Mehdi Zana: Kürtler zulme karşı direniyor, Birlikte hareket etmekten başka çare yok
Dünden Bugüne Yerel Yönetimler panelinde konuşan eski Diyarbakır Belediye Başkanı Mehdi Zana, ‘Kürtler zulme karşı direniyor ve birlikten başka da bir çare de görünmüyor’ dedi.
Dünden Bugüne Yerel Yönetimler panelinde konuşan eski Diyarbakır Belediye Başkanı Mehdi Zana, ‘Kürtler zulme karşı direniyor ve birlikten başka da bir çare de görünmüyor’ dedi.
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önceki başkanlarından Mehdi Zana ve İçişleri Bakanlığı kararıyla görevden alından DBB Eşbaşkanı Selçuk Mızraklı’nın katılımıyla “Dünden Bugüne Yerel Yönetimler” adlı panel Mali Müşavirler Odası’nda düzenlendi.
Modetörlüğünü Avukat Neşet Girasun’nun yaptığı panelde HDP Milletvekilleri Saliha Aydeniz, Kürdistani Partiler ve yurttaşlar katıldı. Moderatör Girasun, Kürtlerin yerel yönetimdeki rolüne değinerek, Kürt iradesine uygulanan politikanın değişmediğini hatırlattı.
‘YÜZYILDIR DEĞİŞMİYOR’
Panelde ilk olarak konuşan Mehdi Zana uzun bir süredir Avrupa’da yaşadığını anımsatarak, “Tüm Avrupa devletleri ve Amerika’yı dolaşarak Kürtler üzerinde yaratılan hak ihlallerini anlattım. Benim için parti yok. Benim için Kürt var. Kürtlerin mücadelesi var” diye konuştu.
Zana, “Vatan bizim vatanımız ama terörist olan biziz, onlara göre. Erdoğan iktidara gelmeden Kürtlerden bahsediyordu şimdi ise bahsetmiyor. Eğer biri seni övüyor ya da sırtını sıvazlıyorsa bunun bir çıkarı vardır. Ve köprüyü geçene kadar seni sever gibi yapar. Birlikte birlik içinde hareket edeceğiz başka çaremiz yok. Kürtler kadar zulüm gören bir halk yoktur, buna karşın direnişte var. Direnenler var. Şeyh Said döneminde Kürtlerin öldürülmesi esnasında kurşun kullanmayan bir komutan gerekçesini ‘Bu Kürt’tür buna para harcamayın’ demişti. Yüzyıllardır devam eden zihniyet değişmedi” dedi. Kürt Halkın yaşadıklarını tarihsel süreçteki yerine dikkati çeken Zana, üzerine düşen görevi yerine getireceğini söyledi.
‘BARBARLARA KARŞI DİRENECEĞİZ’
Eşbaşkan Mızraklı da, bir arada olmanın ve örgütlenmenin önemine dikkati çekerek, toplumların kendi kimliğiyle mücadele yürüttüğünü, Kürtlerin de Kürt kimliğiyle mücadele yürüttüğünü dile getirerek, “Kendi kimliğimi yaşamazsak biz biz olmaktan çıkarız. Kürtler kimsenin tavuğun kış demedi. Barbarlık ve talan yok. Barbarlar geldiği zaman da onlara karşı direniriz. Bu Cengiz olsun Moğol olsun kim olursa olsun” diye konuştu. Kürt Belediyeciliğinde Kürtlerin kendi rengini yansıttığını vurgulayan Mızraklı, şöyle devam etti:
“Kürtler kendi rengini yansıttığında ceberut devlet anlayışı devreye giriyor. Kadın kurumları, Kürtçe öğreten çocuk kurumlarına saldırı oldu. 4 Aylık süreçte bunları tekrardan toplamaya çalıştı. Festivaller başlayarak insanları dışarıya çıkardık. Kürt kültürü için çalışmaları hızla başlattık. Bu topraklar bizim, kültürü, dili, bizim, gelişmesi için çalışmalıyız. Daima dik durduk, dik duracağız. Bizi seçen onurlu halk için dik duracağız.”
‘ASUR HEYKELERİ İÇİN ANLAŞTIK’
Mızraklı, Kürt’ün iradesine 4 ay bile tahammül edemeyenlerin belediyeye kayyum atadığını belirterek, şunları söyledi: “Belediye önünde bulunan Asurlar mitolojisinde ‘Lamassus’ olarak isimlendirilen 2 aslan başlı heykel kaldırılmıştı. Biz heykellerin nereye gittiğine ilişkin bilgi alamadığımız için heykel sanatı ile ilgilenenler ile anlaşıp, yenisi için bütçe ayırdık. Ancak heykeller gelmeden kayyum atadılar.