Zeyrek: Karar versinler artık! Kürdistan var mı, yok mu?
31 Mart seçimlerinde İstanbul’u kaybeden AKP’nin tavır ve üslup değişikliğine gideceği uzun süredir yazılıp çiziliyor. AKP kulisleri ve başta İBB adayı Ekrem İmamoğlu’nun AKP’li rakibi Binali Yıldırım’ın üslup ve tavrındaki yön değiştirme de bunu kanıtlıyor. Binali Yıldırım’ın Diyarbakır’da Kürtçe cümlelerin ve “Kürdistan” kelimesinin geçtiği konuşmayı değerlendiren Sözcü gazetesi köşe yazarı Deniz Zeyrek, “Karar versinler artık! Var mı, yok mu?” başlıklı bir yazı kaleme alarak “Kürdistan” kelimesini kullandığı için yargılanan yurttaşları hatırlattı.
Zeyrek'in Sözcü'de yer alan yazısı şu şekilde:
AK Parti üç HDP'liden birinin oyunu nasıl geri alabilirdi?
Elbette ki 31 Mart 2019 seçimleri öncesindeki keskin milliyetçi dile son vererek. Peki seçimlerin iptal edildiği 6 Mayıs 2019 gününden beri neler oldu?
-Terör örgütü lideri Abdullah Öcalan’ın avukatları ile görüştürülmesi sağlandı.
-Adalet Bakanı Abdulhamit Gül görüşme yasağının kaldırıldığını açıkladı.
-MHP lideri Devlet Bahçeli, bu görüşme konusunda olumlu tavır sergiledi.
-CHP'liler HDP tabanını kızdıracak açıklamalar yapmaya zorlandı.
-Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesindeki şehirlerin il yöneticileri İstanbul'a gelerek adam adama markaja başladı. – Kürtlerin dini kanaat önderleri meleler İstanbul'a taşındı.
-Son olarak Binali Yıldırım Diyarbakır'da Kürtçe konuştu ve şu sözleri sarfetti:
‘Roj Baş, çavani… Kurtuluş Savaşı mücadelesini başlatırken, daha savaş yıllarında bile Ankara'da Büyük Millet Meclisi'ni toplayan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün davet ettiği millet temsilcilerinin arasında Kürdistan mebusu da vardı Lazistan mebusu da vardı, Anadolu'nun her tarafından temsilciler vardı.’
Yıldırım'ın Kürt oyları yeniden kazanmak için verdiği bu mesaj, aslında açılım sürecinde bizzat Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'dan duyduğumuz cümlelerle aynıydı. Ancak, kısa bir arşiv taraması ile göreceksiniz ki 31 Mart seçimleri öncesinde durum değişmiş, HDP Eş Başkanı Sezai Temelli'ye çok sert tepki gösteren Erdoğan şöyle demişti:
‘Kardeşlerim Türkiye'de Kürdistan diye bir bölge var mı? Buyrun, ne diyor? Kürdistan'da biz kazanacağız. Sen lütfen Türkiye'yi terket, Irak'ta Kürdistan bölgesi var oraya git.’
Cumhur İttifakı'nın diğer ortağı Devlet Bahçeli de geçmişte de sık sık kullandığı ‘Kürdistan diye bir yer asla olmayacaktır’ cümlesini de 31 Mart seçimleri öncesinde de defalarca kurmuştu.
Birileri çıkıp ‘Yıldırım'ın sözünü ettiği 1. Büyük Millet Meclisi'ndeki Kürdistan mebusları şimdiki Türkiye sınırlarından değildi’ diyebilir. Ancak 1920'de kurulan ilk meclisteki Kürt mebusların hangi şehirlerden geldiğine bakarsanız, Yıldırım'ın işaret ettiği mebusların çok da uzaktan gelmediğini göreceksiniz.
Peki Yıldırım'ın cümlesi doğruysa, Erdoğan'ın 31 Mart 2019 öncesinde ve Bahçeli'nin kararlılıkla her daim kurduğu cümleyi nereye koyacağız?”
‘KÜRDİSTAN DEDİ DİYE YARGILANANLARA NE OLACAK?’
“Ya Erdoğan ve Bahçeli haklıysa, Yıldırım'ın sözünü ettiği ‘Kürdistan’a ne oldu? Bir de konuşmalarında, yazılarında ‘Kürdistan’ sözcüğü geçiyor diye haklarında adli soruşturma açılan, hatta yargılanan insanlar var. Onlar ne olacak?”
‘İMAMOĞLU KÜRDİSTAN DESEYDİ BAŞINA NE GELİRDİ?’
“İnsanın kafasına takılan başka bir soru da şu:
‘Yıldırım'ın kurduğu bu cümleyi Ekrem İmamoğlu kursa başına neler gelirdi?’ AK Parti'nin seçim kampanyasında savrulduğu bu uçlar, insanın bu deli sorular arasında adeta kaybolmasına neden oluyor. AK Parti keşke artık bir karar verse. Kürdistan var mı yok mu?"