ABD Temsilciler Meclisi'nde kabul edilen yaptırım tasarısı neleri içeriyor?
Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Demokrat Eliot Engel ve Komisyon'un kıdemli üyesi Cumhuriyetçi Michael McCaul tarafından sunulan tasarıda Türkiye'nin Rojava'ya yönelik yürüttüğü askeri operasyonu durdurması isteniyor.
Temsilciler Meclisi'ne sunulan tasarı, salı günü yapılan oylamada 403'e karşı 16 oyla kabul edildi. Tasarı kapsamında operasyonla ilişkilendirilen Türkiyeli yetkililere ve savunma sektörüyle ilişkilendirilen bankalara yaptırım uygulanması öngörülüyor.
Aynı yasa tasarısında, Türkiye'nin Rusya'dan S-400 füze savunma sistemi satın almasına yönelik yaptırım uygulanması maddesi de yer alıyor.
Tasarı yasalaşırsa Amerikan silahlarının, Suriye'de operasyon yürüten Türk Silahlı Kuvvetleri'ne satışı engellenecek.
Tasarının oylanmasından önce söz alan Temsilciler Meclisi üyesi Demokrat Eliot Engel, "Başkan [Donald] Trump, Erdoğan'ı bölgenin istikrarını bozan haince saldırının sorumluluğundan muaf tuttu. Başkan Trump ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, kuzeydoğu Suriye'de yaşanan facianın sorumlularıdır. Her ikisinin de hesap vermesi gerekir" diye konuştu.
BBC Türkçe'deki habere göre, McCaul da Türkiye'nin askeri operasyonunun "sivil ölümlere yol açtığını ve IŞİD'in yeniden doğuşuna yol açarak küresel güvenliği tehdit ettiğini" söyledi. Önceliklerini "IŞİD tutuklularının Suriye'deki cezaevlerinde tutularak ABD'ye tehdit olmasını engellemek" olarak açıkladı:
"Tasarımızın amacı çok basit: Türkiye'deki, bu yapıcı olmayan ve ölümcül saldırıyı yürüten kişi ve kurumları geri çekilmeye zorlamak."
PACT (Türkiye'nin Çıkardığı Çatışmaya Karşı Yasa - Protect Against Conflict by Turkey Act) adlı yasa tasarısında şu maddeler var:
Operasyona dâhil üst düzey Türkiyeli yetkililerinin ABD'ye girişlerini engellemek ve tümüne yaptırım uygulamak
Bu madde altında, yasalaşması halinde yürürlüğe girdikten sonraki 15 gün içinde Milli Savunma Bakanı, TSK Genelkurmay Başkanı, 2. Ordu Komutanı, Hazine ve Maliye Bakanı'na bu yaptırımların uygulanması öngörülüyor.
Maddede sadece unvanlar yer alırken, şu an bu görevlerde bulunan kişilerin isimlerine yer verilmiyor.
Yasanın yürürlüğe girmesinden sonraki 30 gün içinde de ABD Dışişleri Bakanı, Savunma Bakanı ve Ulusal İstihbarat Direktörü'nün bir araya gelerek bir liste oluşturması öngörülüyor.
"Suriye'yi işgal etme kararı alan Türkiyeli yetkililer, Suriyeli Kürt toplumu ve operasyondan etkilenen topluluklara yönelik saldırılara liderlik eden üst düzey Türkiye askeri yetkilileri, Türkiye'nin Suriye'deki askeri operasyonlarına yardım eden Türkiyeli yetkililer" belirlenerek listeye eklenecek.
Listenin 60 günde bir güncellenmesi de öneriliyor. Liste her güncellendiğinde, 15 gün içerisinde yeni isimlere yönelik de yaptırımların yürürlüğe girmesi öngörülüyor.
Erdoğan'ın Mal Varlığına Dair Rapor
Yasanın yürürlüğe girmesi durumunda, en fazla 120 gün içinde ABD Dışişleri Bakanı'nın, istihbarat servisi ve Hazine Bakanlığı'yla birlikte çalışarak Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ve ailesinin (eşleri, çocukları, anne-babası ve kardeşleri olarak belirtiliyor) tahmin edilen mal varlığı, bilinen gelirleri ve yatırımlarına dair rapor hazırlaması isteniyor.
Silahların Suriye'de operasyonel olan Türkiye kuvvetlerine gitmesini engellemek
ABD'nin Silah İhracatını Kontrol Yasası'yla belirlenen herhangi bir Amerikan savunma aracı ya da hizmeti, TSK'nın Suriye'deki operasyonlarında kullanması için Türkiye'ye gönderilmeyecek.
Ancak NATO'nun onayladığı operasyonlar ya da Türkiye'de Amerika'nın operasyonları için kullanacağı malzemeler için ya da Başkan'nın "acil" olarak gördüğü durumlar için bu maddede istisna yapılabilecek.
Türkiye ordusu ve savunma sanayine para transferi yapan Türkiye mali kurumlarına hızla yaptırım uygulamak
Tasarı yasalaştığı takdirde yürürlüğe girdikten sonraki 30 gün içinde ABD Dışişleri Bakanı, Savunma Bakanı ve İstihbarat Servisi Direktörü bir araya gelerek bu kişileri ve kurumları belirleyecek.
Sonraki 60 gün içerisinde de yaptırımlar uygulanmaya başlayacak.
Tasarıda, Halkbank için ayrı bir bölüm ayrılmış.
