PKK'den Türkiye'nin Rojava Harekatı'na ilişkin açıklama
Suriye'ye AKP hükümeti tarafından başlatılan harekattan günler sonra Rojava Yönetimi ve Suriye rejimi arasında anlaşma sağlandı. Rejime bağlı güçler SDG'nin kontrolü altındaki bazı bölgelere giriş yaptı.
Suriye'ye AKP hükümeti tarafından başlatılan harekattan günler sonra Rojava Yönetimi ve Suriye rejimi arasında anlaşma sağlandı. Rejime bağlı güçler Demokratik Suriye Güçleri'nin (DSG) kontrolü altındaki bazı bölgelere giriş yaptı.
Bugüne kadar hiç bir şey yokmuş gibi sessizliğini muhafaza eden PKK ise, DSG ile Suriye Rejimi arasında gerçekleşen anlaşmanın ardından yaptığı açıklamada Kürtlerin birlik olmadan ve ortak mücadele yürütmeden kazanımlarını korunamayacağını belirterek, “Tüm Kürt siyasi güçlerinin, partilerin, örgütlü demokratik toplumun bir araya gelerek gerçekleştireceği Ulusal Konferansa acil ihtiyaç vardır” dedi.
Anha'nın aktardığı habere göre PKK Yürütme Komitesi’nin açıklaması şöyle:
"Bugün Ortadoğu’da 3. Dünya Savaşı yaşanmaktadır. Kürdistan 1. Dünya Savaşında 4 parçaya bölünmüş, Kürt halkı üzerinde soykırım politikaları yürütülmüştür. Bu soykırım politikalarına da Türk devleti öncülük yapmıştır. Türk devleti bugün de Kürt düşmanlığında öncülük yapmakta, her yerde Kürt halkının özgür ve demokratik yaşam mücadelesine ve kazanımlarına saldırmaktadır. Rojava’ya yönelik saldırı da Kürt'ün özgür ve demokratik yaşamına saldırıdır. Kürt'ün varlığına saldırıdır. Bu nedenle Kürt'ü güçlendiren her gelişmeye düşmanlık yapmaktadır.
20. yüzyılın ilk çeyreğinde Kürtlerin parçalanmışlığı ve soykırımı üzerine kurulan Ortadoğu siyasi dengeleri ve bu dengeler üzerine kurulu statüko dağılmıştır. Bu da 20. yüzyılda soykırım sistemi altında tutulan Kürtlere imkan ve fırsatlar sunmaktadır. Ancak Kürtler birlik olamadıklarından, hatta soykırımcı sömürgeci güçler Kürtlerin bu parçalanmışlığından yararlandığından imkanlar ve fırsatlar kadar tehlikeler de artmış bulunmaktadır. Bu da Kürtlerin önüne yüzyılda bir çıkacak, hatta belki de bir daha çıkmayacak fırsatların kaçırılması riskini artırmaktadır.
Son yıllarda yaşanan siyasal gelişmeler çok açık bir biçimde göstermiştir ki; Kürtler birlik olmadan ve ortak mücadele yürütmeden bırakalım yeni kazanımlar elde etmesini var olan kazanımlar da kaybedilecektir. Elde edilen her Kürt kazanımı korunacaksa bu tüm parçalarda yürütülen mücadelenin düzeyi, gücü ve ulusal birlikle mümkün olacaktır. Bu açıdan tüm Kürt siyasi güçlerinin, partilerin, örgütlü demokratik toplumun, aydınların, sanatçıların bir araya gelerek gerçekleştireceği bir Ulusal Konferansa acil ihtiyaç vardır. Eğer böyle bir konferans gecikir ve siyasal güçler arasındaki sorunlar giderilmezse var olan dağınıklık ve parçalılık Kürt halkına onarılması güç ağır bedeller ödetebilir.
Rojava’ya yönelik soykırım amaçlı işgal harekatından hemen sonra Başûrê Kurdistan'daki 14 siyasi parti ve hareketin bir araya gelmesi çok önemli bir adım olmuştur. Bu bir araya gelişte tüm siyasi parti temsilcileri bir ulusal toplantı ve çalıştayı yapılarak Kürtlere yönelik saldırıların ve tehlikelerin tartışılmasını ve ortak tutum ortaya çıkarılmasını istemişlerdir. Biz bu bir araya gelişi ve açıklamaları çok önemli görüyoruz. Başûrê Kurdistan'daki siyasi partilerin ve federasyon yönetiminin bu dönemdeki açıklamaları da halkımız açısından moral verici olmuştur. Yapılan toplantıda ulusal toplantı çağrısı yapan sayın parti temsilcilerinin gecikmeden bir araya gelerek bir ulusal toplantı ya da çalıştay yapmaları çok önemli olacaktır. Biz bu çalışmaları kim yaparsa yapsın değerli bulduğumuzu ve destekleyeceğimizi açıkça belirtmek istiyoruz.
Bu çalıştay acil konuları tartışıp bazı kararlar alarak ortak tutumlar ortaya koyabilir. Ancak Kürtlerin karşılaştığı sorunlar daha uzun vadeli ve ağır sorunlardır. Bu açıdan bu çalıştay güncel sorunları tartışma, çözüm önerileri ortaya koyma ve kararlar alma yanında bir Ulusal Konferans tartışması da yapıp bir hazırlık komitesi çıkarabilir. Biz 14 siyasi partinin bir araya geldiği toplantıda ulusal toplantı ve çalıştay yapılmasını isteyen değerli siyasetçilerin bu yönlü çalışmalarını da destekleyeceğimizi şimdiden ilan ediyoruz. Kürt demokratik kuruluşlarının ve Kürt kamuoyunun da böyle bir çalışmaya destek olması çağrısını yapıyoruz.
Büyük kazanımlar elde etme imkanlarının çok arttığı ancak tehlikelerin de var olduğu böylesi bir dönemde siyasi partilerin ve demokratik kuruluşların, akil insanların bir araya gelerek Ulusal Konferans çalışması başlatılarak kısa sürede konferansın yapılması Kürt halk tarihi açısından çok önemli olacaktır. Bu yaklaşımımızı sadece ve sadece Kürt halkının ulusal çıkarları ve bu konuda duyduğumuz sorumluluk nedeniyle ortaya koyuyoruz. Çünkü Ortadoğu’da süren 3. Dünya Savaşı ve bu savaş ortamında yaşanan siyasal gelişmeler kaygılarımızı artırmış bulunmaktadır. Bu kaygıları Kürt halkının vicdanı olan birçok Kürt aydını, yazarı ile birçok Kürt siyasi hareketi ve siyasetçisi de duymaktadır.
Başurê Kürdistan'daki 14 siyasi parti temsilcilerinin yaptığı toplantıdaki çağrıların ve ulusal duyguların olumlu karşılık bulması dileğiyle üzerimize düşen her türlü sorumluluğu yerine getireceğimiz sözünü veriyoruz. Kürt halkı açısından tehlikelerin var olduğunu görerek Kürt halkının özlemi olan ulusa birliği sağlayacak bir Ulusal Konferansın gerçekleştirilmesinin de tüm siyasi güçlerin üzerine düşen bir sorumluluk olduğu açıktır. Bu temelde Başûrê Kurdistan'daki tüm siyasal partilerin Rojava’ya saldırı konusunda duyarlı olmalarını takdir ediyor, selamlıyor, çalışmalarında üstün başarılar diliyoruz."