TEV-DEM üyesi Asya Abdullah: 24 saat uçaklarla çocuklar, kadınlar, yaşlılar ve tarihi yerler vuruluyor

TEV-DEM üyesi Asya Abdullah, Türkiye’nin Efrin’e yönelik işgal saldırılarına sessiz kalan uluslararası güçleri eleştirdi. Kobanê’deki direnişi hatırlatan Abdullah, ‘Orada örgütlü bir terör vardı. Efrin’de ise bir devlet var. DAİŞ’in uçakları yoktu. Ama Erdoğan 24 saat uçaklarla saldırıyor. Çocukları, kadınları, yaşlıları ve tarihi yerleri vuruyorlar’ dedi

TEV-DEM üyesi Asya Abdullah: 24 saat uçaklarla çocuklar, kadınlar, yaşlılar ve tarihi yerler vuruluyor

TEV-DEM üyesi Asya Abdullah, Türkiye’nin Efrin’e yönelik işgal saldırılarına sessiz kalan uluslararası güçleri eleştirdi. Kobanê’deki direnişi hatırlatan Abdullah, ‘Orada örgütlü bir terör vardı. Efrin’de ise bir devlet var. DAİŞ’in uçakları yoktu. Ama Erdoğan 24 saat uçaklarla saldırıyor. Çocukları, kadınları, yaşlıları ve tarihi yerleri vuruyorlar’ dedi

Türkiye’nin Efrin’e dönük işgal saldırıları 15’inci gününe girdi. Efrin kent merkezinin yanı sıra Raco, Cindirês, Bilbilê, Mabata ve Meydankê ilçeleri hem havadan hem de karadan yoğun bir şekilde bombardıman altında. QSD’nin saldırılara yanıt vermesi ile de şiddetli çatışmalar yaşanıyor. TEV-DEM üyesi Asya Abdullah, Efrin’e yönelik saldırıların altında yatan nedenleri ve yaşananları anlattı.

‘Saldırı, Rusya ile Türkiye anlaşması dahilinde gerçekleşti’

QSD’nin Rakka zaferinin, Erdoğan ve ekibi tarafından bir yenilgi olarak görüldüğünü söyleyen Abdullah, “Türkiye, savaşın bitmemesi için elinden geleni yapıyor. Suriye’de çeteleri destekleyerek, halkları katliamlardan geçiriyorlar. Rakka’dan sonra Suriye’de yeni bir aşamaya geçildi. Erdoğan bu gelişmeleri engellemek için birçok girişimde bulundu. Hem DAİŞ’e karşı verilen mücadeleyi hem de Suriye krizinin çözümünü engellemek için böyle bu yola gitti. İki haftadır da Efrin’de büyük bir saldırı var. Saldırıda halklar katlediliyor. Uluslararası güçlerin bu saldırılara ve katliamlara karşı sessizliğe bürünmesi, bunu onayladıkları anlamına geliyor. Bu saldırı, Rusya ile Türkiye arasında gerçekleştirilen anlaşma dahilinde gerçekleşti. Koalisyon güçleri, Birleşmiş Milletler (BM) ve diğer güçler, terör karşı mücadele ettiklerini belirtiyorlar. Bu mücadele, her yerde geçerli olmalıdır. Fakat bu güne kadar katliamları durduracak kimse olmadı. Bazı girişimleri olanlar var, fakat bu durduracak niteliğe kavuşmadı. Eğer bu saldırılar durmazsa, demek ki yaşanılan süreçte bu güçlerin de parmağı vardır. Özellikle Rusya’ya söylüyoruz. Şimdi dışarıdan gelip, Suriye’de insanları öldüren bir anlayış var. Ama öte taraftan krizin çözülmesi için toplantılar gerçekleştiriyorlar. Efrin’e yönelik saldırılar durdurulmadan Suriye’deki kriz çözülmez” dedi.

‘Efrin’deki saldırı Kobanê’de gerçekleştirdiği saldırıdan daha ağır’

Kobanê’de gerçekleştirilen direnişin bugün de Efrîn’de gerçekleştiğini belirten Abdullah şöyle devam etti: “Efrin’i savunan QSD, YPG ve YPJ tarihi bir direniş sergiliyor. NATO’nun en büyük ordularından birine karşı savaşıyorlar. Amansız ve her türlü silahlarla saldırıyor. Bu direniş, özgür kadın direnişinin sembolüdür. Bunun en somut örneği ise tanklara karşı fedai eylem gerçekleştiren YPJ savaşçısı Avesta Xabur oldu. Nasıl Kobanê ve Rakka’da dünya için direnişin öncüleri olunduysa bu gün de Efrin’de bunu gerçekleştiriyorlar. 7’den 70’e sergilenen duruş, onurlu bir duruştur. Bütün insanlık için gerçekleştirilen bir direniştir. Kobanê’de gerçekleştirilen terör, DAİŞ’in terörüydü. O saldırıları da kendileri destekliyordu. Orada örgütlü bir terör vardı. Efrin’de ise bir devlet var. NATO’ya bağlı bir ülkedir. DAİŞ’in uçakları yoktu. Ama Erdoğan 24 saat uçaklarla saldırıyor. Çocukları, kadınları, yaşlıları ve tarihi yerleri vuruyorlar. Bugün Efrin’de yaşanan saldırı DAİŞ’in Kobanê’de gerçekleştirdiği saldırıdan daha ağırdır. Devlet adına gerçekleştiren bir anlayış var. Kamuoyunu yanlarına çekerek, gerçekleştirdiği saldırıları meşrulaştırmaya çalışıyorlar.”

‘Çözüm istiyorlarsa Efrin’e saldırıları derhal durdursunlar’

Soçi’deki toplantıyada değinen Abdullah, “Suriye krizinin ve savaşının bitmesi amacıyla Soçi’de toplanmak isteyen kesimlerin ne olduğu görüldü. Bugün halkımıza dönük bir saldırı gerçekleştiriyorlar, herkes sessiz kalarak ortaklaşıyor. Böyle bir durumda oradan bir şey çıkamayacağı aşikardı. Toplantı sonrası yapılan açıklamalar bizi ilgilendirmiyor. Biz bundan sonra gerçekleşecek toplantılara bağlı olmayacağız. Eğer çözüm istiyorlarsa Efrin’e saldırıları derhal durdursunlar. Efrin bu haldeyken gerçekleştirilen bütün toplantılar kandırmaya dönüktür. Koalisyon, Avrupa Birliği (AB) ve Birleşmiş Milletler (BM) Efrin’e yönelik saldırılara karşı ahlaki ve insani görevlerini yerine getirmelidir. Saldırılar durmazsa bu güçlerin hepsi Efrin’de gerçekleştirilen katliamlara ortaktır. Bütün Kürdistan, Türkiye ve dünya halklarına çağrımızdır. Gün eylemleri çoğaltarak, Efrin etrafından kenetlenme günüdür. Bütün dünya halkları nasıl Kobanê için ayağa kalktıysa şimdi daha fazla Efrin için ayağa kalkmalı.