergilenen yaklaşımın nasıl olacağını hep birlikte göreceğiz.”