Kürdistan Bölgesi partileri DBP’yi ziyaret etti

DBP’yi ziyaret eden KKP Genel Sekreteri Dr. Kawa Mahmud, “Buradaki siyasi partileri ve dostlarımızı da ziyaret etmek, başta Kürt halkı olmak üzere bölgedeki bütün halkların karşı karşıya kaldıkları sorunların demokrasi ve barış içersinde çözülmesi için tüm mücadeleleri desteklediğimizi yinelemek istedik” dedi.

Kürdistan Bölgesi partileri DBP’yi ziyaret etti

Kürdistan Bölgesi’nde siyaset yapan partilerden Kürdistan Komünist Partisi (KKP) Genel Sekreteri Dr. Kawa Mahmud ve  Kürdistan Emekçiler Partisi Politik Büro Üyesi Bêkes Kadir ile birlikte bir heyet, Diyarbakır’da Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Genel Merkezi’ni ziyaretetti.

Heyeti, DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz ve Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Berdan Öztürk karşıladı.

Ziyaret kapsamında düzenlenen basın toplantısında konuşan Aydeniz, 23 Aralık’ta BDP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır ile Diyarbakır İl Eşbaşkanı Hayrettin Altun’un tutuklanması üzerine bir çok partiden kendilerine destek ziyareti yapıldığını hatırlatarak, Kürdistan Bölgesi’nden gelen heyetin de ziyaretini değerli bulduklarını söyledi.

Ardıdan söz alan KKP Genel Sekreteri Mahmud, Diyarbakır Marksizm Okulu’nun daveti üzerinde kente geldiklerini belirterek, “Bu kapsamda buradaki siyasi partileri ve dostlarımızı da ziyaret etmek, başta Kürt halkı olmak üzere bölgedeki bütün halkların karşı karşıya kaldıkları sorunların demokrasi ve barış içersinde çözülmesi için tüm mücadeleleri desteklediğimizi yinelemek istedik” dedi.

Mahmud, “Bununla birlikte, ilişkileri güçlendirmeye geldik. Bu iki partinin ulusal diyalog konusunda dost siyasi partilere bir mesajı var o da bu siyaseti ılımlı halde yürütmektir. Ayrıca bir sonraki seçimlere iyi hazırlanmaları ve ana noktalarda fikir birliğine varmalarını temenni ediyoruz” diye konuştu.

Saliha Aydeniz de, “Kuzey Kurdistan’dan gelen arkadaşlarımızın ziyaretleri bizler için değerli ve anlamlıdır. Türkiye devleti sadece burada değil Kurdistan’ın dört parçasında savaş politikalarını yürütüyor. Türk devletinin bu düşmanlığı karşısında Kürt halkının duruşu ve Kürt siyasetçilerinin duruşu demokrasi ve barış duruşudur” ifadesini kullandı.

Aydeniz, “Bizler bu saldırılar karşısında daha çok Kürt halkının haklarını ve birliğini güçlendireceğiz. AKP-MHP iktidarının hukuksuz yargı sistemi ve tutuklamaları karşısında Kürt halkının duruşu önemli ve güzel bir cevaptır” diye ekledi.

AYM’nin HDP hakkındaki kararı

Rûdaw muhabiri Abdusselam Akıncı’nın, Anayasa Mahkemesi tarafından HDP’nin Hazine yardımı bulunan hesaplarına tedbiren bloke konulması yönündeki kararına ilişkin sorusuna Aydeniz, iu yanıtı verdi:

“Bilindiği gibi AYM iki defa bu kararı reddetmişti. Ancak bu karar AYM’nin AKP-MHP iktidarına teslim olduğunu gösteriyor. Aslında bu iktidar iktidarını devem edemeyeceğini, varlığını meşruluğunu demokratik yollarla sağlayamayacağını bildiği için kirli yollara yöneliyor, şiddet ve kaosa yöneliyor. HDP tüm halklara umut oluyor. Bu umut AKP-MHP iktidarını korkutuyor. Belli ki bu seçimlerin olağan bir seçim olmasını istemiyorlar. Bu nedenle kendi yolunu temizliyor. Ama HDP meşrutiyetini halktan alıyor. HDP hazine yardımları ile değil, halkın yardımları ile mücadelesini yürütüyor. 7 Haziran seçimlerinde bu görüldü. O zamana kadar da hazine yardımı yoktu. Bu Kürt halkına düşmanlık tüm Türkiye halklarına düşmanlığa dönüşmüş durumda. Sadece Sarayın bekaası düşünülüyor. Biz BDP olarak bu mirastan geliyoruz. Sonuna kadar HDP Türkiye’de başat siyaset olsun diye çalışıyoruz. Demokratik siyaseti savunanlar buna karşı seslerini yükseltmeli. Kürt halkına düşmanlık ve kayyum siyaseti bugün Türkiye’nin tümüne yayılıyor. Bu da onun göstergesi. BDP olarak bunu kınıyoruz ve kararın hukuka göre değil, Saray’ın taleplerine göre verildiğini söylüyoruz.”

Aydeniz, Kürtçe seçmeli dersler için yürütülen kampanyalara destek verip vermeyecekleri yönündeki soruya ise, “Bizim Kürt dilinin resmi eğitim dili olması için sürekli bir çalışmamız var. Kürtçe resmen tanınmalı, seçmeli ders olarak değil. Anadilde eğitimin anayasada yer alması için çalışıyoruz” yanıtını verdi.

Aynı soruya yanıt veren Berdan Öztürk de, “Bu coğrafyada binlerce yıldır yaşıyoruz. Kürt dilinin seçmeli ders olması değil, resmi olmasıdır. Mücadelemiz de bugüne kadar Kürtçenin resmi olması içindir. İngilizce, Almanca gibi seçmeli değil” dedi.

Son olarak söz hakkaı alan KKP Genel Sekreteri Kawa Mahmud, “Şunu bir daha vurguluyoruz, iki siyasi parti olarak görevimiz hiç bri siyasi partinin veya ülkenin iç işlerine karışmak değil. Görevimiz bölgede her zaman demokrasi ve barışa, halkların haklarına hizmet eden tüm adımlara destek vermektir” ifadesini kullandı. /Rudaw