Bu bölüme göre tasarının yasalaşıp yürürlüğe girdiği tarihten sonraki 15 gün içinde Başkan, Halkbank'a ya da bu bankanın iştiraki niteliğindeki herhangi bir kuruluşa mali yaptırım uygulayacak.
Halkbank İddianamesi
Türkiye'nin Suriye'deki operasyonunu sonlandırması ve "IŞİD karşıtı mücadeleye engel olmaması" durumunda, yaptırımların sona ermesi de tasarıda öneriliyor.
Yaptırımlar
Tasarının 11. bölümünde, daha önceki maddelerde "uygulanması öngörülen" yaptırımlar sıralanıyor.
Buna göre belirlenen kişilerin ve kurumların ABD'deki mal varlıklarına erişimleri engellenecek, satılması ya da yer değiştirmesi mümkün olmayacak.
Bu kişiler "ABD'ye kabul edilmez, ABD'ye giriş için vize ya da herhangi başka bir belge alamaz, daha önce aldığı vize ya da belgeler, ne zaman alındığına bakılmaksızın yasa yürürlüğe girdi anda iptal edilmiş sayılır."
Bu maddenin tek istisnası da, yaptırım uygulanan kişilerin New York'ta bulunan Birleşmiş Milletler Genel Merkezi'ne gitmesini gerektiren durumlar olacak.
Yönetimin, S-400 satışı sebebiyle Türkiye'ye karşı CAATSA 231 numaralı yaptırımlarını 30 gün içinde uygulaması
Yasanın yürürlüğe girmesinden sopnraki 30 gün içinde, 12 Temmuz 2019'da parçaları Türkiye'ye gönderilmeye başlayan S400 füze savunma sisteminin satışı sebebiyle, daha önce de gündeme gelen CAATSA yaptırımlarının başlaması öngörülüyor.
ABD Savunma Bakanlığı'nın, hem IŞİD tutuklularının gözaltında tutulduğuna dair, hem de Türkiye'nin askeri operasyonunun bölgedeki etkilerine dair birer rapor hazırlaması ve Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi'ne sunması talep ediliyor.
Yönetimin, ABD'nin Suriye'deki Kürt toplumuna, özellikle de acil insani yardıma ihtiyaç duyanlara nasıl yardım edeceğine ilişkin bir plan hazırlaması
ABD Dışişleri Bakanlığı'nın da Suriyeli Kürtlere destek olacağına ve operasyondan etkilenenlerin ihtiyaç duyduğu insani yardımın nasıl yapılacağına dair bir rapor isteniyor.
"Operasyon Kabul Edilemez"
1952'den bu yana NATO üyesi olan Türkiye'nin "barış ve güvenliğin sağlanması çabalarında NATO müttefikleriyle birlik olması" gerektiği belirtilen yasa tasarısında, şu ifadeler de yer alıyor:
"Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyindeki askeri operasyonu kabul edilemez. Türkiye en hızlı şekilde Suriyeli Kürt toplumuna ve operasyondan etkilenen diğer toplumlara yönelik saldırılarını durdurmalı ve güçlerini Türkiye sınırına geri çekmeli.
"Hedeflenen yaptırımlar, Türkiye'yi, Suriye'deki askeri harekâtından sorumlu tutmak için verilmiş uygun bir cevap olacaktır.
"Türkiye'nin Suriye'deki askeri operasyonu, ABD-Türkiye ikili ilişkilerinin nasıl zayıfladığına ve sorunların var olduğuna ilişkin son kanıttır ve ABD ile birlikte NATO müttefiklerinin güvenliğine de zarar vermektedir.
"Suriye Demokratik Güçleri (DSG) ABD'nin, Suriye'de IŞİD'le mücadele ve teröre karşı savaşta önemli bir ortağı olmuştur. ABD, aynı stratejik ve dış politika hedeflerini paylaşan ortaklarını ve müttefiklerini desteklemelidir."
Yaptırımlar Devreye Girer Mi?
ABD Senatosu'nda da Türkiye'ye yönelik yaptırımların devreye sokulmasını öngören bir yasa tasarısı bulunuyor.
Senato'daki tasarı da Cumhuriyetçi ve Demokrat üyeler tarafından birlikte hazırlanmıştı.
Tasarıyı Senato gündemine taşıyan Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham her ne kadar harekatın başladığı günlerde Senato'nun yaptırım paketini hızlı bir şekilde oylayacağını söylese de, Ankara'nın Washington ve Moskova ile ayrı ayrı yaptığı görüşmeler sonucunda harekatı durdurmasının ardından Senato'daki süreç de hız yitirdi.
22 Ekim'de bir basın açıklaması yapan Graham, Başkan Trump ile görüştüğünü ve Beyaz Saray'ın diplomatik çabalarına fırsat tanıyabilmek adına Senato'daki yaptırım paketini şimdilik askıya aldığını açıklamıştı.
ABD Kongresi'nin her iki kanadının da yaptırım paketlerini onaylaması durumunda bu paketler tek bir yasal düzenlemeye dönüştürülerek ABD Başkanı'nın onayına sunulabilir. Trump'ın düzenlemeyi veto yetkisi bulunuyor.
Ancak paketin Kongre'ye geri gönderilmesi sonrası yapılacak oylamada üçte ikilik çoğunluğun elde edilmesiyle yaptırımlar Trump'a rağmen yasalaşabiliyor.