Karayılan: Anlam veremiyorum!
Dengê Welat Radyosu'nun sorularını yanıtlayan PKK Yürütme Komitesi Üyesi ve Halk Savunma Merkezi Karargah Komutanı Murat Karayılan, HDP'li vekil Leyla Güven'in PKK lideri Abdullah Öcalan'ın üzerindeki tecridin kaldırılması için başlattığı açlık grevine desteğin beklediklerinin çok altında olduğundan yakındı.
Dengê Welat Radyosu'nun sorularını yanıtlayan PKK Yürütme Komitesi Üyesi ve Halk Savunma Merkezi Karargah Komutanı Murat Karayılan, HDP'li vekil Leyla Güven'in PKK lideri Abdullah Öcalan'ın üzerindeki tecridin kaldırılması için başlattığı açlık grevine desteğin beklediklerinin çok altında olduğundan yakındı.
IŞİD'in öncelikle Kürt halkına saldırdığını ve bunun onlar için çok büyük bir yanlış olduğunu dile getiren Karayılan, IŞİD'in günümüzde bitmediğini, sadece IŞİD'in devlet projesinin sona erdiğini ancak örgüt olarak hala devam ettiğini dikkat çekti.
AKP ve MHP ittifakının stratejik bir ittifak olduğuna dikkat çeken Karayılan, kendine Kürt’üm diyen, soyunu sopunu inkar etmeyen herkesin ne olursa olsun Erdoğan ve Bahçeli’nin bu Kürt karşıtlığını görmesi ve karşı tutum alması gerektiğini belirtti.
Eskiden oy almak için bile olsa Erdoğan'ın Kürtleri biraz dikkate aldığını, hassasiyet gösterdiğini dile getiren Karayılan, artık bunu da yapmadığını Kürt kanaat önderleri adı altında bazılarını toplayıp bunlarla konuştuğunu ve bunların hain ve işbirlikçi olduklarını vurguladı.
Çağrı yanıtsız bırakılmamalı
Öcalan'ın tecridine karşı başlatılan eylemler kapsamında zindanlarda eylemin daha da genişlemesine işaret eden Karayılan, sadece eylemcilerin ailelerinden eylem için durumu elverişli olanlar eyleme girse bile sayısının on binlerce kişiyi bulacağını söyledi. “Sadece izlemekle yetinmemeliyiz. İsteklerimizi dile getirip yerimizde beklememeliyiz. Bugün direnişçiler şahsında açığa çıkan iradeyi, sergilenen fedakarlık ve kahramanlığı cevapsız bırakmamalıyız” diyen Karayılan, bu eylemin aynı zamanda bir çağrı olduğunu ve bunun cevapsız bırakılmaması gerektiğini belirtti.
Eskiden Kürdistan’da bir çağrı olduğunda düşman olanların düşmanlıklarını, eli kanda olanların bile işini bırakıp çağrı yapanın imdadına koştuğunu anımsatan Karayılan, “Çağrıyı sahipsiz bırakanlar artık toplumdan sayılmaz, bu davranış bir onursuzluk olarak sayılırmış. Halkımızın geleneğinde bu böyledir. Leyla Güven’in bugün yaptığı da bir çağrıdır. Bu direniş tarihin derinliklerinden, toplumun bağrından gelen bir çığlıktır. Kürt ve Kürdistanlı herkes bu çağrıyı yanıtsız bırakmamalı. Tüm zindanların direnişe katılmasıyla eylem yeni bir aşamaya taşınır, dışarıdan da katılımlar artar ve güçlenirse sonuç alacaktır” diye konuştu.
Avrupa’daki duruşa anlam veremiyorum
Karayılan, “Açıkça belirtmek isterim ki; Avrupa’daki duruşa bir anlam veremiyorum” diyerek, herkesçe tanınan, bilinen 14 değerli devrimcinin Strasbourg’da; dünyanın diğer yerlerinde de farklı farklı tarihlerde başlayan değerli devrimci yurtseverin eylem olduğunu ama halkın sanki bu eylemler sıradan bir şeymiş gibi sadece ziyaret etmekle yetindiğini söyledi.
Karayılan, şöyle sürdürdü: “Onlar da 300-400 kişi ile eyleme başlayabilirler. Niçin başlamadıklarına anlam veremiyorum. Açlık grevi eylemi kritik bir evreye geldi. Artık kitleselleşmeli, katılımlar artmalı ve hiç kimse durup izlememeli. Çünkü şu anda ulaştığımız evre bize bunu emrediyor. Eğer ‘bu direniş bir çağrıdır’ dediysek bu temelde anlamalı ve yanıtsız bırakmamalıyız. Her ne kadar eksiklikler olsa da eylemcilerin sergilediği azim ve direniş, tüm engelleri aşacaktır. Direnişçiler şimdiye kadar yaptıkları her konuşmayla, sergiledikleri her tutumla mutlaka sonuç alacağını ispat etmiştir.”