Senatör Van Hollen: ABD Türkiye'nin DSG’yi hedef almasına karşı

Kürdistan'daki siyasi liderlere birlikte çalışma çağrısı yapan ABD'li Senatör Chris Van Hollen, "Farklı partiler birlikte çalışırsa Kürdistan Bölgesi'nin daha güçlü olacağını düşünüyorum” dedi.

Senatör Van Hollen: ABD Türkiye'nin DSG’yi hedef almasına karşı

Senatör Vah Hollen, geçtiğimiz ay Washington’a giden Irak Başbakanı Muhamed Şiya es-Sudani ile çok iyi bir görüşme gerçekleştirdiğini belirterek, "ABD, Kürdistan Bölgesi'nin federal Irak sistemi içindeki önemini anlıyor" dedi.

Chris Van Hollen, ABD'nin Türkiye'nin Demokratik Suriye Güçleri'ne (DSG) yönelik “saldırılarına karşı olduğunu” söyledi.

"Suriye'nin geleceğine ilişkin tartışmaların bir parçası olmak istiyoruz" diyen Van Hollen, Suriye ihtilafının çözümünde Kürtlerin haklarının korunması gerektiğini vurguladı ve  "Bunun, genel çözüm çabasının bir parçası olarak ABD önemli bir çıkarı olduğunu düşünüyorum” değerlendirmesinde bulundu.

Rûdaw TV’nin Washington'daki ofisine konuk olan Demokrat Senatör Chris Van Hollen, soruları yanıtladı.

Senatör Chris Van Hollen ile söyleşinin tamamı şöyle:

Irak Başbakanının son Washington ziyaretiyle başlayalım. Kongre üyelerinin yanı sıra yönetimle ve sizinle de görüştü. Bu görüşmelerden sonra ABD'nin Irak'ta istikrarın sağlanması ve ülkedki sorunların çözümünde daha etkin bir rol oynayacağını düşünüyor musunuz?

Evet, bu ziyaret sırasında Başbakan Sudani ile çok güzel bir görüşme gerçekleştirdim. ABD-Irak ilişkilerinde var olan tüm sorunları konuştuk. Ana mesajlarından ilişkileri güvenliğin ötesine taşımak, ekonomik ve diğer alanları da kapsayacak şekilde temelinin genişletilmesiydi ki bu benim de desteklediğim bir şey.

Peki, Irak'tan bahsediyoruz bu ülkede Kürtler de var. Münih'te Kürdistan Bölgesi Başkanı Neçirvan Barzani ile görüştüğünüzü hatırlıyorum. Başbakan Sudani ile görüşmenizin ardından Kürdistan Bölgesi'nin Irak’taki geleceğini nasıl görüyorsunuz? ABD, Kürdistan Bölgesi'ne nasıl daha fazla yardım sağlayabilir?

ABD'nin, Irak’taki federal sistem içerisinde Kürdistan Bölgesi'nin önemini anladığını düşünüyorum. Bizim Kürdistan Bölgesi Hükümeti üyeleriyle ve diğer Kürt partileriyle çok iyi ilişkilerimiz var. Irak'la genel olarak diyaloğumuzu sürdürmek istiyoruz, aynı zamanda Irak'taki çeşitli kurucu taraflarla şu anda yürütülen diyaloğu da sürdürmek istiyoruz.

Irak Başbakanı buradayken tartışılan konulardan biri de ülkedeki istikrar meselesiydi. Öte yandan bu hafta Kürdistan Bölgesi'ndeki en büyük gaz tesissine İHA saldırısı oldu. Bu yüzden bu soruyu soruyorum çünkü ABD Ulusal Savunma Yasasında Kürdistan Bölgesi'nin bu tür tehdit ve saldırılardan korunması için hava savunma sistemleriyle donatılması talep ediliyor. Neden şu ana kadar da bu sistem sağlanmadı? ABD hükümeti neden bu sistemi Kürdistan Bölgesi'ne vermedi?

