Rusya, Fırat'ın Doğusu'na yayılıyor

Rusya'nın, DSG ile varılan anlaşmanın ardından Amude, Ayn İssa ve Til Temir'deki konuşlanmasıyla Fırat'ın Doğusu'nda ABD'nin etkin olduğu bölgelerdeki yayılışı devam ediyor.

Rus askeri polisi, DSG ile varılan anlaşma neticesinde Türkiye ile varılan anlaşmayı uygulama çerçevesinde Suriye’nin kuzeydoğusundaki Amude şehrinde Haseke ile bağlantıyı sağlayan karayolu üzerindeki iki katlı bir binayı merkez olarak kullanmaya başladı.

Rus askeri polisi, burada Suriye sınır muhafızlarının sınır boyunca konuşlanmasını, Suriye Demokratik Güçleri (DSG) unsurlarının 30 kilometre güneye çekilmesini ve Türkiye ile ona yakın grupların uluslararası anlaşmaları ihlal etmeme konusundaki taahhütlerini izleyecek.

Rus güçleri Amude'nin yanısıra DSG ile anlaşma kapsamındaki bir diğer bölge olan Ayn İssa'daki zırhlı araçlarının sayısını da artırdı. Rusya'nın Menbiç'ten getirdiği zırhlı araçların sayısının 26'ya ulaştığı bildirildi.

Amude sakinleri ise bu konuda farklı düşünüyor. Bazıları Barış Pınarı Harekatı kapsamında Rasulayn ve Tel Abyad’a yönelik operasyonun ardından sonra Türkiye'nin tehditlerinden korkarken, bazıları da Rusya’nın bölgeyi korumadaki rolünü sorguluyor.

Şehrin merkezinde kumaş satan Sozdar (42), AFP’ye verdiği demeçte, “Ruslar ve rejim kuvvetleri eğer Türkiye'nin saldırısını durdurmak için buraya konuşlanıyorsa bu iyi bir şey. Bu tehditleri durduracak, bölgeyi koruyacak ve sivil nüfusa hizmet edecek” dedi.

Fakat komşusu terzi Salih, Rusya'nın ciddiyetini sorgulayarak, geçtiğimiz baharda Afrin’de yaşananları örnek gösterdi.

Salih, “Afrin savaşında Rusya Kürtleri terk etti. Çünkü Suriye halkı pahasına Türkiye ile anlaştı. İkinci bir anlaşmada Amude, Cezire ve Ayn el-Arab (Kobani) şehirleri pahasına olacak” şeklinde konuştu.

DSG lideri Mazlum Abdi, birkaç gün önce Twitter hesabından Suriye’deki Rus kuvvetleri komutanı General Alexander Chaiku ile bir toplantı yaptıklarını duyurarak, “Bölgenin huzur ve güvenliği için Rusya güçlerinin Amude, Tel Temir ve Ayn İsa’ya geçmesi üzerine anlaştık” ifadelerini kullanmıştı.

Cezire Kantonu liderlerinden Talat Yunus ise Rusya ile yapılan anlaşmanın tamamen askeri olduğunu söyleyerek, “Sivil yönetim ve öz yönetimin geleceğini içermiyor. Kurumlar ve yönetim organları çalışmalarına devam ediyor. Görüşmelerde bu konulara değinilmedi. Suriye krizini sona erdirmek, siyasi bir çözüm bulmak, Türkiye’nin saldırılarını sonlandırmak ve daha fazla toprak işgalini önlemek için Rusya'nın garantör rolü oynayacağını umuyoruz” açıklamasında bulundu.

Bölge halkından Siamand, Amude bölgesindeki düzenli kuvvetlerin konuşlandırılmasından duyduğu endişeyi dile getirerek, “Rejim karşıtı gösterilere katıldım ve benim gibi çoğu kişi rejimin buraya geri dönüşünden korkuyor. Rusya, Esed’in Suriye'nin tamamını yeniden kontrol etmesi için çalışıyor” diye konuştu.

Haseke’deki Fırat Üniversitesi'nde okuyan Susana (27) ise çoğu bölge sakininin Haseke ve Kamışlı şehirlerinde bulunan rejim güvenlik noktalarından geçerken korktuğunu söyleyerek, “Ya askere alınma ya da muhalif faaliyetlerden dolayı izlenme korkusu. Herkes gözaltına alınma ve güvenlik kovuşturmalarından korkuyor. Bu insanların kaderi ne olacak? İki aydır hayatlarımız altüst oldu” diyerek dert yandı.

Ana caddede bir dükkanı olan Muhammed Said, olayların hızla gelişmesi, sahadaki değişkenlik ve uluslararası çıkarların karmaşıklığı konusundaki şaşkınlığını dile getirerek, “Kimse neler olduğunu bilmiyor. Birden fazla devriye görüyoruz. Ancak bu savaşın ortadan kalktığı anlamına gelmez. Kaderimizin ne olduğunu bilmiyoruz” dedi.

Anlaşmalar kapsamında Türkiye ile Rus askeri polisi tarafından ortak devriyelerin yapılmasına rağmen, bölge sakinlerinden Cemile (45) “Asıl zorluk, bölgenin güvenliğini korumak ve yerli halkının göç etmesini önlemek. Rasulayn ve Tel Abyad saldırısının ardından çoğu insan Suriye dışına göç etti. Onlar hiçbir şekilde geri dönmeyecek. Maalesef Amude sakinlerinin bazıları savaş korkusuyla buradan gitti” diye konuştu.