PKK, Kılıçdaroğlu’nun ‘helalleşme’ çağrısı için şartlarını açıkladı
PKK kurucularından Mustafa Karasu, CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun “hellalleşme” çağrısına ilişkin, “Helalleşme olacaksa olacaksa Kürdün varlığı, özgürlüğü tanınacak, kimliği ile kültürü ile Türkiye’de özgür yaşaması kabul edilecek. Öz yönetimi ve özerkliği tanınacak" ifadelerini kullandı.
PKK’ye yakınlığı ile bilinen Medya Haber’e konuşan KCK Yürütme Konseyi üyesi Mustafa Karasu, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “helalleşme” çağrısı hakkında değerlendirmelerde bulundu.
“Gerçekten Kılıçdaroğlu iyi bir konuya değindi” diyen Karasu, “Evet bir helalleşme olmalı. Ama nasıl olmalı? Nasılı önemlidir çünkü. Biliyorsunuz yıllar önce Erdoğan da gitti Diyarbakır cezaevinin önüne, ‘şu duvarların dili olsaydı da konuşsaydı’ dedi. Ama şimdi AKP-MHP iktidarı döneminde bir tane Diyarbakır zindanı yok, yüzlerce var. İşkence var zulüm var” ifadelerini kullandı.
“Peki biz niye işkence gördük?”
Karasu, şöyle devam etti:
“Kılıçdaçdaroğlu helalleşmeden bahsediyor. Neyin helalleşmesinden söz ediyor? İşkence gördünüz zulüm gördünüz, zulüm ve işkence yapıldığını göreceğiz, kabul edeceğiz ve bir nevi sizden özür dileyeceğiz diyor. Helalleşme bu anlama geliyor. Peki biz niye işkence gördük? O kadar zulmü niye gördük? Yada Diyarbakır cezaevindeki zulüm niye dünyanın her tarafında biliniyor? Herkes gidip orayı istismar etmeye çalışıyor. Diyarbakır’daki zulümden söz ederek güya oy almaya çalışıyor, güya vicdan rahatlatmaya çalışıyor.”
Diyarbakır cezaevinde kaldığını anlatan Karasu, “Biz işkence gördük, bize zorla Türk’üm diyeceksiniz dediler. Kürtlüğünüzden vazgeçeceksiniz, Kürdistan yoktur diyeceksiniz dediler. Biz de Kürdüm, Kürdistan var dediğimiz için. Kürt halkının özgürlük hakkı var, diliyle, kültürü ile, kimliği ile özgür olmalı dediğimiz için işkence gördük, zulüm gördük” dedi.
“O zaman helalleşme nasıl olmalı?”
Mustafa Karasu, “Bu yüzden işkence ve zulüm gördüysek, o zaman helalleşme nasıl olmalı? Bu işkence ve zulmü yaratan etkenlerin ortadan kaldırılması gerekiyor. Bu zulmü yapan zihniyetin ortadan kaldırılması gerekiyor. Bu zihniyeti ortadan kaldırmadan, inkarı kaldırmadan, Kürt halkının varlığı tanınmadan helalleşmenin ne anlamı olacak? O bürü, yazık bu insanlara çok dayak atmışsınız anlamına gelir ki helalleşme böyle olmaz. Bu olmazsa, Erdoğan da ‘bu duvarların dili olsa da konuşsa’ demişti. Sadece, ‘orada işkence ve zulüm gördünüz, bu kötü bir şey’ demekle helalleşme olmaz” diye konuştu.
“Helalleşme olacaksa Kürdün varlığı, özgürlüğü tanınacak, kimliği ile kültürü ile Türkiye’de özgür yaşaması kabul edilecek” diyen Mustafa Karasu, “Öz yönetimi ve özerkliği tanınacak. Biz helalleşmeye hazırız ama öyle kuru kuru helalleşme olmaz. Bu yapılmalıdır, böyle olacaksa helalleşmeye biz varız, helalleşebiliriz. Türkiye halkları ile kardeşiz diyoruz. Türkiye sınırları içerisinde özgür ve demokratik yaşamak istiyoruz. Kürt halkının talebi bu. Diyarbakır zindan gerçeğini ortaya çıkaran zihniyete karşı durulursa, orada işkence görenlerin söylediklerinin suç olmadığı, kabul edilebilir gerçeklik olduğu ortaya konulursa o zaman helalleşme olabilir. Bu yönüyle o söylemi doğru bulunuyoruz, helalleşmeliyiz ama helalleşmenin nasıl olması gerektiği de önemlidir” değerlendirmesinde bulundu.