Suriye'den Türkiye ile ilgili peş peşe sert açıklamalar
Esad'ın Erdoğan'la görüşmeye kapıları kapatmasının ardından Suriye'den Türkiye'ye karşı sert açıklamalar gelmeye devam ediyor.
Türkiye ve Suriye arasında bir süredir devam eden normalleşme görüşmeleriyle ilgili Şam’dan peş peşe dikkat çeken açıklamalar geldi.
Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad, geçen hafta Sky News Arabia’ya verdiği röportajda, Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’la görüşmek istemediğini belirterek çok sert ifadeler kullanmıştı. Türk askerleri Suriye'nin kuzeybatısından çıkmadan Erdoğan’la görüşmeyeceğini kaydeden Esad, “Bizim hedefimiz Türkiye'nin Suriye topraklarından çekilmesi, fakat Erdoğan'ın amacı Türkiye'nin Suriye'deki varlığını meşru kılmak. Dolayısıyla Erdoğan'ın şartları altında bir görüşme gerçekleşemez. Erdoğan'la neden buluşayım ki, bir şeyler içmek için mi?” demişti.
Son olarak Türkiye’nin Savunma Bakanı Yaşar Güler'in Türk askerinin Suriye'den çekilmeyeceği yönündeki açıklamasına Şam’dan yine çok sert bir yanıt geldi.
Marbuta Haber sitesi, dün Rusya'da düzenlenen 11. Moskova Uluslararası Güvenlik Konferansı’nda konuşan Suriye Savunma Bakanı Ali Mahmud Abbas’ın Türkiye ile ilgili açıklamalarını aktardı. Suriyeli bakan, “Türkiye'nin Suriye topraklarını işgali ve işgal altındaki bölgelerde uyguladığı suç teşkil eden uygulamalar açık bir saldırganlık ve uluslararası ilkelerin açık bir ihlalini teşkil etmektedir” diye konuştu.
Abbas, Türkiye’nin Suriye topraklarından çekilmeyi reddetmesi nedeniyle müzakerelerde ilerleme kaydedilemediğini de belirtti.
Türkiye’ye karşı arap ülkelerinden destek istedi
Öte yandan Suriye konulu Arap Bakanlar İrtibat Komitesi toplantısı için Kahire'ye giden Suriye Dışişleri Bakanı Faysal Mikdad da Türk askerlerinin Suriye'deki varlığına değindi.
Türkiye’ye karşı Arap ülkelerine destek çağrısı yapan Mikdad, “Türk işgalinin sadece Suriye için bir tehdit oluşturmadığına, aynı zamanda Arap ulusal güvenliğini ve genel olarak Arap çıkarlarını da tehdit ettiğine inanıyoruz. Bu nedenle ortak çıkarlarımız ve uluslararası hukukun sağlam temelleri doğrultusunda buna son vermek için çabaları yoğunlaştırmak ve pratik adımlar atmak gerekiyor” dedi.(Kaynak)