Bahsettiğiniz Ulusal Savunma Yasasında savunma sisteminin en iyi şekilde tedarik edilmesine yürütme organı, Başkan Biden ve ekibi karar verecek. Kongre, Kürdistan Bölgesi ile güvenlik düzenlemelerinin daha fazla gözden geçirilmesini talep etti, tabi bunun Irak federal hükümeti çerçevesinde yapılması önemli ancak Kürdistan Bölgesi çok önemli bir rol oynuyor. Saldırılara maruz kaldı. Ortak kaygımız olan IŞİD ile mücadelede de çok önemli bir katkı sağladı. Tekrar ediyorum, bu askeri iş birliğinin tam olarak nasıl yeniden yapılandırılacağına Biden yönetimi karar verecek. Ama birleşik federal komuta yapısı altında Kürdistan Bölgesi'ndeki güçlere daha büyük rol verilmesini destekliyorum.

Irak Başbakanı ile görüşmenizde ele alınan konulardan birinin de Erbil ile Bağdat arasındaki sorunlar olduğunu biliyoruz. Son dönemde Kürdistan Bölgesi Başkanı Neçirvan Barzani ile Irak Başbakanı arasında sorunları işbirliği içerisinde çözmek amacıyla olumlu görüşmeler yapıldı. Sorum şu: her iki başkentin birlikte daha iyi çalışabilmesi ve çelişkileri aşması için ABD nasıl yardım edebilir?

Bu öncelikli ve önemli konulardan biri. Bu konu Başbakan Sudani ile yaptığım görüşmenin bir parçasıydı. Irak merkezi hükümeti ile Kürdistan Bölgesi arasında daha güçlü bir ilişki kurulmasının öneminden bu çelişkilerin aşılmasına kadar pek çok konuyu görüştük. Hükümet çalışanlarının maaşlarının nasıl ödeneceği konusunda farklılıklar var. Petrol kaynakları hakkında da sorunlar var. Dolayısıyla bunlar tek seferde ve tamamen çözülmesi gereken sorunlar. Bu yüzden daha fazla diyalog saklandığını görmek beni memnun ediyor. Amerika Birleşik Devletleri bu sorunların çözümü için tarafları bir araya getirme konusunda olumlu bir rol oynamaya çalıştı. Bunu düzeltmek aslında bizim elimizde.

Sorunların çözeceğine dair umudunuz var mı? 

Kısacası iyi niyetli insanların çözüm üretebileceği konusunda her zaman iyimserim. Bu uzun süre devam etti. Bir yıl önce Münih'teyken de aynı sorunun yaşandığını hatırlıyorum. O halde bu sorunları aşmak ilişkimizdeki diğer büyük sorunları da çözebilmemiz için çok önemli.

ABD’nin Irak politikası konuşulduğunda hep “tek bir Irak’tan” mı söz ediliyor? Kürdistan Bölgesi de her zaman bu politikanın bir parçası olarak mı görülüyor?

Elbette Irak hükümetiyle ilişkilerimiz var ama Irak'ın farklı yapılar içeren bir ülke olduğunu ve Kürdistan Bölgesi'nin de federal sistem içerisinde oldukça kapsamlı bir özerkliğe sahip olduğunu kesinlikle kabul ediyoruz. Federal sistemde özerklik olmalıdır. Tekrar ediyorum, ABD sadece federal hükümet ve Başbakan Sudani ile değil, aynı zamanda Kürdistan Bölgesi Hükümeti ve siyasi liderleriyle de muhatap oluyor. Ayrıca Kürdistan'ın siyasi liderlerine birlikte daha yakın çalışmanın yollarını bulma çağrısı yapıyorum.

Kürdistan Bölgesi'ndeki siyasi partiler arasında işbirliği eksikliği konusunda endişeleriniz var mı?

Farklı partiler daha yakın çalışırsa, daha fazla birlik ve işbirliği olursa Kürdistan Bölgesi'nin daha güçlü olacağını düşünüyorum.

Peki, siz Senato'da ve Dış İlişkiler Komitesi'nde yer alıyorsunuz ve bu nedenle size Suriye ile ilgili bir soru sormak istiyorum. ABD'nin Demokratik Suriye Güçleri (DSG) ile güçlü bir ortaklığı var ve bölgede IŞİD’in hala bir tehdit olduğunu da biliyoruz. DSG ile ortaklığınız geçici mi yoksa uzun vadeli mi?

Sizin de söylediğiniz gibi IŞİD'e karşı mücadelede DSG ile çok güçlü bir ortaklığımız var. DSG, IŞİD'e karşı mücadelenin ön saflarında yer aldı. Bu ilişkinin IŞİD'i tamamen yenilgiye uğrattığımızı ve yeniden canlandığını veya örgütlendiğini görmeyeceğimizden emin olana kadar devam etmesi çok önemli. Ayrıca Hol Kampında çok sayıda kişi var ve bu sorunun da çözdüğümüzden emin olmak istiyoruz. Ancak IŞİD'in yenilgiye uğratılması konusunda DSG’nin oynadığı önemli rol göz önüne alındığında, ABD'nin onları desteklemeye devam etme konusunda bir tür kararlılığa sahip olduğuna inanıyorum. Suriye'nin geleceğine ilişkin tartışmaların bir parçası olmak istiyoruz. Esad rejiminin vahşeti, Rus güçlerinin varlığı, Türkiye'nin Suriye’deki çekişmelerdeki rolü ve Türkiye'nin DSG’yi hedef almayı devam ettiği de göz önüne alındığında. Bu kesinlikle büyük bir zorluktu. Biden yönetimine, Türkiye'nin DSG’ye yönelik saldırısının kabul edilemez olduğunu ve bunun ABD'nin ulusal çıkarlarını baltaladığını şeffaf bir şekilde dile getirmemiz gerektiğini açık bir şekilde ifade ettim.

Biden yönetiminin kuzeydoğu Suriye'deki durumu ele alış biçimi ve mevcut yaklaşımına katılıyor musunuz?

Yakından izliyordum ve Biden yönetiminden, Türkiye'nin DSG’yi hedef almasına şiddetle karşı oldukları konusunda Türk hükümetine ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a defalarca bilgi verdiklerine dair güvence aldım. Türkiye'nin yasal olarak kendi ülkesinde kendini savunma hakkı olduğu açıktır. Yani PKK ya da başka bir taraftan Türkiye'ye yönelik herhangi bir saldırı olduğunda ancak Demokratik Suriye Güçleri’nden bahsedildiğinde onlar farklı bir yapıdır ve IŞİD'e karşı mücadelede ABD'nin ortaklarıdır, bizim de bu ortaklığı korumamız gerekiyor.

Suriye'nin geleceğinden belirttiğiniz. ABD'nin Suriye'nin geleceğinde Kürtlerin haklarını korumaya yönelik stratejik bir planları var mı? Irak'ta olduğu gibi Suriye'de de Kürt sorununu çözmek istiyor mu?

Evet, ABD'nin Suriye’nin geleceği ile ilgili çözüm anlayışının bir parçası olarak Suriyeli Kürtlerin haklarının korunduğu ve muhafaza edildiği konusunda emin olması gerektiğini düşünüyorum. Bunun, genel çözüm çabasının bir parçası olarak ABD'nin önemli bir çıkarı olduğunu düşünüyorum. Her ne kadar çok zor olsa da Suriye'de bir çözüme ulaşabiliriz ama Kürt halkına olan kişisel yakınlığım ve sempatim göz önüne alındığında sanırım asıl önemli olan, ABD politikasının bu önemli ve güçlü ilişkiyi yansıtmasıdır. Biz bu ilişkiyi özel görüyoruz; Tekrar ediyorum, birleşik bir Irak çerçevesinde. Ancak Kürt halkının bu bağlamda oynadığı önemli rolü de anlıyoruz.

Son sorum şu; Kürtler Washington’da nasıl daha fazla dost edinebilir?

Kürtlerin Washington'da pek çok dostu var ama biz her zaman bu çevreyi genişletebiliriz. Bu nedenle Kürt liderlerin burada ve başkentte yaptığı tartışmaların meslektaşlarıma ulaşmasının çok önemli olduğunu düşünüyorum ve bunu da yaptılar. Çünkü halklar arası ilişkilerin, ilişkileri daha da güçlendirmek için önemli olduğuna inanıyorum. /Kaynak: Rudaw